FİNAL 1. KISIM
ENİS KAHRAMAN'DAN...
Siyah arabayı yolun kenarına bırakırken gözlerim kabristana çevrildi. Ne kadar olmuştu gelmeyeli?
Üç hafta...Birkaç ay...Belki de daha fazla!
Arabanın kapısını açıp siyah gözlükleri gözüme geçirdikten sonra elime aldığım birkaç gülü kavradım. Yerini adım gibi bildiğim mezarların önüne gelirken elimdekileri sol taraftaki toprağın üzerine bıraktım.
Hafif tozlu mermere otururken, elimle topraktan birkaç avuç aldım. Dudaklarımı zincir vurmuş gibi sımsıkı kapatırken gözümdeki gözlükleri çıkarıp yanı başıma bırakmıştım hemen. Bir süre burnuma dolan tuz kokusuyla gözlerimi kapattım. Deniz çoğu kişiye verdiği huzuru bana da veriyordu. Dudaklarımı bağımsızca aralarken, hiç beceremeden gülümsemeye çalıştım.
"Sizi ihmal ettim uzun süredir...Kafam başka yerlerdeydi."
Sanki beni göreceklermiş hissiyle başımı kaldırıp mezar taşlarına baktım uzunca, "Kötü şeyler oldu yine. Tahmin edemeyeceğim şeyler!" Boğazımdaki yumru her dakika büyürken az önceki gülümsemem yerini hüzne bırakmıştı.
"Onu sizinle tanıştıracaktım. Aslında benim annem ve babam burada diyecektim. O, yüzündeki gülümsemeyle size de bakacaktı. Sizinde içinizdeki tüm her şey eriyip, bu hayatta iyi ki var diyeceğiniz sözler söyleyecekti. Bana her konuda destek olacaktı."
Dudaklarımın arasında çıkan boğuk hırıltıyla gözlerimin dolduğunu hissettim. Ağlıyor muydum gerçekten?
"Bütün suç onun değildi. Her zamanki gibi bende çok aptallıklar yaptım. Keşke sizin görmek istediğiniz adam olabilseydim. Keşke onu gerçekten hak edebilseydim. İlk karşılaşmamızdan itibaren sevdim onu ben! Yalan değil, yemin ederim. Hala seviyorum. Bu nasıl oluyor bilmiyorum ama asıl işkence bu benim için. Hala seviyorum."
Gözümdeki yaşları silerken, "Özür dilerim anne.." diye fısıldadım. "Özür dilerim baba! Hiçbir zaman size layık bir adam olamayacağım galiba."
Büyük ellerimle yüzümü örterken az önce sildiğim yaşlara bir yenileri daha ekleniyordu. "Hayatımda ilk defa bir kadına değer verdim. Ve ilk defa bir kadın tarafından terk ediliyorum."
Kabristanın girişinde hareketlilik sezince gözlükleri gözüme geçirdim. Oturduğum yerde ayaklanırken son kez yan yana olan büyük mezarlara göz attım.
"Amerika'ya gidiyorum bir süreliğine..Ne zaman dönerim bende bilmiyorum. Siz birbirinize iyi bakın!"
Yanaklarımdaki ıslaklığı yok edip kimseye gözükmeden arabama doğru ilerledim. Arabanın kapısını açıp kendimi içeri atarken gözümdeki gözlüğü çıkarıp dikiz aynasına baktım uzunca...Sonunda Miray başarmıştı işte!
Ben fark etmeden içime nüfuz etmeyi başarmıştı.
**
Kabristan ziyareti sonunda yeni evime, henüz çok olmadan yerleştirmiş olduğum eşyaları toplamaya başlarken gözüm hafif çıkıntılı kitaplığa kaydı. Siyah beyaz olan raflardaki çerçeveyi elime aldığımda mavi irislerim Miray'la Barlas'ın üzerinde dolaştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/33976252-288-k103.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİNCİ MEVSİM
RomanceKollarımızı ısırarak saatler yapardık küçükken... Sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi. @cikolataliigofrett İlk Yayınlanma Tarihi : 01.03.2015 Son Yayınlanma Tarihi : 13.09.2015 Not: Bu hikayenin tüm hakları saklıdır.