Başım zonkluyordu.
Evet. Tanımlayacak şey buydu belki de. Bir elimi alnıma götürken acıyla yutkundum..Ağzımda bilmediğim bir tat vardı. Dilimle dudaklarımı ıslatıp gözlerimi aralamayı başardım. Gördüğüm manzarayla hızla elimi karnımın üzerine getirdim.
Başımı sağ tarafıma çevirdiğimde yutkundum. Kimse yoktu.
Hafifçe doğrulup pişmanlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Üzerimdeki çarşafı üzerime sarmaya çalışırken ellerimin titremesini durdurmak imkansız gibi bir şeydi.
Gözlerimdeki bilinmezlikler artarken ne yapacağımı bilemeden doğrulup yerdeki kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Dağılmış saçlarımı toplamak için tokamı aradım ama yoktu.
Lanet olsun!
Dişlerimi sinirle birbirine sürtüp ağlamamak için tırnaklarımı etime geçirdim hırsla. Sonunda yerdeki lastik saç tokamı bulunca hızla eğilip aldım. Saçımı topladığım sırada yatağa gözüm kaydı.
Her şeyimi kaybetmiştim!
Hayatım mahvoluyordu..Kendi ellerimle..
"Şimdi mahvoldun Miray!" diye mırıldandım kendi halime. Hayat nerede bokluklar varsa önüme getiriyordu.
Odaya birinin girme durumu olduğu için hızla beyaz çarşafı toplayıp odanın içindeki küçük banyonun içine attım. Burada biraz daha durursam hiç iyi şeyler olmayacaktı.
Titreyen bacaklarımla odadan birkaç adımda çıktım.
Tek istediğim bir an önce bu binadan ayrılmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİNCİ MEVSİM
RomanceKollarımızı ısırarak saatler yapardık küçükken... Sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi. @cikolataliigofrett İlk Yayınlanma Tarihi : 01.03.2015 Son Yayınlanma Tarihi : 13.09.2015 Not: Bu hikayenin tüm hakları saklıdır.