BEŞİNCİ MEVSİM

♔ BM 2 "YENİ BİRİ" ♔

Boğaza doğru bakarken kahvemden bir yudum aldım. Hala ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Gonca yutkunup masanın üzerindeki elimi tuttu.

"Hadi anlat. En baştan."

"Rüzgarla ayrıldım işte..İstemedim. Birbirimize uygun değildik. Başından beri."

Kesik kesik cümlelerimi sonlandırıp Gonca'ya baktım. "Bu kadar mı yani..Her şey bu..Hadi ama bunlara inanacak değilim..Siz evlenecektiniz ya..Daha geçen güne kadar gelinlik resimlerine bakıyordun."

Ona anlatamazdım..Kesinlikle olmazdı. En yakın arkadaşım olabilirdi ama kendimi onun önünde de küçük düşürmek istemiyordum. Nasıl biriyle arkadaşlık yaptığını görmesini istemiyordum!

Burnumu çektim başımı sallarken "Ben ciddiyim. Evlenip bu yaşımda hayatımı karartmak kadar saçma bir şey yok."

"24 yaşındasın." Dedi Gonca kaşlarını çatıp, "O kadar abartmanı gerektirecek bir durum yok."

"Uzatmayalım tamam mı? Artık Rüzgar yok. Ona göre davranalım."

"Peki." Dedi kahvesini içerken "Sen ne dersen öyle olsun."

Başımı sallayıp yüzümü tekrar boğaza çevirdim.

**

Aradan bir ay geçmişti. Yeni okulumda çalışmaya başlamıştım bile. İstanbulda bir kolejdi. En azından artık sadece öğrencilerimi düşünüp onlara kafamı yoruyordum.

Teneffüs zili çaldığında öğrencilerin dışarı çıkmasını bekleyip telefonumla Burak'ı aradım. Burak'ı da Gonca kadar olmasa da severdim. Üniversitenin ikinci yılında tanışmıştım o gün bugündür sürekli görüşüp sohbet ederdik.

"Alo?"

"Burak ne haber? Miray ben."

"İyiyim tatlım..Sen nasılsın? Bende seni aramayı düşünmüştüm az önce.." dedi gülümserken.

Küçük bir kahkaha atıp telefona doğru bağırdım. "Yalancı!"

"Ciddiyim bak. Hadi buluşalım nerdesin alayım seni.."

"Okuldan yeni çıkacağım."

"Tamam hadi öptüm. On dakikaya oradayım."

Telefonu kapatıp çantamın içine attım.

Burak'ın ailesi, Gonca'nın çalıştığın şirketin ortağıymış. Gonca'yla geçen konuşmamız da geçmişti bu konu. O gün bugündür Burak'la daha sık görüşmeye başlamıştık.

Okulun önüne çıkıp birkaç dakika bekledikten sonra Burak arabasıyla göründü.

Hemen ön kapıyı açıp yanına geçtim. Kapıyı kapatırken boynuna sarılıp yanaklarını sıktım. Sesimi onun gibi yapıp "Ben de birazdan seni aramayı düşünmüştüm.." diye mırıldandım.

"Ah hadi ama ciddiydim ben!" dedi alınmış gibi yaparken. Kıkırdayıp koltuğuma iyice yerleştim."Peki öyle olsun..Ee nereye götürüyorsun beni."

"Sana söz verdiğim yemek teklifim hala geçerli mi?"

"Yeni açılan mekandaki mi?" dedim gözlerimi büyütürken "Ciddi misin?"

"Evet. Oraya gidiyoruz."

"Süper olacak. Yemekler senden şimdiden söyleyeyim."

"Yine de fazla yemezsen sevinirim." Dedi yandan bakıp göz kısarken. "Öküzsün!" dedim dişlerimi birbirine sürtüp. Koluna bir yumruk geçirip gözümü dışarıya çevirdim.