BEŞİNCİ MEVSİM

♔ BM 20 "ALINMAMIŞ CEVAPLAR" ♔

Hala inanamıyordum. Oğlum olacaktı. Yani kesin bir şey olmasa da doktorun dediği büyük ihtmal bu yönde bir karardı!

Elimi biliçsizce karnıma götürüp gülümsedim. O sırada çalan telefonumun sesiyle yüzümü buruşturdum. Kesinlikle Enis arıyordu ve dışarı çıktığımdan haberi olmuştu.

Ve ekrana baktığımda yanılmadığımı da gözler önüne sermiştim.

Telefonu kulağıma götürdüğüm gibi sert sesi yükseldi. "Nerdesin sen Allahın cezası! Sana haber vermeni söylemedim mi ben!"

"Klinikten çıktım şimdi. Ne oldu?"

"Burak burada. Benimle görüşeceğiniz bir konu varmış. Şirkete gel hemen."

"Konu mu?" dedim her şeyden habersiz çıkan ses tonumla..."Ne konusu?"

"Gelince konuşacağız. Hemen buraya geliyorsun."

Cevap vermeden telefonu kapattım. "Sana da lanet olsun. O iğrenç şirketine.." Bir şeyler gevelemeye çalışırken önümden geçmekte olan taksiyi el işaretiyle durdurdum.

Şirketin ismini verdikten sonra taksiyi süren genç çocukla göz göze geldim.

"Hayırlı olsun Miray hanım."

Herkesin haberi vardı. Herkesin! Enis'in dediği gibi her şey çabuk yayılıyordu. Genç çocuğa bir şey belli etmeden gülümsedim. Kısa sürede şirkete vardığımda konuşacağımız konu ahkkında tahmin etmeye çalıştım. Burak beni zor durumda bırakacak bir şey yapmazdı herhalde!"

Asansöre binmiş üst kata çıkmak için düğmeye basmışken telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Yan tarafımda ki iki sekreter beni göz hapsine tutarken umursamayıp telefonumun ekranına baktım.

"Karnındaki çocuğun babasını öğrenmek için yardım etmesini isteyeceksin Enis'ten! Seninleevlenmek istediğine göre senin isteklerini de yerine getirmek zorunda! -Burak"

Mesajı birkaç kez okuyup yüzümü buruşturdum. "Aklından neler geçiyor senin Burak!"

Asansör sonund aistediğim katta durduğunda yavaş adımlarla koridorda ilerledim. Enis'in asistanı olarak düşündüğüm bayan ayağa kalkmıştı. "Ah Miray Hanım. Hoşgeldiniz."

Kendimi tanıtmadan daha tanımıştı. Gazedeki ve internetteki haberler aklıma gelince beynimin içindeki görüntü bir anda değişti. Tabii ki tanıyacaktı. Bugüne bugün yeni patronun karısı ünvanıyla buraya geliyordum.

Gonca'nın yerine demek ki bu kızı almıştı bu ayı! Düşündüğümün aksine açık saçık bir şey giymemiş diye düşünürken oturduğu masadan kalkıp karşıma geçti. Ve gördüğüm ultra ultra mini eteğiyle kaşlarım farketmeden çatıldı.

Giydiği şey daha doğrusu giymediği mi demeliydim çok çok açıktı! Gözlerim tekrar kızın yüzüne gidince zorlukla gülümsedim. "Ben eşinizin yeni sekreteri Banu. Tebrik ederim tekrar sizi."

"Müsait mi?" dedim hızlıca olaya el atarken. "Toplantısı falan yok diye biliyorum ama.."

"Ah evet..Geçebilirsiniz. Burak Bey yanındaydı. Ben bir haber vereyim.." dedi masadaki telefonuna uzanırken. "Gerek yok!" sert çıkan sesime kendim bile şaşırmışken kızın şaşırmasına aldırmadım.. Büyükçe kapıya ilerlerken kapıyı ileriye doğru ittirip tek seferde açtım.

Enis hızlıca açılan kapıya bakarken benim olduğumu görünce ayaklandı. "Kapıyı tıklatmalısın."

Elimle kapıyı kapattıktan sonra kapının arkasına geçip işaret parmağımla kapıya vurdum. "Oldu mu?"