"Anlatacak mısın artık kızım? Kim bu beyefendi?"
Annemin sesiyle oturduğum yerde doğruldum hafifçe. Kapıdan içeri girdiğimiz gibi annem bizi salondaki koltuklara almış. Babamla ikisi de karşımıza oturmuştu. Babam da annemde boş boş bakıyordu.
"Dediğim gibi anne. Yakında evleneceğiz. Sizinde izninizle tabii."
"Bu evlilik bu kadar kolay bir şeymiş gibi konuşuyorsun Miray. Önce bir bize danışsaydın..Konuşsaydın da haberimiz olsaydı. Böyle damdan düşer gibi içeri girdiniz. Yani kusura bakmayın ama.." demişti Enis'e doğru dönerken. "Biz hazırlıklı değildik böyle bir şeye. Miray da hiç bahsetmedi sizden. Hangi ara tanıştınız siz?"
"Şirkette."
"Okulda."
İkimizinde verdiğimiz cevaplarla birbirimize baktık. Babam kaşlarını çatarken araya girdi. "Nasıl yani? Okulda mı?Şirkette mi?"
"Önce okulda..Sonra da şirkette.." diye devam etti Enis. "Gonca..Miray'ın arkadaşı benim asistanım olur. Miray şirkete onu ziyarete geldiği zaman da tanışmıştık. O yüzden o şekilde karıştırdık biraz olayı."
Enis'in dediklerine gülümserken başımı salladım hızla.. "Yaa, evet öyle."
"Peki evlilik olayı ne kadar doğru?" dedi annem bana bakarken. "Üstelik kız isteme olayı henüz gerçekleşmeden böyle..Olmaz yani. Aceleniz ne anlamadım ki?"
"Aslında biz uzun zamandır birlikteydik..Miray'ın haberi size verdiğini sanıyordum ama görüyorum ki benim utanggaç kelebeğim size benden bahsetmemiş.." dedi ellerimi ellerinin arasına alırken.
"Utangaç kelebek.." diye alayla mırıldandığım sırada parmaklarımı kimse farketmeden sıkmaya başladı.
"Aslına bakarsanız..Ben.." dedi gözlerime doğru bakarken."Hayatımda tanıdığım en güzel kadın. En hoş. En dikkat çekici. Yanıma yakışacak kişinin Miray olduğunu anlamam çok sürmedi aslında. Sadece bir kaç bakışma ve buluşma ondan vazgeçemeyeceğime karar vermemi sağladı."
Gözlerini gözlerimden çekmeden söylediği kelimelerle şaşkınlıkla babama döndüm. Annemde onun yanına oturmuş yüzündeki hafif tebessümle elini sıkıyordu.
Enis, o yılan diliyle ailemi bile zehirlemeyi başarmıştı. Onları kandırarak Enis'e olan tavırlarını değiştirmeyi başarmıştı.
Enis çok alçak bir adamdı! Ve ben bu alçak adamla yakında aynı yastığa başımı koyacaktım.
Bir an düşüncelerimle kaşlarımı çatıp mutfağa geçmek için babamdan izin istedim. Hızla kendimi mutfağa atınca ellerimle tezgahtan destek aldım..
Ne aynı yastığı Miray? Ne saçmalıyordum ben?
"Her şey sahte olacak.." diye mırıldandım kendimce. "Her şey sahte olacak."
Annemin mutfağa girdiğini farkettiğimde istemsizce yutkundum. Yanıma gelip sıcak elleriyle yüzümü okşamaya başlarken "İyi misin sen?" diye mırıldandı.
"Kızım?"
"İyiyim anne. Heyecanlandım biraz..Onun söyledikleriyle."
"Bu kadar aşık mısın sen?" dedi gözlerime sevinçle bakarken. "Oy benim minik kuşum aşık olmuşta, evlenmeye mi kalkışmış.."
Yanaklarımı sıkarken gülümsedim. "Anne yapma ya çocukmuşum gibi."
"Sen benim için her zaman o küçücük kız çocuğu olarak kalacaksın Miray. Elindeki şekeri saatlerce yalayarak bitirmeye çalışan.Her yerini şekerleme yapan o küçük kız çocuğu.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİNCİ MEVSİM
RomanceKollarımızı ısırarak saatler yapardık küçükken... Sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi. @cikolataliigofrett İlk Yayınlanma Tarihi : 01.03.2015 Son Yayınlanma Tarihi : 13.09.2015 Not: Bu hikayenin tüm hakları saklıdır.