♔ BM 38 "BOMBA ETKİSİ" ♔

172 10 1
                                    

"Ne yapıyorsun baş belası?"

Kulağımda hissettiğim nefesle az önce irice açtığım gözlerim rahatlama hissiyle kapanmayı başardı. Ağzımın üzerine kapanan parmakları sonunda kendini serbest bırakınca derin bir nefes aldım. "Aptal. Hırsız gibi ne arıyorsun evde?"

"Hırsız olsa sen yakalayacaksın yani?" dedi mavi gözleriyle beni süzerken, "Bu halde hem de. Ne çok cesaret var sende."

Yüzümü buruşturup az önce parçalanan vazonun parçalarını toplamak için dizlerimin üzerine eğildim. Kolumdan tutup hızla kaldırmaya çalışırken "Kalk." dedi, "Şimdi sancın falan olur. Bir de onunla uğraşamam!"

Bebeğimden  bahsediyordu. Kolumdaki destekle az önce eğildiğim yerde doğrulurken gözlerine baktım sinirle. "Merak etme. Yarın gidiyoruz buradan. Uğraşacak kimse kalmayacak yanında!"

"Gitmene gerek yok. Bu evde kalabilirsin."

"Sen?" 

"Beni neden düşünüyorsun sen? Burada kalabilirsiniz işte soru sorup durma. Hatta bu evi senin üzerine yaptırırım boşanırken, rahat edersin!"

"Hayır. İstemiyorum. Burası senin evin!"

"Artık, pekte yaşanılacak bir yer gibi görünmüyor gözüme."

Söylediklerinden bir anlam çıkarmamak için uğraşırken gözlerimdeki yaşları itelemeye çalıştım. Onunla son kez görüşecektik. Yani davadan önce son yan yana duruşumuzdu.

"Ben eşyalarımı toplayıp gidiyorum zaten."

"Nerede kaldın kaç gündür?"

Söylediklerimi duymamış gibi basamaklardan yukarıya çıktı. Odasına gittiğini tahmin ederken kapının çalınmasıyla kaşlarımı çattım. Bu hırsız olabilir miydi?

Kapıdaki sesi bir kez daha fark ederken kendimce gülümsedim. "Evet Miray. Hırsız da kapıyı çalmayı bekliyordu zaten."

Enis yüzünden delirme seviyesine yaklaşmıştım. Ne güzel!

Kapıya ilerlemişken yavaşça aralamıştım. Karşımda dağılmış saçları ve kızarmış gözleriyle Rüzgar'ı görmemle dudaklarım aralandı.

"R-Rüzgar..Ne arıyorsun burada sen?"

Arkamda kalan merdivenlere göz atarken hala Enis'in odada olduğuna dikkat ettim. Rüzgar'ı burada görürse kötü şeyler olabilirdi. "Rüzgar git buradan."

"Biliyordum. Onunla olamayacağını defalarca söylemiştim sana." Söyledikleriyle kaşlarım çatıldı. Sarhoştu.

"Uzatma artık Rüzgar. Ne söyleyeceksen söyle ve git! Enis burada."

Gözlerini benimkilere yaklaştırdı. Bir elimi kavrayıp kalbinin üzerine götürdü çaresizce.

"Bundan sonra senden uzak durmama gerek kalmadı. O kocan olacak adamdan da ayrılıyorsun işte! Bu kalbimin böyle çarpmasını sağlayan tek kişisin sen!"

Nereden duyduğunu soracakken bu haberi Gonca'ya bir kafe de verdiğim aklıma geldi. Mutlaka duyan olmuştu. Sonrada internete..Ah Miray!

Boşanacağım gerçeğini yüzüme vururken gözlerimi gökyüzüne doğru çevirdim. Enis ile konuştuğumuz gecedeki gibi yıldızlar yine yerlerini almış, karanlığın içerisinde dikkat çekiyorlardı.

Kolumda hissettiğim sıcaklıkla kaşlarımı çatıp Rüzgar'a döndüm. Kollarımdan tutmuş, bir adım atarak aramızdaki mesafeyi biraz daha kısaltmıştı. "Ne yapıyorsun?"

BEŞİNCİ MEVSİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin