♔ BM 34 "İPİN UCU" ♔

171 11 1
                                    

Sanki biri çıkmış, kalbimi ellerinin arasına alarak sıkıştırıyor gibi geliyordu.  Nefes alamıyorum. Oradaki havaya içime çekemiyordum.  Gülümseyemiyordum. 

Arabadaki sessizlik eve gidene kadar sürmüştü. Bir şey demeden odama çıkarken arkamdaki adımların sesinin kesilmesiyle  birlikte Enis'İn odasına çıkmadığını anlamıştım.

Nereye gidecekti ki bu saatte?

Geçen gece ki eve gelmeyişi de aklıma gelirken kalbimin sıkışmasını yine engelleyemedim. Her seferinde böyle mi olacaktı?

Odama kapandıktan sonra pencereye ilerleyip arabanın bahçe kapısının orada olup olmadığını kontrol ettim. Araba gitmemişti!

Bir an yaptığım hareketlerle bir elimi karnıma götürdüm. "Ne yapıyorum ben ya? Bırak, nereye giderse gitsin..Bana ne!"

Pencerenin ucundaki tülü hızla çekip yatağıma ilerledim. Sıcak bir duş almak o an istediğim tek şeydi!

Odanın kapısının kilidini çevirdikten sonra banyoya ilerledim. Üzerimdekileri kirli sepetine bırakıp suyu vücut ısıma uygun olarak ayarladıktan sonra yeni aldığım kiraz çiçeği kokan duş jelimle vücudumu yıkadım. Saçlarımda benzer kokulu şampuanımla bir süre buluştuktan sonra bornozuma sarılıp banyodan çıktım.

Kıyafet dolabımın önünde giyeceğim ince geceliklerimi çıkarırken bir an gelen dürtüyle tekrar pencerenin önüne ilerledim. Tülü hafifçe aralayıp dışarıya göz gezdirirken hala arabanın orada olduğunu gördüm!

Tülü hızla kapatıp tekrar kıyafetlere yönelirken dişlerimi sıkmış kendime hakim olamadığımdan ötürü delicesine kendime kızıyordum!

Engel olamıyordum işte! O küçücük merak beni neler yapmaya zorluyordu böyle!

Üzerimi giyindikten sonra ılık sütümü içmek için mutfağa yöneldim. Kapıdan içeri girdiğimde bol olduğuınu anlayınca derince bir nefes aldım.

Saçlarımdaki havlunun ucu önüme düşerken tekrar ıslak saçlarımı saran pembe havluma saçlarımı sardım. Sütü bir cezveye koyup ocağın üzerine bırakırken kendime çok sevdiğim minik kupamı çıkarmıştım.

Bardağın içine ufak kaşıkla biraz şeker attıktan sonra sütün ısınmasını beklemek için ocağın başına geçtim. Sonunda ısındığını belli eden ses yükselirken gülümsedim. Cezvede ki sütü bardağa boşaltırken karnımı sevgiyle okşadım.

"Sütün geliyor aşkım!"

Cezveyi musluğa bırakmış tam arkamı dönmüşken karşılaştığım bedenle küçük bir çığlık attım.

"Ahh! Ne yapıyorsun sen ya? Aklımı aldın!"

"Saçlarını kurutmayı öğretemedi mi annen sana?" Yanağıma yapışmış saç telimi kulağımın arkasına itelerken başımı geriye çektim.

"Şimdi de babam gibi mi davranacaksın? Önce beni öp..Sonra hiçbir şey olmamış gibi devam et hayatına..Oh ne güzel!"

"En çok neye gülüyorum biliyor musun? O kadar etkilenmedim dediğin halde, o öpücükler aklının ucundan çıkmıyor bir türlü!"

"Sadece bana karşı nasıl davranman gerektiğine yardımcı oluyorum. Karar ver artık! Ya uzaklaş ya da.."

"Ya da?" dedi bir adım yaklaşıp elini omzumun üzerine bırakırken. İnce geceliğimin üstündeki elinin sıcaklığı tenime ulaşırken irkildiğimi belli etmemek için maviliklerine baktım biraz..."Ya da ne?"

BEŞİNCİ MEVSİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin