Gözlerimi zorlukla araladığımda, bir süre tavanla bakışmayabaşladım. Ne konuşacak halim vardı ne de esip gürleyecek havadaydım.Evlenmiştim sonunda!
İstediğim de buydu zaten. Bebek doğana kadar yapmakistediğim şeyi gerçekleştirmiştim. Ellerimi karnımın üzerine götürüpmırıldandım usulca.
"Bu kadar olayın içinde seninle konuşmayı da unutuyorum,özür dilerim bebeğim." Yanaklarımı sıkıntıyla şişirip tekrar bakışlarımıkarşımdaki duvara çevirdim.
"Doktora gitsem cinsiyetini söyler mi acaba?"
Merak ediyordum işte. Bir an önce kıyafetler seçip küçükdolabını doldurmak istiyordum şimdiden..Yüzümde oluşan küçük tebessümümbüyümeye başlarken kıkırdadım.
"Acaba bugün gitsem bir şeyler söyler mi?"
"Miray!"
Kapıdan gelen sesle hızla yattğım yatakta doğruldum. O hangiara girmişti odaya? "Kapıyı çalmadan neden giriyorsun sen! Müsaitolmayabilirdim."
"Kahvaltıya in hemen. Saatten haberin var mı senin? Hemkiminle konuşuyorsun? Kafayı yemeye başladın galiba.."
Art arda gelen sorularla yüzümü buruşturdum. "Geliyorumtamam. Çık sen odadan!"
Sinirle dişlerini birbirine bastırdı. Mavi gözleri bir anüzerimde dolaştıktan sonra kapıyı sertçe kapatıp gitti. "Kendini bir şeysanan züppe!" diye tekrar ettim içimden.
Yataktan yavaşça kalkarken midemdeki kasılmayla yüzümüburuşturdum. "Hayır ya, hayır!"
Hızla odanın içindeki küçük banyoya koşarken içimde olmayansafrayı zorlukla çıkarmaya çalışmıştım. Yüzümü hızla yıkadıktan sonra aynadanyüzüme baktım. Berbat görünüyordum.
Hızla saçımı yukarıdan bir topuz yapıp saç tokamla bağladım.Çantamdaki kapatıcıyla gözlerimin çevresini kapattım. Dişlerimi fırçaladıktansonra yattığım yatağı toplayıp aşağı indim. Enis çoktan salondaki masayaoturmuş kahvaltısını yapmaya baslamıstı. Kaşlarımı çatıp masanın üzerindekitabaklarda gözümü gezdirdim.
"Sana haber vermemin üzerinden tam olarak 16 dakika 43saniye geçti."
Gözlerimi masadan çekip onun maviliklerine çevirdim.""Aman ne büyük basarı!"
"Benimle dalga geçme, ben kalkmadan kalkmayıöğreneceksin!"
"Başka canım.." dedim karşısındaki sandalyeyegeçerken "Bu arada sen mı hazırladın masayı?"
"Evde bizden başka biri olmadığına göre?"
"Aslında farklı bir karakterin daha var! O halin dahaçok ilgimi çekiyor."
"Demek ki ilgini çekiyorum?" dedi tek kaşınıkaldırıp alayla yüzüme bakarken. Bir an yutkunup önümdeki peynire uzandım."Saçmalama.. O anlamda demedim!"
"Ne anlamda dedin?"
İnat değil mi işte, cevap vermeyecektim!
Bir şey demeden o da kahvaltısını yaptıktan sonra saatinebaktı. "Benim çıkmam gerekiyor. Sen de uslu uslu oturacaksın burada!"
"Nasıl ya? Getirdin beni dağın başına ne yapacağım benburada tek başıma? Hem ben bugün doktorla görüşeceğim."
"Dağın başı dediğin yer İstanbul- Şile." Son andasöylediklerime takılmışçasına devam etti. "Ne oldu? Bir sorun mu varbebekle ilgili?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİNCİ MEVSİM
RomanceKollarımızı ısırarak saatler yapardık küçükken... Sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi. @cikolataliigofrett İlk Yayınlanma Tarihi : 01.03.2015 Son Yayınlanma Tarihi : 13.09.2015 Not: Bu hikayenin tüm hakları saklıdır.