♔ BM 13 "HÜSRAN" ♔

237 13 4
                                    

"Önce bir dinleyin."

Benim itirazıma kimse aldırış etmemişti. GGonca başını sallamaya devam ederken çantasını aldığı gibi koşarak evden çıkmıştı. Burak'a döndüğümde o da Gonca'nın arkasından kapıya doğru ilerlemişti. Kapıyı kapatmadan önce bana bir bakışı vardı. O bakışını unutmam imkansızdı.

"Sen çok alçakmışsın be Miray." diye tıslamasının ardından annem araya girmiş bir şeyler söylemişti ama olan olmuştu çoktan. Burak'ta evden ayrıldığında annem kolumdan tutup ona bakmam için zorladı.

Gözümdeki yaşlar çoktan sıralanmışken, hıçkırmıştım.

"Anne, ne yapacağım ben?"

"Gonca..O Enis'e karşı bir şey mi hissediyordu? Ben öyle anladım biraz."

Annemin söyledikleriyle daha da canım yanmıştı. Evet!

Doğruydu ama hiçbir şey duymaz olmuştum. Hiçbir şey görmez..Hissetmez.

Son zamanlarda hiçbir şey yapmıyordum: Bebeğimi düşünmekten başka!

Ellerim karnıma ggiderken az önce kalktığım sandalyeye oturudum. Annem telaşla eline telefonu alırken Enis'le konuştuğunu hissettim.

"Enis, oğlum buraya gelsen iyi olacak.Miray iyi değil."

Annem telefonu kapatır kapatmaz yanıma gelmişti. Niye çağırmıştı bu adamı yine!

"Niye arıyorsun anne? Her ağlayıp üzüldüğümde onu niye çağırıyorsunuz? Onun da işi gücü var!"

"Başka kim aradı ki?" dedi annemin kaşları çatılırken "Teyzen mi?"

Cevap vermeden odama geçtim. Üzerimi değiştirip gözlerimi sildim. Saçımı hızla toplayıp çantamı aldım. Gözlerime kızarıklıklar belli olmasın diye gözlük geçirdim. O sırada zilin çalmasıyla kapıya koştum. İçeriye geçmesine izin vermeden kendimi dışarı attım.

"Dışarı çıkıp konuşalım."

Annemin arkadan bir şey söylemesine izin vermeden kapıyı kapattım. Enis ne olduğunu anlamadan arabasına ilerleyip ön koltuğa oturmuştum.

Yanıma geldiğinde derin bir of çekti. Ne kadar güzel!

Bir de birbirimizin yanında kalmaya bile istekli değildik. Ve iki hafta sonra evleniyorduk.

"Şaka gibi bir hayat.." diye mırıldandım. Beni duymamış olacak ki bana doğru döndü.

"Ne oldu Miray? Annen niye aradı sabah sabah?"

Ne o zor mu gelmişti beyefendimizin bir yerine?

Duyacağı habere alayla gülümseyip başıı ona doğru çevirdim. Gözlerim hala kızarıktı ama gözlükten dolayı bir şey gördüğünü düşünmüyordum.

"Burak ve Gonca," dedim tek solukta. "Her şeyi öğrendiler."

Bir süre donup kaldı. Gözleri hızla büyürken birkaç saniye sonra dudağının kenarı kıvrıldı.

"Şaka yapıyorsun!"

Omuzlarımı kaldırıp önümdeki sokakta bisikletle dolaşan çocuklara baktım. "Yoo, çok ciddiyim!"

"Bu kadar çabuk mu?"

"Ne o?" dedim tekrar gözlerim gözleriyle buluşurken. "Evlenmeye benden daha istekliyken ailene söylememe gibi bir lüksün yoktu değil mi?"

BEŞİNCİ MEVSİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin