10

942 44 0
                                    

"Neler neler olmuş be!"

"Ya şok olduk annemi görünce. Ama uydurduğu bahaneyle gülmemek için kendimi sıkmaktan morardım heralde."

"O değilde sonu çok güzel bitmiş!"

"Susar mısın lütfen! Hâlâ utanıyorum."

"Sanki daha önce böyle bir şey yaşamadın!"

Keskin bakışlarımı üstüne diktim. Hatırlamak istemediğimi bildiği hâlde böyle yapması sinirimi bozmuştu.

"Özür dilerim. Ben öyle demek..."

"Sorun değil."

"Sorun!"

"Değil!"

"Sorun!"

"Değil... Of tamam! Bir üniversitenin koridorunda yapılacak başka çocukluk kalmamış sanki! Sorun değil. Haklısın. Ama... Her neyse... Barışla nasıl gidiyor?"

Kıza Barış dediğim an tüm bakışları mimikleri hareketleri... Birden değişti.

"Barış... Aslında ben onu çok seviyorum."

"Vaov! İtiraflar itiraflar!"

"Yalan söylemek için bir sebebim yok. Seviyorum."

Koridorun ortasında sarıldığım için biraz dikkat çekmiş olabilirim ama Pınar mutluluğu hakedenlerin ilk onunda vardır heralde. Onun mutlu olması beni daha da mutlu ediyor.

Sarılmamız bittikten sonra derse girdik. Yiğite okulda olduğumu mesaj atamayacak kadar değişik hissediyorum kendimi. Ayrıca ona nerede olduğumu söylemek zorunda değilim ama eğer görüşeceksek burada olduğumu bilmeli gibime geliyor.

Dersteyken telefonumu kapattığım için açtığımda 3 cevapsız çağrı 2 de mesaj vardı. Hepsi de Yiğittendi. Mesajlarına cevap yazmak yerine aradım ve okulda olduğumu söyledim. Dersi daha başlamamış ve daha yoldaymış.

"Aa! Barış gelmiş!"

Pınar seke seke Barışın yanına gitti. Birbirlerini gördüklerinde yüzlerinde papatyalar açtı. Gerçekten çok tatlı çift olurlar. İnşallah.

Yanlarına gidip Barışa selam verdim. Gülümseyerek karşılık verip sol koluyla Pınarın omzunu tutup kendine çekti. Pınar başta kasılsada kendini rahatlatmaya çalıştı. Ortada bir teklif yoktu ama zaten bakanlar sevgili sanardı. Barışın bu hareketiyle de tescillendi sanırım.

"Sen benim sevgilim oldun artık."

Yüzüme muzip bir gülümseme yerleşti. Pınarın şok ifadesi ve "Keşke bana sorsaydın..." diye sorması Barışı biraz daha gülümsetti. Kendine iyice yaklaştırıp başından öptü.

"Oh be! Seninle mesajlaştığım günden beri bu anı bekliyordum. Az önceki gülümsemen beni odunluğa zorladı. Yoksa daha romantik bir şeyler düşünmüyor değildim."

"Vaay! Kardeşim nerede ürettiğin fikirler?"

Yiğitin sesini duyunca dün geceyi hatırlamam kısa sürmedi. Sanki aklımdan çıktığı var da...

"Ne yalan söyleyeyim bir gülüş o fikirleri çöpe attı."

Bana doğru bakarak "Ben sana demiştim." dedi. Sadece gülümsemekle yetindim.

"Biraz konuşalım mı Yiğit?"

"Bir sorun mu var?"

"Yok."

"Her neyse."

Biraz daha sakin bir yere geçip "Sanırım evimi basmaları azaltmalısın." dedim. Gülerek "Alıştım. Banane!" deyince beni de gülümsetti.

MELEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin