27

573 34 0
                                    

Bir rapora bir de anneme bakıyordum.

"Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" diye sordu titrek bir sesle.

"Anne..."

Sesim o kadar kısıktı ki duyduğundan emin bile değildim.

"Hazan bunu bana ne zaman anlatmayı düşünüyordun!?"

Sesi gitgide yükseliyordu. Gözümden düşen damlalar yanağımdan dudağıma doğru yol alıyordu. Annem elini alnına dayayıp yatağa tekrar oturdu.

"Doktoru aradım. Daha gün söylememişsin adama kızım... Hazan farkında mısın bilmiyorum ama sağlığın söz konusu ve bu çok önemli bir konu!"

"Farkındayım."

"O zaman anneciğim?"

"Anne ben çok düşünüyorum ama bir sonuca varamıyorum. Riskleri çok yüksek. Ameliyat olmasam daha kötü. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Yanıma gelip sıkıca sarıldı. Anneme ne zamandır böyle sarılmamıştım.

"Anne ben sana bir şey hatta bir çok şey anlatmak istiyorum."

"Anlat anneciğim."

Derin bir nefes alıp elimi havaya kaldırdım. Yüzüğü görünce "Yani?" diye sordu.

"Şimdi hikayenin başından anlatmaya kalkarsam uzun sürer. Şöyle bir özet geçmek gerekirse hani ben sürekli ortadan kayboluyordum ya iskeleye gidiyordum."

"Aşağı sahildeki? Eski iskele mi?"

"Evet. İşte hani bir gece ortadan kayboldum ya. O gece iskeleye gitmiştim. Kötüydüm bayağı. Sonra sarhoşlar vardı ve oradaki kulübede yaşayan çocuk beni sarhoşlardan kurtardı. Eve bıraktı. Ertesi gün yanına gittim. Bir daha gittim. Bir daha gittim derken biz o kulübede iki yabancı sessiz sakin oturuyorduk. Ağzımızdan çoğu zaman tek kelime çıkmıyordu ama çok iyi anlaşıyorduk. Sonra o çocuk bir hafta kulübede olmayacağını söyledi. Sonrada tam bir hafta sonra doğum günümde çıkageldi. Sonra arada bir geceleri bize geliyordu. Ama sakın yanlış anlama. Sohbet ediyorduk sadece. Aynı okuldaymışız bir de. Ardından bir gece annem tüm olayı yanlış anladı ve biz de yalan söylemek zorunda kaldık. Velhasıl öyle böyle bir bakmışız aşık olmuşuz. Bugünde bir buçuk saat kadar önce Teoman konserinde herkesin önünde evlenme teklifi aldım."

Tek çırpıda özetlemiştim. Annemin tepkisini ölçemeye çalıştım.

"Seni bir kere bile üzdü mü?"

"Değil üzmek kalbimi kıracak tek bir harekette bile bulunmadı."

"Ee ne zaman isteyecekler? Ya da ameliyattan sonra. Yarın doktoru arayıp gün alıyorsun."

***

Sabah çok berbat bir şekilde uyanmıştım. Yüzüm ruhtan farksız bedenim zombinin bedenini sollayacak kadar çelimsiz geldi gözüme. Ayaklarımı sürüyerek annemin yanına indim. Kahvaltıya oturmadan kendime sandviç hazırladım. Bir bardak portakal suyu doldurup tepsiye koydum. Odama çıkarken annem arkadam bir sürü şey söyledi. En sonunda "Biraz doktoru arayacaksın!" dedi. Yatağa oturup televizyonu açtıktan sonra sırtımın arkasına bir yastık dayayıp duvara yaslandım. Telefonumu elime alıp gayet relax bir şekilde doktoru aradım. Tüm soğukkanlılığımla dört gün sonrasına randevuyu aldım. Ameliyattan bir gün önce yanına gelmemi istedikten sonra telefonu kapattı. Anneme "Dört gün sonra!" diye seslendim. Yanıma gelip "Biri biliyor mu?" diye sorunca ağzımdaki lokmayı bitirip "Sadece ikimiz." dedim.

"Onlara ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?"

Tüm rahatlığım yerini çok büyük bir rahatsızlığa bıraktı. Pınar halledilir. Teyzem annemde. Ama Yiğit? İşte o tamamen bendeydi.

MELEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin