Bir süre izliyorum; dalgaların üzerindeki ayın yansımasını ve sonu olmayan bu karanlığı. Çıplak ayaklarım kumun içine gömülmüş. Üzerimdekileri bir bir çıkarırken yavaşça, yürümeye başlıyorum denize doğru.
''Deniz siyah,
simsiyah.
Siyah yalnızlığın rengidir.
Deniz, yalnız.
Tıpkı benim gibi.''Gecenin soğuğu, çıplak tenime sarılıyor. Denize değiyor artık ayaklarım; ilerliyorum, tek bir noktaya bakarak. Uzağa... çok uzağa. Gözyaşlarım akıyordu. Denizin tuzlu suyu, ağzıma değiyordu şimdi. Gözlerime doğru yükseliyor, az sonra gözyaşlarımla buluşuyordu. Gözlerimi kapatmış ve veda etmiştim her şeye. Artık nefes alamayacağımı düşündüm. Artık nefes almayacaktım. Nefes alamıyorum.
''Her şey bitti. Nefes alamı...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Taneleri
PoetryHer hikâyenin, her romanın bir yalnız, hüzünlü ve mutsuz başrol oyuncusu vardır. Karanlık odalarda benliğiyle savaşırken, gözyaşları süzülür tane tane, yanaklarından çene kıvrımına doğru. Bir kelebek girer o karanlık odaya. Bembeyaz bir kelebek...