Avuçlarım bomboş. Duygularımı, ifademi, ruh halimi düzeltecek hiçbir neden, hiçbir güç yok.
Evin terasında çırılçıplak duruyorum. Hava buz etkisi ile bedenime çarpıyor. Hücrelerim donuyor, iç organlarıma kadar işliyor soğuk. Çok soğuk.
Kulaklığım bugün yeni bir şarkıya kapılarını açtı. Yeni duygular yeni hisler yeni yalnızlıklar yeni sessizlikler.
Hava aydınlık ama güneş saklanmış. Birkaç saat sonra karanlık kaplayacak şehri. Dışarıda tek tük insan var. Onlar da yalnızlaşma yolunda atıyorlar adımlarını.
Kahve buz parçasına döndü. Bedenim bembeyaz oldu. Ölümü tattım. Karanlıklar ülkesini gördüm. Yalnızlıklar diyarında dolaştım. Paylaşmak istedim.
İstedim. Fakat kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Taneleri
شِعرHer hikâyenin, her romanın bir yalnız, hüzünlü ve mutsuz başrol oyuncusu vardır. Karanlık odalarda benliğiyle savaşırken, gözyaşları süzülür tane tane, yanaklarından çene kıvrımına doğru. Bir kelebek girer o karanlık odaya. Bembeyaz bir kelebek...