Pencere aralığından sızan rüzgar parçası ürpermeme sebep oluyor. Sonrası yumuşak ve rahatlatıcı...
Kulağımda son zamanlarda en sevdiğim şarkının tınısı yükselip alçalıyor. Kalbimde ona olan özlemim artıyor, burnumdan kokusu eksiliyor.
Şarkının sözlerinde adını arıyorum, notalarında harflerini, sesinde sesini...
Rüzgar toplu olan ama hafif gevşemiş saçımdan bir tutam yüzüme düşürüyor. Düzeltmiyorum. O böyle seviyor. O saçlarımı seviyor. Saçlarımla oynamayı, onları okşamayı. Seviyor...
Şarkının sonu geliyor, günler yavaşça azalıyor. Yüzüme boş bakışını, ters bakışlarını, elimi tutuşunu... Özledim.
Uzun yolculuğa az kaldı. Uzun yolun sonundaki aşk kokusunu duymaya... Bulutların bembeyaz, gökyüzünün masmavi olmasına az kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Taneleri
PuisiHer hikâyenin, her romanın bir yalnız, hüzünlü ve mutsuz başrol oyuncusu vardır. Karanlık odalarda benliğiyle savaşırken, gözyaşları süzülür tane tane, yanaklarından çene kıvrımına doğru. Bir kelebek girer o karanlık odaya. Bembeyaz bir kelebek...