Umutsuzluğun Gölgesinde

233 19 8
                                    

Gecenin bir yarısı, saatin bilmem kaçı, sessizliğin ve yalnızlığın tam ortası.

Sormayın artık, neden diye? Neden hep yalnızlık, neden hep sessizlik, neden hep terkedilmişlik?

Arzu eder mi bir beden yalnız kalmayı?
İster mi insan sessizliğe gömülü, adeta bir fanusun içine hapsolup yaşam mücadelesi vermeyi?
Diler mi ki insan terk edilip, çamurlaşmış bir toprağa gömülmeyi?

Bir müzik açın, bir kitap okuyun, bir resme bakın, bir yemek yeyin ve bir şeyler için. Bunları öyle bir yapın ki; açtığınız müzik ruhunuzdan bir şeyler söylesin, okuduğunuz kitap aklınızdan geçen cümleleri size sunsun, baktığınız resim hayalinizi göstersin ve yediğiniz içtiğiniz şeyler yıllar boyu aradığınız o eşsiz tadı size versin.

Yaşanacak bir çok güzel an var. Yaşanacak bir çok güzel şey var.

Bu kadar umutsuz ve leş bir kokuya bürünmüş hayatın en boktan anında, bir umut ışığı görmüş gibi kendimi kandırarak bir yola çıkıyorum.

Bedenimden ayrılıp sadece izlemek istiyorum kendimi. Yaşamak değil izlemek istiyorum sadece. O acılara maruz kalmak değil seyretmek istiyorum...

Kelebek TaneleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin