Medyadaki Duru KAYA . İyi okumalar :)
~
Herkes birer sandıksa,
O kilitliydi,
Ve bende anahtarı dahi yoktu.~
Umarım bana karşı da çok sert davranmazdı. Malesef ki gerçekten çekiniyordum. Onun nasıl biri olduğunu evde anlatmıştı kızlar. Ve üzerine kahve döktüğüm de olanları.
Bahçeye çıkınca çardağa doğru ilerlemeye başladık. Çardağa varınca Ege ;
" Selam beyler . Bu güzellikler Duru ve Miray " diyerek Çardaktaki yerini aldı.
Biz de ;
" Selam" diyerek hepsiyle göz teması kurduktan sonra oturduk.
Karşılık verdikten sonra muhabbet etmeye devam ettiler.
Aradan hemen hemen 15 dakika geçince Miray bana hadi başla manasın da koluma dirsek attı.
Nerden başlıyacağımı unutmuştum. Bu kadar zor olacağını tahmin dahi edemezdim.
" Naber Efe ?" dediğim de kafasını bana çevirip sorguluyucu bir bakış atıp .
" Ne fark eder?" dediğinde ne kadar zor olduğunu anlamıştım. Tamam. Tekrar denemeliydim. Onunla konuşmak evdeki depresif halimdekinden çok şu an benimle uğraşan Miray'lar gibiydi.
" Niye ki ? " safça sordum.
" Şöyle ki nasıl olduğum seni ilgilendirmez!" dediğin de işimin ne kadar zor olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Herkesle konuşmayı sevmiyordu. Ve de havadan sudan!
" Tamam . " diyerek alttan aldım.
Fazla sinirli ve gizemli bir hali vardı. Ama kesinlikle kapalı bir kutuydu. Yine de bana bu kadar sert çıkmasına gerek yoktu.
İlk günden de üzerine gitmek istemiyordum , yanlış anlamasından korkuyordum...
" Ben Burak " diyen hafif esmer ve yakışıklı çocuğa baktım. Zaten masadaki Melih , Efe!, Ege ve Burak hepsi de gerçekten yakışıklıydı. Ben yüzlerini hatırlamadığımdan Oğulcan'nın bu tavıarını pek anlamıyordum ama bir kızı kolaylıkla etkileyebilecek haldeydiler ama beni değil !
" Ben de Duru " dedim tebessümle. Konuşmak iyi gelmişti.
"Efe'nin hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorsan bana sorabilirsin. Yarın gece bar da olucak . Mekanı yarın mesaj atarım" dedi Burak .
Pat diye soramazdım. Kesinlikle ondan hoşlandığımı falan düşünürdü.
" Ne alakası var ?! " diyerek kendimi savunmaya başladığım da Miray da konuşmamıza katıldı.
" Parti mi var ? " dediğinde ;
" Evet . Melih'in İngiltere'den dönüşüne sürpriz parti" dediğin de. Bu gece belki bir şeyler öğrenebilirim diye düşünüyordum.
" Aslında pek sürprizi kalmadı ama " diyerek gülen Melih'le birlikte Efe dışında hepimiz güldük. Efe'yse dalgın dalgın okulun dışarıya açılan kapısına bakıyordu.
" Biz davetli miyiz ?" diye heyecanla soran Miray'a dirsek atarak uyardım ve sorusuna göz devirdim.
" Tabii . Isteyen gelebilir." dediğinde bu gecenin uzun olacağı belliydi.
Ege'yle arkdaş olmuştuk.
Ama Efe...o gerçekten zordu ... Hele onunla konuşmak . Bu oyunu öğrenince bana neler yapardı gerçekten bilmek dahi istemiyordum. Gözü karaydı bu halinden belliydi. Ama bana neden hâlâ bu kadar sert çıktığını çözememiştim. Sadece hâl hatır sormuştum. Tamam. Son zamanlar da ben de boş muhabbet sevmiyordum ama şu durum da onunla arkdaş olamam gerekiyordu.
Pest etmiyeceğime emindim....
Herkes yaptığının bedelini ödeyecekti!
Efe masadan kalkınca sessizlik oluşmuştu ;
" Ben gidiyorum."dediğinde ;
" Tamam abi."
" Tamam kardeşim "
"Akşama görüşürüz abi " dediklerinde Efe de uzaklaşmaya başlamıştı. Demek ki onlar da akşam barda olucaktılar.
Herkese karşı uzaktı. Bir tek bana değil. Tamam diğerlerine gore aramızda uçurumlar vardı ama yine de onu çözeceğime inanıyordum. Kolay olmasa da...
Onun bu sessiz , soğuk ve gizemli hallerinin sebebini çok merak ediyordum.
♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢
Okuldan sonra kızlar kafeye giderken ben torgunluğumu bahene ederek gitmemiştim. Ve ara sokakta yürüyordum.
Bugün gerçekten sosyelleşmeye çalışmıştım. Kimse neler yaşadığımı bilmiyordu. Zaten bilmelerine de gerek yoktu.
Insanların bana acıyarak bakmalarını istemiyordum.
Buna gerek yoktu. Herkesin bir eksiği, bir zayıf noktası vardı.
'Acıma! Acınacak duruma düşersin' diye bir söz vardı. Kimsenin acınmya ihtiyacı yoktu. Yardım edebilirdiniz ama acımanız gerekmezdi. En azından ben böyle düşünüyordum. Çünkü herkes bir şeyler yaşıyordu. Hepimizin inişleri kalkışları oluyordu , olucaktı da.
Sokakta yankılanan sesle yapmamam gereken bir şeyi yapıp arkamı döndüm.
" Heey! Sakın beni unuttuğunu söyleme !?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Fiksi RemajaUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...