Medyada Duru var .
İyi okumalar :)
Efe odaya girince şaşkınlığımı gizlemek için gözlerimi onun dışında her yerde gezdirdim..
Tamam. Tabii ki de gelmesi gerekiyordu ama ne bileyim . Dışarıda bekler diye düşünüyordum.
Yatağın yanındaki çift kişilik koltuğa oturdu ve elleriyle yüzünü sıvazladı.
Bense hareketlerini izliyordum. Yaptığım davranıştan utanıp bakışlarımı kırik beyaz mermere çevirdim. Kar tanesi şeklindeki desenleri de hoştu aslında.
Saçmalamayı bırakıp Efe'ye döndüm.
Konuşmak istiyor ama konuşamıyor gibiydi . Bir süre sonra dayanamayıp ağzımı açtım. Burada böyle sus pus oturmayacaktık her halde!
" Evet?" diye soru sorarcasına konuştuğum da en sonunda ağzını açtı .
" Uzatmayacağım. Sürekli karşıma çıkıyorsun ve bunu canımı sıkıyor " dediğin de cevap vermedim . Çünkü oyun icabı sürekli yanında bitiyordum.
"Neden beni kurtardın ?!" diye son cümlesinde sesini biraz yükselttiğinde içime öküz oturmuştu sanki .
Ne diyebilirdim ki !?
Dudağımı ısırdım. ' Ben sizden intikam almak istiyorum. O yüzden sen ölürsen oyun bozulurdu . Dedim. Sonra da seni kurtardım ' diyemezdim.
Aklıma gelen fikirle içten içe sırıtıp gözlerimi ona çevirdim. Kaşlarını çatmış bir cevap vermemi bekliyordu . Ve büyük ihtimalle konuşmadığım her an biraz daha şüpheleniyordu.
" Ödeştik.. " dedim gülümsemeye çalışıp .
" Ne ?" diye kabaca sorduğun da ofladım .
" Hani barın çıkışın da biri vardı-" sözümü kestiğin de kaşlarımı çattım. Ben de sinirleniyordum.
" Tamam. Ama ben yaptığım bir şeyi karşılık bekleyerek yapmam !" diye tısladığın da ;
" Ama ben de bana yapılan iyiliği karşılıksız bırakmam !"diye ben de onun gibi tıslarcasına konuştuğum da sinirle gözlerini devirip tekrar konuştu ;
" Bana karşılık vermeyi bırak !" diyerek ikaz ettiğin de kendinimi sakinleştirmeyi umarak gözlerimi yumdum ve içimden 10' a kadar saydım.
Bu çocuk çok sinir bozucuydu !
Gözlerimi açtığımda kaşlarını çatmış bir şekilde yüzüme bakıyordu.
" Tamam . Sadede gel !" dedim sinirlerime hakim olmaya çalışarak.
" Karşılığın da ne istiyorsun ?"diye tek kaşını kaldırarak sorduğun da sinirlerime hakim olamayıp yattığım yerde doğrulduğum da karnıma giren sancıyla yüzümü buruşturdum.
" Sen beni ne sandın ?! Ha ?! Beni yanındaki kızlarla karıştırma!" dediğim de o da oturduğu yerde dikleşmisti.
" Niye yanlış anlıyorsun ki! Sadece karşılık olarak bir şey yapmak istiyorum. " diye sinirli bir ses tonuyla konuştuğun da derin nefes alıp verdim.
Tamam. Kötü çocuğumuzun prensipleri vardı . Ve bu benim işime geliyordu .
" Bilmiyorum ." dediğimde başını sallayıp ayağa kalktı.
Büyük ihtimalle para isteyeceğimi düsünüyordu.. Ama paraya ihticaım yoktu . Olsa bile almazdım da !
Kapıya doğru yürümeye başladığın da stresten tırnaklarımı batırdığım avuçlarımı açıp gözlerimi ona çevirdim. Tam beyaz renkli kapının kulbunu tutmuş kapıyı açıyordu ki ağzımdan çıkan sözlerle sanki yere mühürlenmiş gibi kalakaldı.
" Bana bir şans ver " dediğimde onun da onu sevdiğimi düşüneceğini az çok tahmin edibiliyordum..
Ve benden böyle bir istek beklemediği de şaşkın halinden anlaşılıyordu. Büyük ihtimalle para falan isteyeceğimi sanıyordu ama ben bir şans istemistim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Teen FictionUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...