İyi okumalar :)
~
Korku bedeni ele geçirse de, ben devam ediyordum. Etmeliydim de.
~
Kapıyı zorlarken başım da dönmeye başlamıştı. Aynı zamanda buğulanmış zihnimden bir kaç isim geçiyordu.
İçeride ağır ve bunaltıcı bir hava vardı -ilk girdiğimde de sıcaktı ama bu kadar değildi- ve hiç iyi hissetmiyordum. Sanki her an bayılabilecekmiş gibi.
Fakat düşünmem durdurak bilmiyordu.
Gözyaşlarım hırsla süzülürken;
" Efe!" diye bağırdım. Aynı zamanda kapıyı sarsmaya devam ediyordum.
Bir kaç kez daha bağırdığımda cevap alamamıştım. Bu kadar çabuk mu olacakatı?
En azından.. Her neyse az kalmıştı. Dilim varmıyordu ama..
"Yardım edin!" diye bağırdığımda hiçbir cevap gelmedi.
Gözlerim kararkırken ciğerlerim sıkışıyordu. Kalpimse kat kat büğümlenmişti..
Yere çöküp sırtımı buğsrdan nemlenmiş duvara yasladım ve dizlerimi kendime çekip sıkıca kapattığım gözlerimi aralamaya çalıştım. Kısık gözlerle etrafımı süzdüğüm de kalbim iyiden iyiye kırıktı.
Hiç ilk tercih olamamıştım.
Babam annemi seçerdi. Bense beklerdim.
Annem babamla benim aramda seçim yapmazdı. Bense onaylardım.
Miray'ın ailesi vardı. Elbette onları seçerdi.
Nehir de aynı şekilde. Hem yanında Oğulcan da vardı.
Ah! Efe Dinçer.. Umrunda dahi olmadığım çocuk. Ruhu kırgın duruyordu ve o merhemini yanlış kişi de arıyordu. Bense sıramı bekliyordum.
Bunda çıkar vardı ve sonundan korkuyordum.
"Beni beklemedin.." diye mırıldandım zor nefes alırken.
"Değil mi?" dedim, sanki kendimi sorgular bir edayla.
" Sen de bıraktın.." diye mırıldandım.
♢ ♢
Ciğerlerim oksijen diye çırpınırken tutunduğum sıcaklığa biraz daha asıldım. Gözlerimi açabilirdim. Gözlerimi aralamayı denediğimde burnumun ucuna düşen yağmur damlasıyla yüzümü buruşturup beni sıkıca saran kollardan çıkmaya çalıştım.
Kollardan?!
Gözlerimi ikinci seferde kocaman açıp hemen dibimdeki gözlere baktım. Ela.
Evet, klasik bir şey yaşayamamıştık.
Normalde, hikaylerde, Efe'nin-asi çocuğun- beni kurtarması gerekirdi. Bir saniye,hey! Ben Aras'ın kollarındaydım. Ve bana tebessüm ediyordu!
Efe, olsaydı ; "Kollarımı ağrıttın! , artık insen!" temalı cümlelerden işitirdim büyük ihtimalle ama Aras küçük bir tebessümle gözlerime bakıyordu. Ve bu beni etkilememişti. Gözleri güzeldi ama bir kahverengi etkisi bırakamamıştı, ben de. Renkli göz takıntım yoktu, sanırım. Ama kahveler tercihimdi.
Tamam, onları kıyaslamamalıydım!
Kucağında olduğum gerçeği sertçe yüzüme vururken mahmur bir sesle konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Roman pour AdolescentsUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...