Medyadakiler Dinçer holdingin ikizleri.
Soldaki Ege . Sağdaki Efe.İyi okumalar :)
~
Geçmişte takılıp kalmak.
Siyahta biraz daha boğulmak.
Yine başka bir siyahta kaybolmak.
Bir farkı yoktu..
Sadece biraz daha kaybolmuş,
Yok olmuş..~
Bence; bir nevi hayatımızı çevremizdekiler etkilerdi. Ne çok yakın.. Ne çok uzak.. Fark etmezdi.. Uzak olduğumuz kişilerle yaşayamadıklarımız bizi değistirirdi veya yakınımızdakilerle yaşadıklarımız, aynı zamanda da hayatımızın rotasını etkilerdi.
Evet.
Benim de ailem artık çok uzaktaydı. Ben de onların yokluğunda kendi yolumu çizmeye çalışıyordum. Yeni kararlar almıştım. Susup hayatımı bir köşede sessizce yaşamak yerine, intikamımızı almak istiyordum artık. Sessiz kalmak bana göre değildi. En azından hakkını savunamamak!
En çok canımı sıkansa bu canilerin kim olduğunu hatirlamamamdı!
Aynada kendimi tbir kez daha süzüp 'bir eksik var mı?' diyerek kontrol ettim. Diz altı siyah çoraplarımı giymiştim. Dizimin yaklaşık bir karış üzerinde biten kareli siyah, kirmizi ve beyaz renklerden oluşan eteğimin üzerindeki beyaz okul gömleğimin bir tek en üstteki düğmesi açıktı. İlk bakışta -ki bu önyargıydı- normal bir kızdım işte..
Sonra yüzüme inceledim . Bakımsızlıktan solmuş tenimi..
Biraz göz kapatıcısı sürüp göz altındaki mor halkaları az da olsa kamufle ettim.
Gerçek anlamda sosyelleşmek adına bugün ilk adımımı atıcaktım . Tabii ki intikam oyununa da bugün ilk adımımı atıcaktım...
Grubumuzun asıl beyni olarak tabir ettiğim Ilgar ilk adımın ikizlerle tanışmak olduğunu söylemişti. İkizlerin cana yakın olanı yani Ege ortaokuldan yakın arkdaşımdı kızların anlattığına göre. Zaten zor olan kısım velihatların şifresi Efe DİNÇER'di . Ona ulaşmak gerçekten zor olucaktı. Tahmin edebiliyordum. Bugüne kadar hiç bir konuşmamız geçmemişti lise 1. sınıfta üzerine kahve dökmemin dışında. Bana demediğini bırakmayınca Ege beni korumuştu. Kardeşine karşı... O günden bu yana hiç bir muhattablığımız olmamıştı. Onun karanlığına bulaşmaktan korkuyordum. Her genç kızın dediği gibi bad boydu.
" Duru...! hadi ! ...Bak okula geç kalacağız!" diye seslendiklerin de çantamı alıp çıktım. Yeni bir yıl... Yeni arkdaşlıklar... Yeni maskesi düşecekler ...
" Geldim. Hadi çıkalım. " deyip Converselerimi ayağıma geçirdim ve apartmandan ayrıldık.
" Kızlarr yeni son sınıflar gelmiş. Merve de babasından duymuş" dedi Miray sırıtarak . Sevgili arıyordu sanırım. Aşık olamadan biriyle çıkmak bu işleri basitleştiriyordu. Bunlar çocuk oyuncağı değildi ki ! Dış güzellik geçiydi önemli olan ruhunun güzel olmasıydı . Bir insanın bedenine aşık olursan o aşk , aşk olmazdı...
" Aynen . Kızlar bu arada buralara yeni bir kafe açılmış . Çıkışta gidelim mi nolur " diyerek masum bakışlar atan Nehir'e olumsuz bir bakış atıp önümr döndüm. Zaten bugün ikizlerle arkdaş olmam gerekiyordu. Bu kadar sosyalleşmek bana yeter ve artardı!
"Ama Duru ya . Hiç evden çıkmıyorsun. Tamam kolay şeyler yaşamıyorsun ama böyle yaparak kendine eziyet ediyorsun. Hayatın da bir sonu var " dediğinde ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Teen FictionUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...