°31• ŞİŞE ÇEVİRMECE

271 20 14
                                    

5 bin olduk ve geçtik de :))

Okuyan, yorum yapan , oy veren herkese ayrı ayrı çok çok teşekkürler :))

İyi okumalar :)

Efe'yle Cenk karşı karşıya dururken ben tırnaklarımı kemirerek onları izliyordum. En sonunda sessizliği Merve bozdu.

"Cenk sorun çıkaracaksan hiç oturma.." dediğinde Cenk'in yüzünden bir burukluk geçti .. Sanırım onlardan artık dışlanmak istemiyordu ama yaptıkları kötüydü. Ben dahi bana yaptıklarına sessiz kalıp, göz yumuyordum.

" Hayır. " dedi Cenk kesin bir ses tonuyla ve ardından tekli koltuklardan birine oturdu .

Efe'ye baktığımdaysa , sinirli bir halde sağ eliyle yüzünü sıvazlıyordu . Efe Cenk'e sert bakışlar atarken Merve Cenk'in yanındaki diğer tekli koltuğa oturdu . Ve Cenk'e bir şeyler söylemeye başladı. Efe o tarafa doğru yönelince kendimden beklenmeyen bir harektle Efe'nin önüne geçtim ve hafif çatık kaşlarımla yüzünü süzüp konuşmaya başladım.

" Efe gelir misin biraz ? Bu geceyle ilgili.." dedim meraklı bakışlarım eşliğinde son cümlemin ilgisini çekmesini umarak..

Efe hiçbir söylemeden durduğu yerde duruyordu ve ne düşündüğünü anlamak imkansızdı. Kendini o kutuya yani yine kendine hapsetmişti ve ben onun ne hissettiğini de anlayamıyordum.. Yüzümde mimiklerini gizleyen bir maske vardı sanki..

" Lütfen..Bu geceyle yani onunla ilgili konuşabilir miyiz? " dediğimde sonunda dişlerini gıcırdatarak arkasını dönüp salondan çıktı. Kapşonluyu kast ettiğimi anlamıştı.

Merve'lere bir bakış attığımda hâlâ konuşuyorlardı. Merve bilerek Efe sinirlensin diye mi yapıyordu ?

Derin bir nefes alıp Efe'nin arkasından ben de çıktım. Merdivenlerden ayak sesleri duyuluyordu. Merdivenlere yönelip hızla tek tek merdivenleri çıkıp Efe'nin girdiği odaya girdim.

Oda çok güzeldi..Parkeleri parlak , duvarın rengiyse kırık beyazımsıydı ve bir çift iki kişilik koltuk vardı.. Ama odadan çok piyano göz dolduruyordu. Efe piyanonun önündeki sandalyenin bir kısmına oturmuş ve elleriyle yüzünü kapatmıştı.. Anlayamadığım bir şeyler mırıldanıyordu. Aslında pek iyi olduğu söylenemezdi.. Yavaş adımlarla bir iki adım ötesinde durup yavaşca dizlerimin üzerine çöktüm ve koluna nazikçe dokunup ;

"Efe iyi misin? " diye sordum kısık bir sesle.. Bana cevap vermezken söylediği şeyler kesilmişti. Ellerini yüzünden çektiğinde tekrar konuştum.

" Ne olduğunu anlatmak ister misin?" diye çekingen bir tavırla sormama rahmen sertçe bana dönüp kaşlarını çatmış bir halde ;

" Hayır ! Ve bir daha seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma.." diye çıkıştığında ses tonunun yüksekliğiyle birlikte korkuyla sıçramış popomun üstüne düştüm. Acıyla inleyip yavaşca ayağı kalktım. Ve çekinerek Efe'nin oturduğu geniş piyano sandalyesinin sol tarafına oturdum.

" Üzgünüm.." dediğimde cevap vermedi. Haklıydı beni ilgilendirmeyen konulara karışmamalıydım. Ama bir şeyler öğrenmem gerekiyordu. Şu an öğrendiğim tek şeyse ; Efe kızgınken asla ağzını açma.

Aradan sessiz bir iki dakika geçtiğinde dudaklarımı ısırıyordum.. Efe'yse piyano defterinin sayfalarını karıştırıyordu..Kızgınlığının biraz da olsa azaldığına kanaat getirdiğimde boğazımı temizledim.

" Senin mi piyano ?" dediğimde başıyla onayladı. Yine konuşmuyorduk .

" Çalabiliyor musun? " dediğimde bana bakıp hafif dudağının kenarı kıvrılırken gözlerini devirip bir sayfa da durdu. Ardından nota defterini siyah piyanonun yine siyah kısmına koyup tuşlarda gözünü gezdirdi.

OYUN BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin