Medyadaki KAPSONLU.
İyi okumalar :)
Telaşla bir sağ bir sola koşuyordum. Ama KAPSONLU kolumdan tutup duvara çarpınca acıyla inleyip yere çöktüm.
" Korkma bu oyunu sen bozucaksın. Ben sadece küçük süprizler de bulunacağım." diye alayla tehdit vari konuşan KAPSONLU'ya diktim gözlerimi .
Nasıl bu kadar şeyi öğrenmişti?
Yüzüme tokat atmasıyla ağzımdan bir çılık kaçtı . İkinci tokatı atıcakken eli hava da kaldı ve anında koşmaya başladı .Göz yaşlarım firar ederken KAPSONLU'nun gittiği yöne baktım.
Arkasından biri daha koşturuyordu. Ama aralarında baya fark vardı.
Sonunda arkasındaki kişi pes edip döndüğün de donup kaldım.
Gerçek miydi?
Efe! Umursamaz olan ve özellikle bana sinir olduğunu belli eden davranışlar sergileyen Efe!
Yüzümü ellerimle kapatıp başımı eğdim.
Daha demin yaşadıklarım çok kötüydü ve ben zaten psikolojik tedavi görüyordum.
Ağlamam şiddetlenince bir kol dizimin altından diğeri de belimden beni sarıp havaya kaldırınca korkuyla başımı kaldırdım. Efe'ydi.
" Shh.. Ağlama artık " diyen sesine şaşırıp gözlerimi pörtlettim.
Ondan da korkmam gerekiyordu ! Belki de o da katildi! Ama şu an bu halde içeriye girmezdin yoksa bizimkilere hesap vermek zorunda kalırdım ve de eve tek gidebilecek halim de yoktu..Hatta şurdan şuraya tek adım atamazdım.
Titriyordum....
Efe'yse hiçbir şey sormuyordu .Ilk kez anlayışlıydı sanırım . Aynı zamanda da umursamaz değildi .
Beni kurtarmıştı .
Başımı göğsüne koyup gözlerimi sımsıkı yumdup. Böyle anlarda hep birine ihtiyaç duymaya başlamıştım. Kızlara sarılıp ağlıyordum ama şu an yanımda EFE vardı.
Efe arabasının kapısını açıp beni ön koltuğa oturtunca parfüm kokusunu daha yeni yeni almaya başlamıştım. Malum burnum da ağlamaktan tıkanmıştı.
Gözlerimi kapatıp eteğimin açılmamasına özen göstererek cenin pozisyonun da durdum.
Efe de oturunca araba'yı çalıştırdı.
Yol boyunca sessizce ilerlemiştik. Efe'nin yanında susmak bilmeyen çenemden tek kelime dahi çıkmıyordu. Gerçekten kötü bir geceydi...
Efe arabayı aniden durdurunca kafamı çarpıp acıyla inledim ;
" Ah!"
Bazen çoğu şeye göre fiziksel acılar hafif kalırdı...
" Emliyet kemerini takmadın mı?" dedinğinde başımı kaldırıp ona baktım.
Ee.. O da takmamıştı.
" A-ama s-sen de tak-kmamışsın " dedim kesik kesik konuşmamla.
Başını hayır anlamında sallayıp kemeri işaret etti .
Titreyen ellerimle kemeri alıp yerine takmaya çalıştığım da ellerimin titremesinden bir şey yapamıyordum.
" Hay !" diye sitem edip emliyet kemerini elimden alıp taktı ve bana bir bakış atıp arabayı tekrar çalıştırdı.
Çaktırmadan Efe'ye bakıyordum. Kişiliği çok farklıydı . Ya sana çok yakındı ya da aranız da uçurumlar vardı. Efe böyleydi bir iyi bir kötü...
Göz göze geldiğimizde beni yakaladığını belirten gıcık bir sırıtma yerleştiridi yüzüne. Ben de gözlerimi devirip dışarıyı izlemeye başladım.
Insanlar sürekli koşuşturma içerisindeydi . Her zaman en iyisi olma isteği vardı çoğunluğunda. Her şey para değildi ki. Sağlık önemliydi , sevdiklerinle geçirdiğin zaman ve bunun gibi şeyler . İnsanlar bu dünyada kalıcı değildi. Bugün varlasa yarın yoklardı. Önemli olan onlarla anı yaşamaktı...
" Hadi geldik ." diyen Efe'ye bakıp kafamı salladım.
Topukluları çıkartıp arabadan indim. Efe de inince neden indiğine bakmak için döndüm.
" Sigara içmemelisin " dediğimde yanıma gelip yüzüme üfledi.
Hey! Beni pasif içici yapmıştı.
Napıyordu bu?
Öksürmeye başladığım da alayla gülüp konuşmama fırsat vermeden konuştu .
"Artık sen de içiyorsun." dediğinde kaşlarımı çatmakla yetindim.
Harika! Pasif içici oldum.
Ben çantam da anahtarı ararken ;
" Daha ne kadar bekliycem ?"diye sitem edip içinde anahtarı bulamadığım çantamı elimden aldı .
Telefonu elime tutuşturup çantamın içindekileri yere boşalttı.
İçinden düşenlere baktığında gözleri büyümüştü ve bana bakıp göz devirdi.
" Ne ya!" diye sitem ettim. Kızların çantasında çoğu şeyin bulunması gerekiyordu. Sanki bir tek benim çantam doluydu. Aslında bu gece kızlar her şeyi benim çantama tıkıştırmıştı . Ben ne kadar istemesemde.
Anahtarı bulamayınca bana bakıp sıkıntıyla ofladı.
" Sen git . Hem kızlar da gelir biraz sonra." dedim gözlerinin içine bakarak.
" Çok küçük düşünüyorsun Duru. Bir kere makyajın akmış kızlara ne diyceksin ve en önemlisi o kişi sana tekrar zarar verebilir ." dediğinde anladığımı belirten bir kaç mırıltı döküldü dudaklarımdan arabaya binicekken ;
" Hadi !" diye seslenmesiyle ben de arkasından arabaya bindim.
Belki de ailemin katiliydi ama bana şu an çok iyi davranıyordu .
Ikimiz de arabaya bindiğimizde bir müddet sessiz kaldık. Nedense hiç konuşasım gelmiyordu .
" Kimdi o ?" diye sorup bana kısa bir bakış atıp önüne döndü.
Efe gerçekten bu gece sınırlarını zorluyordu.
" Bilmiyorum." dediğimde bana bakıp doğruyu mu söylüyorum diye kontrol edip tekrar önüne döndü.
Bilmiyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Novela JuvenilUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...