İyi okumalar :)
Okuldan çıktığımda Efe'yi bugün hiç görmediğimi düşünerek içimi bir merak dalgası sardı. Çok değişik biriydi ve yaptıkları da aynı şekilde!
Kurallara göre arayı fazla açmıştım.
Tam kaskımı takmışken Miray koşarak yanıma geldi . Tam binmeye yeltelenmişti ki Ege onu çektiğinde dayanamayıp sinirle bağırdı .
" Yeter ! Bırak beni!" dediğinde kaşlarımı çatarak merakla onlara baktım .
" Ne oluyor ?" dediğimde Ege Miray'ın kulağıma bir sey fısıldadı ve Miray bana göz kırptı . Sonra da uzaklaştılar.
Dudağımı büzüp motora bindim.
Her şeyi oyun için mi yapıyordu ?! Vay canına!
Yol boyunca düşündüm. Aslında ben de iyi gidiyordum. Sadece Efe fazla soğuk ve gizemli olduğu için ona ulaşmak çok zordu . Dediğim gibi tıpkı bir kapalı kutuydu . En azından azıcık da olsa konuşuyorduk. Bir hafta olmuştu ve geçiyordu bile .
Can denen çocuk acaba beni mi bekliyordu . Ilk günden de biriyle bir yers gidemezdim. Gerekirse ben ona yeni bir tane tost alabilirdim. Neyse. Beklerse beklesin!
Sahil kenarına geldiğim de motorumu güvenli bir yere bırakıp kumlara adım attım.
Küçükken hep normal bir aile olmak isterdim. Annem benimle fazlasıyla ilgiliydi bazen az da olsa babamın açığını kapatabiliyordu ama yine de babam bana ilk bu kumsalda önem verdiğini göztermişti.
Derince iç çekerek kumsala uzandım.
Ben 6 yaşındaydım ve yüzmeye tam olarak bilmiyordum. Annem , babam ve ben birlikte denize girmiştik. Babam, annem varsa her şeyde vardı . Onu ne kadar sevdiğini bir bakışıdan anlayabilirdiniz . Babam da sahiplenircesine annemin elini tutmuştu annem de benim. Ters bir aileydik. Normal de benim prtada olmam gerekirdi .Deniz de hafif bir esinti vardı ve ben üstü kapatılmış bir çocuk simitindeydim. Annemle babam yüzerken ben de yanlarında onlara eşlik ediyordum ta ki . Rüzgar esinceye kadar . Rüzgaz esince annemlerin uzağına doğru sürüklenmiştim . Annem çığlıklarımı duyduğunda artık o kadar yakın değildik. Bana doğru yüzmeye başladıkların da hafif olduğum için simit ters dönmüştü ve kafam suyuna altında, ayaklarım da suyun üzerinde kalmıştı . Babam gelene kadar nefessiz kalmıştım ve boğuluyordum . Babam beni sudan çıkardığında öküsürüyordum ve babam ilk defa bana içtenlikle ve şevkatle ;
" Kızım? " demişti .
Yanağımdan akan bir gözyaşına aldırmadım ve yanaklarımdan süzülmeye başladılar .
Annem, babam ve ailemiz çok özlemiştim. Yoklukları çok agır geliyordu ve içimde bir yer bomboş ve buz gibiydi .
Göz yaşlarımı silerek doğruldum . Bir flaş sesi duyduğum da ani bir refreksle sesin geldiği yöne doğru döndüm . Siyah bir araba tekerlekleri çığlık atar misalı uzaklaşıyordu ..
Kaşlarımı çattım ve alt dudağımı ısırdım. Biri benim fotoğrafımı mı çekmişti ? Basına ağlayan bir fotoğrafım sızarsa hiç iyi olmazdı . Bu güne kadar zaten o kadar kameralardan ve basından uzak kalmıştım. Kimse KayaEr'in ikinci sahibini bilmiyordu .
Sızlanarak yerimden kalktım zaten rüzgar çıkmaya başlamıştı . Yeteri kadar üzülmüştüm . Daha fazla eskiye dönüpte canımı sıkmak istemiyordum.
Motora doğru ağır adımlarla ilerledim . Motora oturduktan sonra kaskımı tam kafama geçiriyordum ki içinden bir zarf düştü .
Zarfı merakla elime aldığım da içimde büyük bir kuşku ve merak vardı .
Zarfı açtım ve içindeki fotoğrafları çıkardım. Birinde ailemle o günkü fotoğrafımız vardı . Daha fazla ağlamal istemediğim için fotoğrafı içine koydum ve diğerini elime aldım.
Ağlamış halimle bir kareydi . Yanılmamıştım ama yanılmayı çok isterdim. Sıkıntıyla iç çektim ve üzerinde yazan yazıyı okudum .
" Kendini çok akıllı sanıyorsun ? Değil mi ? "
-Kapşonlu
Kim olduğunu söylemesine gerek yoktu zaten çok açıktı. Ama o bana aptal muamelesi yaptığı için yazma gereği duymuştu .
Oflayrak resimleri çantama koydum ve kaskımı taktımtan sonra motoru çalıştırdım.
Sandığı kadar aptal değildim !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
Fiksi RemajaUnutulmaya yüz tutmuş biri, hayata nasıl tutunabilirdi? Belki de, en büyük düşmanı olan biri mi ona tekrardan yaşam verebilirdi? İntikamla kurulan oyunlar mıydı, onların hikayesi? ~ Ben annemi ve babamı da kaybettikten, hemen sonra eski, soğuk Duru...