KONTROL / Bölüm 20

7.7K 792 77
                                    

Boğazımı temizleyerek zaman kazanmaya çalıştım. Gözlerin üzerimde olması rahatsız ediciydi. "Beni uyarmak için gelmişti." diye geveledim.

"Ne için?" diye sordu yaşlı olanları.

Cevabı en çok Travis merak ediyor gibiydi. Omuzları dik, gözleri bir an benden ayrılmıyordu.

Çıkıp gitmek, Brad'i nereye götürdüklerini öğrenmek istiyordum. Soğuk bakışlardan, tamamen yabancı ama merak uyandıran dokunuşlardan kaçmalıydım. Sadece tanıdık gelen hislere ihtiyacım vardı. Brad'in sürekli sinirlenmesine, Elliot söylenirken Andrew'in ona katlanmasına, babamla aptal bir televizyon programına merak sarmaya... Sahipken şikayet ettiğim ne varsa, geri istiyordum.

''Alecia,'' diye kendime getirildim. ''Brad seni ne için uyarıyordu?''

''En kısa zamanda Konseye gelmezsem işlerin iyiye gitmeyeceğini söylüyordu.'' dedim, fakat sesimin titremesine mani olamamıştım. Onların karşısındayken ne Travis'in inceliği vardı, ne de diğer Ateşin anlayışı. Oda boşaldığı anda, hatta Travis'in gelmesiyle ekip tamamlanınca, iyi olan tüm davranışlar burada geçersizdi. Konuşurken en küçük bir yumuşama ya da kibarlık yoktu. Yanlış bir kelime kullandığım anda Brad'i kaybedebilirdim.

''Peki neden haftalarca kendi isteğinle gelmeni bekledik?'' Soru ela gözlü, esmer Yüceden gelmişti. En mantıklı soruların ondan çıktığı gözümden kaçmamıştı.

Bir klasiği uygulayarak, ''Korkuyordum.'' dedim. ''Peki ben de bir şey sorabilir miyim?''

Travis, ''Evet?'' der demez gerilim arttı.

''Soruları biz soracağız Travis.'' Diğer Ateş telaşlı ve Travis'in düşünmeden kabul etmesine kızmış gibiydi. ''Hala suçlu olasılığı bulunan bir acemiye hesap vermeyeceğim.''

''Sadece merak ettim, Dave.''

Dave.

Demek Harley'in bahsettiği kişi Yüceydi. İkimizi birden yakaladığında sevinecek olan Dave. Ona olan ilgim, ve içinde biraz olsun iyilik bulunduğunu düşündüğüm yanım yok oldu. Güvenebileceğim kimse yoktu. Sadece Travis vardı, o da güven kelimesini hak edip etmediğini belli etmeyen biriydi. Önce korkunç bir öfkeyle -kesinlikle Brad'in yanında sönük kalacağı şekilde- bağırmıştı. Daha sonra geldiğimden beri kimsenin dayak yememden başka bir şey düşünmemesinin aksine yaramı sarmıştı.

Kararsızlığım sürerken soruma odaklanmaya çalıştım.

''İzin verirseniz onu dinlemek istiyorum,'' Travis oldukça kibar olmaya çalışıyordu fakat izin istemek için kendini zorladığını anladım.

Dave isteksizce onaylarken, yaşlı yüce, yüzüncü kez gözlüğünü düzeltip konuşmamı işaret etti.

''Sizin için fazla önemli değil sanırım,'' diye başladım. ''Fakat bu işe girdiğimden beri aklımı kurcalayan tek bir soru vardı. O da, Thomas üçyüz elli kişiden doksanı sağ çıkana kadar bizi öldürürken, Konsey, Yüceler ve eğittiğiniz binlerce kişi neredeydi?''

Yaşlı adam ellerini masaya vurarak ayağa fırladı. ''Ne cüretle ailemize olan sadakatimizi sorgularsın!'' Gözünde ne kadar tiksindirici bir şey olduğumu göstermek için yüzünü buruşturuyordu.

Travis ile Dave sakin duruşlarını korudu. Garip çünkü hep gücümün beni daha çok öfkelendirdiğini düşünürdüm. O ikisi nasıl böyle durabiliyorlardı? Travis'i düşündüm. Kendini nasıl ustaca kontrol edişini. Benden fazla büyük değilken böyleyse, diğer Ateş daha iyi olmalıydı. Onlar profesyönel, diye düşündüm. Sorgulamam hataydı.

Kontrol (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin