Lillian Fernández
"Özür dilerim, kardeşim."
Oliver'ın sesi üzgün değil, etkilenmişti. "Bu kısmı hemen geçebilir miyiz? Üzülmediğimi biliyorsun."
Gülümsemesini görebiliyordum. "Güzel," dedi. "Bir an o ahmaklarla çalıştığını düşünmüştüm."
"Ahmak değiller." dedim. "Onlara muhtaç olduğumuzu biliyorsun, özellikle de Brad'e."
"Her neyse." diye söylendi. "Planı senden duymak güzel olurdu ama kaynağı daha çok beğendim."
Duymamış gibi yaptım. "Buraya gelmelisin."
"Geliyorum zaten, Andrew denen çocuk iyi saklanmış. İlk kez elim boş dönüyorum."
Sanırım grubun zekisi Andrew'di. Planları sürekli onun yaptığını biliyordum ama Elliot'la dönmemişti. "Elini çabuk tut."
"İş bende, Lil. Rahat olmaman için bir neden yok."
Telefonu kapatıp banyodan çıktım. Saat sabah beşe geliyordu ve yorgunluktan ölüyordum. Elliot'ın anlattığı kadarıyla Luthor, Alecia yüzünden ölmüştü. Yücelerinin katledilmesiyle panikleyen Konsey, hala aktif bir şekilde bağırıyor ve bahçede toplanan kalabalık, Yücelere ulaşamadığı için birbirleriyle kavga etmeye başlıyordu. Tıpkı isyandaki gibiydi. Elliot, dönerken Dave'in odasından gideceğimizi söylemişti. Gel gelelim çıktığımız oda Luthor'undu. O yer cücesinin bir şeyleri yanlış yaptığını başından beri biliyordum fakat bilgisine güvenen Elliot için büyük şaşkınlık olmuştu.
Odamızdan çıkmamız yasaktı ama telefonumu almak için Elliot'ın yanından ayrıldığımda bu berbat görüntüye şahit olmuştum. Maggie'yle konuştuğumda -peşime takılan konuşkan kızlardan biriydi- herkesin Alecia'yı suçladığını söylemişti. Suçu Travis işliyordu, tepki gören kişi Alecia'ydı. Şaşırmamıştım, masum olanın kazandığı tek yer çizgi filmlerdi zaten.
Travis ile bir şeyler olduğunu dün sabahtan beri biliyordum. Travis, onu almaya geldiğinden on beş dakika kadar sonra Dave gelmişti. Alecia'nın gittiğini söylediğimde Dave'in yüzünü çekmek için telefonumun yanımda olmaması kötüydü. Fakat Travis'in hamlesi kusursuzdu. Seksi Yücemizin yetkisini nasıl akıllıca kullandığını işte o zaman anlamıştım.
Ama Alecia'nın ne yaptığını merak ediyordum. Çekim kaçınılmazdı. Elinde sonunda bunun olacağını biliyordum, anlatmaya çalışmamıştım çünkü eğer söylersem, uyardığım halde ona karşı koyamayınca daha berbat hissedecekti.
Hayatımda ilk kez Oliver'dan başka birinin ne halde olduğunu merak etmiştim.
''Yanlış yaptın.''
Elliot başını ellerinin arasına almış, gözlerini usulca kapatmıştı. ''Biliyorum, Brad'i bırakmamalıydım.''
Yatağının ucuna oturmuş, hala Brad'i düşünüyordu ve ben engel olamıyordum. ''Brad'ten bahsetmiyordum.'' dedim sakince.
Elliot ayağa kalktı. ''Sakın.'' dedi elini sallayarak. Kızmıştı ama bana karşı her zaman nazik olmaya çalışıyor ve büyük ölçüde başarıyordu. ''Alecia'dan bahsetmek istemiyorum.''
''Ona haksızlık ediyorsun. Brad'e kendisinin söylemesine izin vermeliydin.''
Elliot çok şaşırmıştı. O kadar şaşırmıştı ki neredeyse benimle konuşmayacağını düşünmüştüm. ''Brad benim ailemden biri.'' dedi. ''Anlıyor musun? Onu nasıl aldatır aklım almıyor!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kontrol (2)
Science FictionArkamı döndüğümde görmeyi umduğum son kişi orada duruyordu. Dağınık saçları, beni her gören kişide olan şaşkınlık ve bir çift siyah göz. Bütün beklediğim bu değil miydi? Koşup kollarına atılmam gerekiyordu. Tabii gerçek olsaydı. Brad bana doğru iki...