KONTROL / Bölüm 35

8K 716 135
                                    

"Anlamadım?"

Kızgınca omuzlarını dikleştirdi. "Brad olması gereken yerde değil ve bodrumda göçük var. Dört muhafızı öldürdüğünü söyledi Dave. Şimdi bakmaya gideceğim."

"Dört mü?" Elinde silah yoktu ki! "Ben de geliyorum." dedim hemen.

"Hayır."

"Travis, lütfen. Tartışacak havamda değilim."

Bir başka patlama olma ihtimaline karşı duvardan uzak duran kalabalığa baktı. "Dave'in haberi olmayacak."

"Dakota için binaya girdi, söylesem de anlayamayacak durumdadır."

Bir çığlık duyuldu.

Kız, boğazı parçalanırcasına bağırıyordu. Tüm bu kargaşanın arasında bile kendini belli ediyor, korku yerine hüznü anımsatıyordu. Soluk soluğa yerde yatan insanları geçtim. Muhafız tarzı adamlar bazılarına ayakta durması için yardım ederken, daha önce görmediğim beyaz önlüklü kadın ve adamlar çabalarından çıkardıkları eşyalarla yaralılara yardım ediyor, birine dikiş atıyordu, hem de çimlerin üstünde! Nasıl sakin kalabildiklerini anlamıyordum.

Travis de benim hızıma yetişmişti. Birlikte duvarın yanına kadar gittik. Onu görünce daire oluşturan kalabalık açıldı, Travis açtıkları yerden geçti. Kısacık bir an kararsız kalsam da sonunda peşinden gidip yerde yatan kıza bakma cesaretini gösterebilmiştim.

"Becca!"

Karnına neredeyse kendi boyu büyüklüğünde bir kaya parçası düşmüş, yüzü tozlanmıştı. Elleri -uzun süre bastırmış olmalıydı- kan içindeydi. Yanına diz çöktüm. "Becca! Becca, lütfen!"

Taşı itmeye çalıştım. Yerinden kıpırdamıyor, ağırlığıyla altında duran küçük bedeni eziyordu. Yine zorladım. Travis bakıyordu. "Yardım etsenize! Öylece durmayın!"

"Becca!"

Tişörtünden ellerime kan bulaşmıştı. Becca'nın kanı. "Hadi!" diye bağırdım.

Travis kolumdan tuttu. "Ölmüş, Alecia." Onu ittim. "Sus!"

Beni kaldırmaya çalıştı. "Bırak! Anlamıyorsun, birini daha kaybedemem!"

Beni çekmekten vazgeçti. Ellerini Becca'nın hala açık olan gözlerine götürdü. Çektiğinde kapanmıştı. Onu sonsuza kadar karanlığa hapsetmişti. "Gitmemiz gerekiyor." dedi.

"Benim yanımdaydı. Geri döndü, sonra düşünmedim. Hatta gelmemesinin iyi olacağı fikrine inandım."

"Yemin ederim, o haini öldüreceğim." Travis'in sesindeki nefret kanımı dondurmuştu. Becca'yı bıraktım. Ayağa kalkıp toparlanmaya çalıştım ama zordu. Tüm ölülerin sorumlusu Brad'ti. Arkasında bıraktığı kaosla kurtulmuştu ve buna değeceğini düşünmemiş olmasını umdum. Tanıdığım Brad gibi olmadığı doğruydu ama onu mahveden Konseydi. Travis, Dave, Luthor onun düşmanlarıydı. Bu insanlar değil.

"Kız biliyordu." dedi bir ses.

Bana -daha çok Becca'ya- acıyan yüzlerin arasından esmer bir çocuk çıktı. Yüzü, bunu bir dram olarak görmediğini söylüyordu. Tıpkı Travis gibi, gösterdiği tek belirti nefretti. "Beni uyardı, hepimize dışarı çıkmamızı ve duvardan uzak durmamızı söylüyordu. Onu görmezden geldik." Gözlerini Becca'nın cansız bedeninden uzak tutmak için her yolu deniyordu. "En son buradaydı. Koşarak çekilmelerini söyledi ve duvar...''

"Gitmek istiyorum." deyiverdim. Travis birkaç görevliyi Becca'yı almaları için çağırırken oradan uzaklaşıp bekledim.

Brad böyle bir şeyi asla tek yapmış olamazdı. Merkezi kurtarmak için ölüme gittiğini düşününce bile Becca gibilere zarar veren kişinin o olmadığına inanıyordum. Ayrıca oraya tıkılmadan önce yanımdan bir an bile ayrılmamıştı. Her kimden yardım alıyorsa, başından beri planladığı bir şey olmalıydı. Ama kim..?

Kontrol (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin