Rüyamda karanlıktaydım. Yine Konseyde, Lillian'la aynı odada olduğumu bilmiyordum ama karanlıktı. Biri bana takip etmemi söylüyordu. Ses tanıdık gelmişti ama tıpkı dilinizin ucuna gelen bir kelimeyi söyleyememeniz gibiydi.
Garip...
Yüksek ritim sesleri uyanmama neden oldu. Doğruldum. Lillian çoktan giyinmiş, Neighbourhood'un Sweater Weather şarkısıyla dans ederek etrafta dolaşıyordu. Gözlerimi ovaladım. Yorgana daha çok sarılırken tulumunu attığımı ve kıyafetlerini istememem gerektiğini hatırladım.
Harika.
"Günaydın!" diye bağırdı Lillian. Müzik çok yüksekti. "Bugün her şeyi geride bırakmayı teklif ediyorum! Eski ilişkimiz bitti, şimdi yeni ve düzgün bir oda arkadaşı olacağım."
Hayat enerjim güne başlamadan gitmişti. "Ve ben de teklifini reddedip eskiyle beraber yeni ilişkimizi de sonlandırmayı talep ediyorum." Kalkıp yatağın üstündeki bilgisayarı kapattım. Şarkı da anında kesildi. Lillian'ın gülen suratı yok oldu. Böyle daha iyi.
"Çoktan reddedildi." dedi. Laptopunu açtı. Videoyu tekrar başlatıp kollarını kaldırdı.
Keşke ben de eğlenebilseydim.
Videoyu kapatıp banyoya yöneldim. Ne giyeceğimi düşünürken Lillian yanıma -adeta koşarak- geldi. Sağdan geçmek için adım attım. Yine önüme geçti. Solu denedim, kararlıydı.
Hala uykulu uykulu, "Ne istiyorsun?" dedim. Huysuz olduğumu Lillian dışında herkes bilirdi.
Masanın üzerini gösterdi. Tepsi hala oradaydı. "Bunu açıkla." dedi. Ona çemkirmemişim gibi neşeliydi.
Ters ters, "Yemek yedim." deyip geçmeye çalıştım.
Yine engelledi. "Onu anladım, zeki kız! Odaya yemek taşınmıyor, yemekhanenin saatleri var."
"Söylersem çekilecek misin?"
Düşünüyormuş gibi yaptı, "Dedikodu değerine bağlı." derken kollarını kaçmamam için açmıştı.
"Travis göndermiş." dedim. O kollarını açmış vaziyette donup kalmışken yanından geçip banyoya gittim.
Şimdi ciddi ciddi koşuyordu. Yüzümü yıkarken içeri daldı. "Yüce olan mı! Travis? Ateş Travis?" Banyonun aynasından izliyordu.
"Evet, Lillian. Çık!"
"Aman Tanrım! Turnayı gözünden vurmuşsun! Neler yapıyorsunuz? Seninle nasıl konuşuyor?"
"Nasıl konuşuyor biliyor musun?"
Başını salladı. Cevabımı merak ediyor gibiydi.
"İnsan gibi!" deyip hayallerini yıktım. Kapıyı çıkması için açtım.
Ne ara en yakın arkadaşım olmuştu? Birde hiçbir şey olmamış gibi oturup Travis hakkında konuşmamı bekliyordu. Ayrıca turnayı gözünden vurmak? Brad'le birlikte olduğumu bildiği halde yaptığı en iğrenç yorumdu.
Gözlerini kısarak dışarı çıktı. Kapıyı hemen kapattım. Yarım saatlik bir duşun ardından ikinci bir havlu olduğunu gördüm. Beyazdı ve Lillian'ın bu kadar iyi birine dönüşmesi beni korkutuyordu. Çıktığımda bekliyordu. Yine. Gözünü kitabından ayırdı. Ters bir şekilde yatağa koyup kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kontrol (2)
Khoa học viễn tưởngArkamı döndüğümde görmeyi umduğum son kişi orada duruyordu. Dağınık saçları, beni her gören kişide olan şaşkınlık ve bir çift siyah göz. Bütün beklediğim bu değil miydi? Koşup kollarına atılmam gerekiyordu. Tabii gerçek olsaydı. Brad bana doğru iki...