28. Bölüm "Cam Kırıkları"

155 17 29
                                    


Mutlu ve Serdar mekândan el ele çıkmışlardı. Serdar şu anda mutluluğun resmini çizdiğini düşünüyordu. Kapıdan çıktıklarında arabalarının gelmesini bekledikleri sırada Mutlu ancak kendisine gelebilmiş, öfkesini kontrol altına almıştı. Ellerini, Serdar'ınkilerden çekerken yine de biraz gergindi. Serdar sırıyordu, Mutlu oflayıp pofluyordu.

"Gülme!"

"Gülmüyorum" demişti Serdar, kahkahalarla gülmemek için kendini zor tutarken. Bu kız şu an kendisini kıskanıyordu, bununla biraz eğlenmek şahane bir fikir olabilirdi.

Arabaları gelip bindiklerinde Serdar, "Tatlıdan da olduk iyi mi?" deyince Mutlu ağzını hızlı hızlı kıpırdatarak bir şeylere kızıyordu.

Serdar şansını zorlayacaktı.

"Ama öyle. Durduk yere kalkalım falan! Baklava çekmişti canım!"

Mutlu gözlerini Serdar'a öyle bir dikmişti ki, ateş olsa arabanın deri koltuklarından başlayarak her yer yanabilirdi.

"Ne baklava meraklısı çıktınız siz ya!"

"Niye, sen sevmez misin?"

"Artık sevmiyorum!"

"Nedenmiş?"

"Bilmediğin için mi soruyorsun Serdar?"

Serdar'ın sırıtan ifadesi aynen devam ediyordu.

"Cevabını bildiğim soruyu neden sorayım ki?"

"Beni delirtmek için olabilir mi?"

Mutlu, bu adama karşı böyle yoğun bir kıskançlık beslediğini ilk kez fark etmişti. Sosyal medyada bu adam fazlasıyla meşhurdu ve bu durum Mutlu'yu deli etmişti.

Mutlu, "Bak Serdar!" derken Serdar da biraz yola biraz kıza bakarak arabayı kullanamaya devam ediyordu.

"İnstagramını ya düzgün şeyler için kullan ya da kapat! Ben gelemem böyle şeylere. Alışık değilim. Kırılırım, üzülürüm anlıyor musun?"

Serdar, anlamamış ifadesiyle kızı dinliyordu. Mutlu da ilk kez şahsi bir şeyler istiyordu ondan.

"Bilmiyorum işte! Tam ikimizden bir şeyler olabileceğini düşündüğümde böyle şeyler yaşıyoruz ve ben yeniden ikimizin imkânsız olduğunu düşünmeye başlıyorum."

Serdar'ın gülen ifadesi değişmeye başlamıştı. Konunun ciddi olduğunu fark etmesi ise çok zor olmamıştı.

"Mutlu, bir yere geçip konuşalım ister misin?"

Mutlu elinde tuttuğu ceketi hızla giyinmişti. Öfkeyle, "Beni şurada indir" demişti eliyle sağdaki otobüs durağını gösterirken, "Buradan biner, giderim eve."

Serdar dudaklarını hayretle ısırmış biraz da gerilmişti.

"Ben bırakırım seni."

Mutlu ters ters Serdar'a bakıp yeniden eliyle sağ tarafı işaret etmiş, "Beni şurada indirir misin?" demişti. Ricadan ziyade bir emir cümlesiydi bu.

Serdar, hızla gaza basarken öfkesine hakim olmaya çalışarak konuşmaya başladı. Mutlu da durmayıp hızlandığı için bir şeyler söylüyordu.

"İşte senin sorunun bu Mutlu. Sen beni ne istiyorsun ne de istemiyorsun. İlk engel de yaptığın gibi yine yargısız infaz yapıyorsun. Dandik bir konu yüzünden sinirleniyorsun."

"Senin dandik dediğin o konu var ya, kadınlar tuvaletinin ana gündem maddesi."

Serdar, anlamak ister gibi bakmıyordu.

Sen RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin