Multi de Sıla ve Mehmet :)
Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluydum. Günler birbirini kovalarken sürekli Ali ile bir arada olmak istediğim ve isteyeceğim tek şeydi. Ailem, sevdiğim adam yanımdayken mutlu olmamak mümkün müydü? Bugün Mehmet'in doğum günüydü. Çok az kişi ile yapılacak ufak bir kutlama olacaktı sıcak ve samimi. Sıla ile beraber organize etmiştik her şeyi ayrıca ne alacağım diye düşünürken ona yaptırdığım hediyeyi gösterince Sıla boynuma atlamıştı. Kısa süre içinde Sıla ile kardeşten öte olmuştuk. İdil geri döndükten sonra burada Sıla ile daha çok vakit geçirme şansımız oldu. Elticiğimle iyi anlaşıyorduk.
Cunda'dan döndüğümüzden beri uyku problemim vardı. Uykuya dalmakta çok zorlanıyor daha iki saat uyumadan kâbuslarla uyanıyordum. Gördüğüm kâbus o kadar gerçek oluyordu ki korkuyordum. Hep büyükannemi kaybettiğim andı genelde çıkış noktası. Gördüklerimi birleştirmeye kalktığımda başım feci şekilde ağrıyordu. Annemlere bahsetsem beni Almanya'ya göndermekten vazgeçerlerdi o yüzden sesimi çıkarmıyordum.
İlk önce Ali'lerin dağ evinde kutlama olacak daha sonra akşama eğlenmeye gidecektik dördümüz. Annemden yalvar yakar izin almıştım. Sıla'da kalacağımızı sanıyordu elbette ama biz dağ evinde kalacaktık. Aslında Ali'ye kalsa eğlenmeye gitmek çok saçma bir fikirdi onları baş başa bırakmamız gerekiyordu falan falan ama öyle bir şey yapmayacaktım elbette. Sıla'yı alıp dağ evine doğru yola çıkmıştık. Sıla fazla heyecanlıydı aslında. "Kuzu ne bu halin alt tarafı kutlama yani sakin ol biraz."
"Öyle deme yaa heyecanlıyım tabii ki bu Mehmet ile geçirdiğimiz ilk özel doğum günü olacak."
"Kızım yine dibinizde olacağız nesi özel sende."
"İşte bende sana onu açacaktım aslında acaba siz bizi yalnız mı bıraksanız akşama?"
"Ooo Sıla Hanım hemen de pabucum dama atıldı doğrusu." Sesimi sitemkar çıkarmayı ihmal etmemiştim.
"Yaa bebeğim biliyorsun ailelerimiz tanıştığı halde durumun ötesi olmadı daha ne bir teklif ne de başka bir şey hiç özel bir anımız yok. Sürekli birlikteyiz ama bu kadar işte. Elde tutulur anımız yok."
"Hmm o zaman şöyle yapıyoruz. Kutlama bittikten sonra Mehmet'i alıp gidiyorsun bende Ali'yle evi toparlıyorum anneler birlikte bildiğinden sıkıntı çıkmıyor sizde biraz uzaklaşıyorsunuz."
"İyide nereye gideceğiz ki?"
"Butik oteller var Çanakkale taraflarında yola çıkın beğendiğiniz birinde kalırsınız olmaz mı?"
"Mantıklı aslında uzaklaşmak iyi gelir ikimize de."
"Aynen kuzum istediğiniz gibi geçirirsiniz işte."
"Anlaştık hatun."
"Anlaştık."
Evden içeri girdiğimizde birkaç arkadaş gelmişti bile. Hazırladıklarımızı mutfağa götürdük. Hep bir aradayken mangal partisi gibi olacaktı işte. Ali'mi gördüğümde yüzümde güller açmıştı bile. Sıkıca sarıldım sanki hiç görmemişim gibi kokusunu içime çektim.
"Meleğim hoş geldin." Sesinin tonunu sevdiğim adam. "Seni gördüm o zaman hoş oldu işte." Sanki mümkünmüş gibi daha da sıkı sardı beni. "Anlaşılan birileri çok özlemiş. Ee tabi bir o kadarda özlenmiş." Yanımdayken bile özlüyorum hem de. "Nasılda bilir benim huyumu. Özledim özlemem mi hiç? 14 saattir görmüyorum sonuçta."
"Diyorum sana hiç gitme diye dinlemiyorsun ki beni." Başımı kaldırdım ona bakmak için. "Ali'm gelsene sen bir yukarıya bir şey söylemem lazım." Ne oldu dercesine çatıldı kaşları. "Tamam denizkızım gel hadi çıkalım." Odadan içeriye girer girmez yapıştım dudaklarına. Doyamıyordum böyle bir açlık yoktu vücudum Ali'ye bağımlıydı adeta o olmadan nefes alamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Vakti #dexilkromanim2018
General FictionGeçmiş hiçbir zaman sandıklarda kilitli kalmaz. Sırlar elbet ortaya çıkar...