Bölüm 31 : Sürpriz

82 2 0
                                    


Cenevre'ye döndüğümüzden bu yana 4 gün geçmişti. Uğur o gecenin sabahı bana "Bu istediğimi yapamayacağını söyledi. Konuyu bir daha açmamak üzere kapattığımızı sanıyordu. Bende "tamam saygı duyacağım kararına" dedim. Viyana'da güzel bir tatil yapıp sanki o konu hiç konuşulmamış gibi davrandık. Eve geldiğimizde de çalışmak istediğimi söyleyip artık işe geri döneceğim dedim. Berre artık ek gıdalar almaya başladığından gönül rahatlığıyla işime yoğunlaşabilirdim. Şirketi yükseltmekle uğraşırken Uğur ve İdil'e destek olmam gerekiyordu çünkü. Geçen süre içinde ciddi şirketlerle anlaşma sağladığımızdan artık daha resmi bir kurum olma yolunda ilerliyorduk. Eleman sayımızı arttırmaya karar verdiğimiz için bugün personel görüşmeleri olacaktı. İnsan kaynakları departmanı kurulana kadar bu işlerle ben ilgilenecektim.

Hayata sıfırdan başlamaya karar verdiğinizde zorlu yollardan geçeceğinizi bilirsiniz. Bizde öyle bir süreçten geçiyorduk işte. Küllerimden doğmak buydu bana göre. Artık bir anneydim. Sorumluluklarım vardı ve Uğur'un gölgesine sığınarak kalemi inşa edemezdim. Kızıma geleceğini en iyi şekilde sunmalıydım. O benim kızımdı çünkü güçlü olmak kanında vardı. Güçlü olması içinse; arkasında sağlam bir geçmiş önünde parlak bir gelecek olmalıydı. Ona güzel bir geçmiş vermiştim zaten. Sıra geleceğini parlatmaktaydı.

Aynada son kez kendime baktım. Berre'nin vücuduma bıraktığı dolgunluklar dışında değişen bir şey yoktu aslında. Artık bir kız çocuğu gibi değilde iş kadını gibi duruyordum. Olgunlaşmıştım, büyümüştüm. Babamın kırılgan kızı çoktan ölmüştü. Şimdi güçlü bir anne vardı aynadaki aksime göz kırptım. Başlıyorduk.

Salondan içeri girdiğimde Halit baba ıslığını esirgememişti benden. "Oooo gelin hanım anlaşılan artık Cenevre halkı güçlü bir iş kadınıyla karşı karşıya. Hadi bakalım doğru sofraya." Yanımdan geçerken yanağımdan makas almayı ihmal etmemişti. İçimden kendi kendime sözümü hatırlattım bu adama kendi kanından torun verecektim. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım vardı hepsi bu.

Kızımı kucağıma aldığımda benden fazla babasıyla ilgilenmesine bozulmuyor değildim. Ama alışmıştım baba-kızın arasında güçlü bir bağ vardı. Hiç kimsenin bu bağı bozabileceğine ihtimal dahi vermiyordum. "Ama kızım yani senin bu yaptığın resmen şov. Annenin kucağında babaya bu kadar aşkla bakılmaz ki. Unutma küçük hanım senden önce ben vardım. Göz diktiğin o adam benim." Sanki anlıyormuş gibi agulaması da bambaşka bir şeydi. Halit baba şen kahkahasını salona doldururken Uğur'un hafif tebessümü içimde bir şeyleri kırıyordu işte. Onu sevgime inandırmam zaman alacaktı ama pes etmek benim kitabımda yoktu.

"Kızım Baran erkeklerini nasıl parmağında oynatacağını iyi biliyor dedesiyle beni çoktan kendine bağladı. Küçük hanım bu sadece bize böyle. Büyüdüğünde başka birine bunu yaparsan vallahi külahları değiştiririz. Senin tek aşkın benim babacım." Berre'nin tepkisi agulamaktı şimdilik. Büyüdüğünde ne yapacaktı kestirmek güçtü ama bu adamı kendine çoktan âşık etmişti. "Allah damadıma güç kuvvet versin bence Berre'yi birisiyle paylaşabileceğine inanmak çok zor." Uğur sözümü duyunca kaşlarını çattı. "Ne damadı Zeyno evleneceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Berre'nin evlenmesi mümkün değil unut onu ben kızımı kimselere vermem." İşte Uğur ortayı açmıştı. Bu pası alıp doksana çakmak benim elimdeydi. Eee Uğur'um sen kaşındın. "Uğur'um kızının anası nasıl âşık olduysa babasına oda âşık olacak oğlanın birine. Biz âşık olduk diye Berre kucağımda hatırlatırım." Bir an Uğur'un gözleri parladı gibi oldu ama sonra ifadesini değiştirdi. O sözlerimi Ali için söylediğimi zannederken son cümlemi de söyleyip golü çaktım. "Hatta o kadar aşkla doluyuz ki ikinci bir çocuk taçlandırmalı ailemizi bence." Yerimden kalkıp Berre'yi mama koltuğuna oturttum mis kokusundan bolca içime çektikten sonra Uğur'un yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum. "Toplantıdan sonra görüşürüz odama uğra da bir kahvemi iç kocacığım şirkette olacağım bütün gün." Göz kırpıp duruşumu düzelttim. "Hadi size afiyet olsun ilk görüşmem 30 dakika sonra çıksam iyi olacak" diyerek üzerime trençkotumu giyip dışarıya çıktım. Burada araba kullanmam için ehliyet almam gerekiyordu. Sınava girmem lazımdı o yüzden alana kadar beni Halit babanın şoförü götürecekti şirkete.

Yağmur Vakti #dexilkromanim2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin