Multi de Zeyno ve Uğur :)
Günler hızla geçiyordu evliliğimizin üzerinden 2 ay geçmişti bile. İkimizde herhangi bir Halit baba baskını ihtimali olduğu için mecburen aynı odada kalıyorduk. Uğur'un aklına gelen bir çözümle bunu da halletmiştik işte. Bir tasarımcıya dolap şeklinde görünen duvara saklanılabilen bir yatak yaptırmıştık. Uğur onda yatıyordu. Birbirimize karşı sonsuz bir güven içindeydik bu güveni kazanmak için Uğur çok çaba harcamıştı elbette ama yine de hiçbir şeye zorunlu olmadığını söylüyordum. Geçen süre zarfında İdil bir gün bana Sıla'ların düğününden fotoğrafları gösterdi. Aktif bir şekilde Sıla ile yazışıyorlardı bebek haberini alınca İdil daha fazla dayanamamış yazmıştı ona ailesinin yanına döndüğünü benden hiçbir haber alamadığı yalanını söylemiş Sıla'da bu duruma hiç şaşırmadığını onlarında aynı durumda olduklarını bu yüzden aramaktan vazgeçtiklerini yazmıştı.
Bebeğimi hissedebiliyordum artık çok azda olsa göbeğim belli olmaya başlamıştı. Bugün yine kontrole gidecektik Uğur'la. Halit baba gelmek için çok ısrarcıydı ama Uğur babasına benim çekinebileceğimi o yüzden ona fotoğrafını vereceğimizi söylemişti. Garipti ama bebeğim dokunduğu her hayatı güzelleştiriyordu. Uğur'un babası ile arası düzelmişti şirket işlerimiz gün geçtikçe daha iyiye gidiyordu bunda elbette Halit amca'nın iş çevresinin etkisi büyüktü. Uğur'ların durumu İdil'lere göre çok daha iyiydi anladığım kadarıyla.
Çalışmam konusunda ne kadar ısrarcı olsam da Uğur buna sürekli karşı çıkıyordu kendimize ait minik bir ofisimiz vardı hatta Uğur bölümünü yeni bitirmiş iki çaylağa iş vermişti. O kadar güzel enerjiye sahip iki çatlak resmen hayatımıza bomba gibi düşmüştü. Ofis daha çok görüşmeler için kullanılıyordu asıl sistemi eve kurmuştuk bende buradan yardım edebiliyordum uykudan fırsat buldukça. Aşırı bir uyku halim vardı Nagiş bunun çok normal olduğunu söyleyince korkum azaldı birazcık.
Odadan içeri girdiğimde Uğur Elif ve Kerem'e yine söyleniyordu yanına yaklaştığımı bile fark etmemişti. Yeni problemimiz buydu aslında Uğur bazen kendini o kadar kaptırıyordu ki aynı hoca gibi çocukları azarlıyordu sürekli. Ne olursa olsun onlar benden 2 yaş küçüktüler yani ister istemez geriliyordum. "Uğurcum yine neden gerginsin canım?"
"Sürekli atışıyorlar Zeyno huzursuzluktan bıktım artık."
"Ama hayatım bizde sürekli atışıyoruz ne yapalım yani nasıl zaman geçecek başka türlü?"
"Bize bakma sen sözümü dinlesen seninle de atışmayız."
"Hadi canım randevumuz var hazırlan da çıkalım. Elif gel sende benimle kek yapmıştım kahve de var barış imzalayın sonrada lojistik firmasının güncellemesini yaparsınız."
"Peki Zeynep Hanım hemen."
"Zeynep ya da Zeyno dersen sevineceğim Elif kendimi yaşlı gibi hissediyorum." Uğur odaya geçerken bizde mutfağa gittik. Elif kupalara kahve doldururken bende keki dilimliyor bir yandan da kırıntıları ağzıma atıyordum.
"Elif sizin probleminiz ne güzelim anlatmak ister misin?" Elif gerilmişti ister istemez. "Yaa şey biraz özel bir konu aslında. Bu liseden beri devam eden bir çekişme aramızda." Meraklanmıştım aklımda küçük şeytanlar ortaya çıkmıştı. "Ne gibi yani?"
"Kerem benim liseden beri aşık olmaktan vazgeçemediğim adam. Cesaretimi toplayıp ona hislerimi anlattığımda benimle çok dalga geçmişti o zamanın ergenliği işte."
"Eee sonra ne oldu?"
"Ben bir daha onunla hiç konuşmadım sınıflarımız farklıydı zaten. Üniversiteye geçtiğimizde aynı sınıfta olduğumuzu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. O yaz Türkiye'ye döndüğümde imajımı baştan yenilemiştim kuzenim sayesinde. Sonrası malum işte tipik durumlar. Kerem beni gördüğünden beri bu şekilde anladığım kadarıyla sevme sırası ona geçti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Vakti #dexilkromanim2018
General FictionGeçmiş hiçbir zaman sandıklarda kilitli kalmaz. Sırlar elbet ortaya çıkar...