Bölüm 15 : Kaçış

113 0 0
                                    

Multi de İdil :)

Hatırladıklarımla ilgili hiç kimse ile tek kelime konuşmadım. Aileme, Ali'ye, arkadaşlarıma çok kızgındım. Anneme olan kırgınlığım herkesi geçiyordu. Annemdi o benim ya koşulsuz ona güvenmem gerekti en başta. Bana Ali'yi hiç anlatmadı, bebeğimi hiç anlatmadı. Hastane kayıtlarına ulaştığımda, bütün izin yazılarının altında imzaları vardı ama ben yapacağımı biliyordum Almanya'da bütün bağlarımı kopartıp asla görüşmeyecektim bana yalan söyleyenlerle. Hazırdım, bana ait olan tüm anılarımı bir valize sığdırmıştım aşağıya indiğimde herkes bizdeydi hatta Ali'nin ailesi bile.

Hepsi ile tek tek vedalaştım beni havaalanına Ali bırakacaktı. Ona ve aileme mektup yazmıştım içimi satırlara dökmek iyi gelmişti doğrusu. Madalyonum hala boynumdaydı ve buradayken çektiğim tüm fotoğrafları bir albüme koymuştum oda valizimin içindeydi. Mektupları Bade'nin odasına koymuştum. Bu işten kazandığım paranın belli bir kısmını Bade adına açılmış bir hesaba aktarmıştım o hesap cüzdanını da mektuplarla birlikte bırakmıştım. Paranın kalanı kendime bir hayat kurmam için yeter hatta artardı. Gitme kararı aldığımdan beri Almanya'dan sonra nereye giderim diye düşünmüştüm. Ailemle tüm bağlarımı koparma isteğim beni gaddar biri gibi gösterebilirdi ama kırılmıştım. Ben 5 yıl boyunca kandırılmıştım evet hatırlamamam benim suçum olabilirdi yine de bana her şeyi tüm gerçekleri ile anlatmaları lazımdı.

Arabaya bindiğimizde Ali hemen ısıtıcıyı açtı gergindi hissedebiliyordum. Bana gitmemem için çok ısrar etmişti ama kalıp hayatımı bir yalanla devam ettirmem kendime olan saygımı elimden alırdı. "Meleğim gerçekten seni bırakmak istemiyorum bir imkânı yok mu?" Sahte yüzümle bir süre daha birlikte olmak zorundaydık. "Bunu daha önce defalarca konuştuk Ali. Benim hayatım, kariyerim her zaman ön planda oldu. Böyle bir şansı yakalamışken geri tepmem mümkün değil." Sıkıntılı bir nefes bıraktı. Ölmek istedim. "Anlıyorum çok haklısın yine de gitmeni istemiyorum."

"Yorma beni Ali inan bana halim yok defalarca konuştuk gitmek zorundayım ayrıca döneceğim temelli olan bir şey değil ki bu."

"Tamam, bir şey demiyorum. Sadece 6 ay sonra buradasın."

"Evet, sevgilim sonra buradayım." Yalan söylemek ne kadar da kolaymış aslında bende bana nasıl bu kadar rahat yalan söylediler diye merak ediyordum. Aslında biraz fevri davranıyordum biliyorum yine de bana yaptıklarını unutmam mümkün değildi. Yazdıklarımı okuduktan sonra bana hak vermelerini bekliyordum en azından bir süre kafamı toparlamam lazımdı.

Ali valizi kontrol noktasına bıraktıktan sonra daha yarım saat vaktimiz olduğunu öğrendik kahve içmek için cafe ye oturduğumuzda bana sarıldı her zaman olduğu gibi. İçim almıyordu bazı şeyleri yine de bu kokuyu bir daha duyamayacağımı bildiğimden bol bol içime çekmeye çalışıyordum. "Sadece 6 ay Effi bir gün fazla beklemem geldiğin gibi düğün hazırlıklarına başlanacak." Benden fazla kendini inandırmaya çalışıyor gibiydi. "O gün gelsin de o zaman konuşuruz. Plan yapmak bana göre değil."

"Annemlere söylemek lazım aslında onlar yavaş yavaş başlasınlar." Hala planlar yapıyordu. "Tamam, sen bilirsin canım ben anlamam böyle işlerden onlar istediği gibi yapsın." En iyisi umursamaz davranmaktı. "Meleğim ayda bir geleceğim bende yanına en azından hafta sonu için." Bir de bu çıkmıştı başımıza. "Gerek yok buna Ali gerçekten hem beni biraz özle çünkü ben seni çok özleyeceğim." Aslında bu yalan değildi özleyecektim hem de çok fazla. Hücrelerim bile onun aşkıyla yanıyorken bu aşka nasıl dayanacaktım bilmiyordum ama elimde tek dayanağım olan nefretim vardı. Nefretim özlemimin önüne geçerdi muhtemelen.

Anons yapıldığında olduğum yerden çok memnundum Ali'nin kolları her zaman huzur bulduğum yer olarak kalacaktı. Yine de gitme vakti dedim kendi kendime. Çantamı koluma aldım kapının girişine kadar Ali'de benimle gelmişti. Sarıldık birbirimize boynundan öpüp kokusunu içime çektim ciğerlerimde hapsetmek istercesine. Ali elimden tuttu. "Meleğim, hayatıma girdiğin gün için binlerce kez şükürler olsun sembollerin benim için hiçbir anlamı yok ama bunu parmağından çıkarmanı istemiyorum. Sen benim dünüm, bugünüm ve geleceğimsin. Ömrüm boyunca ellerimi ellerinden çekmek istemiyorum. Eftelya zaten günü geldiğinde evleneceğiz. Hiçbir şekilde aksi bir durumu kabul etmiyorum yine de bunu sana teklif etmem gerekiyor değil mi?"

Yağmur Vakti #dexilkromanim2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin