Bölüm 21 : Doğum Günü

84 0 0
                                    

Multi de Zeyno'nun Ali'yi aradığı an

Bugün Uğur'un doğum günüydü kızım artık 7 aylık olmuştu bir ara ufak bir düşük tehlikesi atlatmıştım o gün eğer kızımı kaybetseydim ömrüm boyunca ne kendimi ne de Ali'yi affedemezdim. O gün Ali'nin doğum günüydü tüm cesaretimi toplayıp sesini duymak için aramak istedim. Elif'e Türkiye'yi arayacağımı o yüzden bana sinyalleri zayıflatılmış bir hat ayarlamasını söyledim. Elif öğlene doğru olmadık birinin hattını getirdi koydu önüme 6 saat sonra hattı imha edeceğini söyledi. Tüm gün düşündüm arayıp aramama konusunda sonunda kararımı verdim üç kez çaldı tam kapatacaktım açıldı karşıdan bir kadın sesi. Neye uğradığımı şaşırdım anlaşılan Ali Bey eski hayatına dönüş yapmıştı. Tam kapatacaktım ki Ali'nin bağırtısını duydum. "Sen ne hakla açarsın benim telefonumu çık dışarı."

Ellerim titriyordu tüm kükremesi kulaklarımdaydı konuşmaya devam ettikçe sesimi soluğumu kaybetmiştim tek kelime edemiyordum. En sonunda "Eftelya sensin değil mi bu kadar zaman sonra sonunda aramak aklına geldi demek. Kaçtın ne değişti beni bir kez daha terk ettiğinde eline ne geçti söyle bana? Sakın bir daha arama beni asla. Senin Ali'm dediğin adam 6 ay önce öldü kızım. Sen zaten benim için izini kaybettirmeyi başardığın an öldün. Geri döneyim deme yüzünü bile görmek istemiyorum senin." Koltuğa zor oturdum onu ne hale getirmişim. Bana olan öfkesini her kelimesinde iliklerime kadar hissetmiştim. Kasıklarımda bir baskı oluşmaya başlamıştı acıdan duramıyordum nefes almaya çalıştıkça sanki biri kalbime bıçak batırıyordu. Birden bacaklarımdaki sıcaklığı fark ettim o can havliyle bebeğim diye çığlık attım sonrasını bilmiyorum.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim Uğur yine ellerimi tutuyordu bu sahne çok tanıdık gelmişti. Bebeğim aklıma geldi karnıma baktığımda hala aynı durumda olduğunu görünce derin bir nefes aldım. İdil benim uyandığımı fark edip ben doktoru çağırayım diyip çıktı dışarı Uğur'la yalnız kalmıştık. Uğur ilk önce alnımdan öptü. Sonra konuşmaya başladı "Neden bunu yaptın diye sormayacağım İdil doğum günü olduğunu söyledi çünkü sana yine de çok kızgınım Elif yerine bana gelmeliydin ararken yanında olurdum en azından. Çok korktum Zeyno eğer tam zamanında yetişmeseydik hem seni hem de Berre'yi kaybedecektim. Beni bir daha bununla sınama lütfen."

O günden sonra tam bir ay benimle konuşmadı Uğur. Bir gece canım feci şekilde o küçük kurabiyelerden istemişti uyku falan tutmuyordu sanki o kurabiyeyi yemezsem ölecektim saate baktığımda üç buçuk olduğunu gördüm. Uğur uyuyordu yerimden kalktım mutfağa indim ne yapsam diye düşünüyordum bu saatte bulmanın imkânı yoktu. Dolabı açtım gözüme gelen her şeyi çıkardım tezgâha aklımı meşgul etmem lazımdı sabah pastaneye gider alırdım. Berre tekme attığında bu durumdan memnun olmadığını söylüyordu herhalde.

Turşuyu reçele bandırıp yiyordum normal şartlarda bunu yapan birini görsem midem bulanırdı herhalde ama şuan en güzel şeyin bu olduğunu düşünüyordum. Elime geçen ne kadar alakasız yiyecek varsa hepsini yiyordum aklım hala kurabiyelerdeydi. Saat bir türlü geçmek bilmiyordu. Bir kez daha kontrol ettiğimde 5'e yaklaşıyordu. "Bir saat daha dayan Zeyno kızım sonra o kurabiyeler senin olacak."

"Ne kurabiyesi?" Ödüm kopmuştu. Yerimden zıpladım adeta. "Korkuttun beni ne işin var senin burada?"

"Su içmeye kalktım seni yatakta göremeyince merak ettim aşağıya indim turşuyla konuşuyordun o zamandan beri seni izliyorum."

"Hiç fark etmedim kusura bakma ister misin?"

"Yok, reçelli acı biber pek tercihim değil." Suratındaki tüm kasları sıktığından emindim. Gülmemek için zor tutuyordu kendini. "Ağzının tadını bilmiyorsun sen."

Yağmur Vakti #dexilkromanim2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin