38.Bölüm:"Son Tanrıça"

35.2K 2.7K 72
                                    

Bu bölüm, geçiş bölümüdür. Asıl olaylar bundan sonra ki bölümlerde başlayacaktır.

Facebook grubumuz: Standros'un kaleminden
Ask.fm: standros

İyi okumalar!:)

❄️

Şaşkınlık dolu bakışlar, Hades ve benim aramda gidip geliyordu. Hades, ölümüne saniyeler kalmış bir insanı anımsatacak çaresizlikle bakıyordu gözlerime. Bu kadar kısa bir sürede geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Fakat hazırlıksız olduğumu söyleyemezdim, umursamaz maskemi yüzüme yerleştirdim ve tamam anlamında bir işaret yaptım. Zeus, kibirli bakışlarla beni inceliyordu. Tamam, dememden sonra bizi özel odaya yönlendirdi.

Hades, güçlükle ayakta duruyordu. Odaya geçer geçmez yere yığıldı. Zeus, tahtına oturdu ve savaşçılara getirmeleri gereken eşyaları söyledi. Savaşçılar dönene kadar araya uzun bir sessizlik girdi. Geri döndüklerinde ellerinde anka kuşunun tüyü ve kan renginde ki bir parşömen vardı. Zeus, kalemi ve parşömeni Hades'e uzattı. "Yazman gerekenleri biliyorsun,"

Hades dişlerini sıktı ve Zeus'u kafasıyla onaylayıp, parşömene yazmaya başladı. O yazdıkça anka kuşunun kanadından yapılmış kalem, alev alıyordu. Kan kırmızısı parşömen üzerinde ki harfler, parşömene nüfuz etmişti. Yazıdan çok kazılı bir eseri anımsatıyordu, yüzyıllar öncesine ait gibiydi. Hades, kalemin sivri kısmını parmağına sapladı ve kanını, parşömene akıttı. "İstediğini yaptım, sıra sende."dediğinde avuçlarının arasında ki parşömeni alıp okudum.

Ölülerin Tanrısı ve Yeraltının Kralı olan ben, Hades.

Yeraltını Artemis'ten gelme, Ruhların Tanrıça'sı Nora'ya bırakıyorum. Ruhlar ve diğer her şeyi, tanrıçanın gücüyle mühürlüyorum.

"Bitti mi? Yeraltı benim mi?"diye sordum, Zeus kafasıyla onayladı. Hades'e doğru yaklaştım ve ellerimi, kalbinin üzerine koyarak ruhunun özüne ulaştım. Dilim neredeyse ters döndü, cümlelerin gücünün bu denli kuvvetli olacağını tahmin etmezdim. Konuştukça yoruluyordum, Hades ise benim aksime rahatlıyordu. Eski haline geri döndüğünde hızla ayağa kalktı, gömleğinin düğmelerini ilikledikten sonra bize döndü.

"Yeraltında bana göre bir şey kalmamıştı zaten. Tüm titanlar Dünya'da, sen beni iyileştirmekle meşgulken insanlar katledilmeye başladı bile. Çok merak ediyorum Nora, bir zamanlar âşık olduğun Sky'ı öldürebilecek kadar güçlü müsün?"dedi, kahkahalar eşliğinde. Diğerlerinden önce Hades'e ben ulaştım ve onu, yakalarından kavradım.

"Ne diyorsun, açık konuş."

"Oldukça açığım. Jane ve Sky'ı karanlık büyüyle öldürdük ve yeniden doğmalarını sağladık. Onlar ihtiyacımız olan savaş makineleri, kolay ölmemeleri için çok bedel ödedik. Şimdi eşit şartlar altındayız, belki daha da üstün."dedi ve ışık hızıyla odanın diğer tarafına ulaştı. Afrodit, Hades'in yanına doğru ilerledi. Bize doğru alaycı bir şekilde gülümsedi, hepimiz şaşkın hâldeydik. Zeus hâlâ savaş için komut vermemişti, söylenecekleri bekliyordu.

"Elbette ki kızımın ve gerçek babasının yanında olacağım."dedi, gülerek.

"Jane'in babası benim!"diye bağırdı, Ares.

"Ah, emin misin? Üzgünüm, fazla afrodizyak beyin hücrelerini öldürmüş olmalı. Senle, ben asla yatmadık. Sadece görsel bir illüzyondu. Jane'in babası Morpheus."

"Zeus, onları durdurmamızı ister misin?"dedi Athena, oldukça sinirli gözüküyordu.

"Bırakın gitsinler, eşit şekilde savaşacağız. Hades'in tahtının yerine Nora geçecek, Son Tanrıçamız olarak Olimposlulara katılacak."dedi, Zeus. Söyledikleri karşısında şaşırmış olsam da sevinmiştim de.

Son tanrıça, diye tekrar ettim kendime. Son tanrıça olacaktım ve Olimpos ile sevdiklerimi, canım pahasına koruyacaktım.

Son Tanrıça|BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin