"Özel Bölüm:1"

35.1K 2.2K 124
                                    

Multimedya Rhea'nın büyüdüğündeki hâli.
Olayları merak edenler olmuştu, onlar için yazacağım bu iki bölümü. Umarım sizi sevindirmeyi başarırım!💖

Bu arada hepinizi yazmakta olduğum diğer fantastik hikâyelerime bekliyorum. Bir bakın, pişman olmazsınız. Hikâyelerim standros2 adlı hesapta yayınlanıyor. Hepinize iyi okumalar!

❄️

Olimpos, son zamanlarda fazla karışıktı. Herkesin saygısını ve sevgisini kazanmış Tanrıça Nora, yeniden aralarındaydı. Herkes onun adına verilecek balo için hazırlıklar yapıyordu. Nora, Dünya'nın Kurtarıcısı olarak tarih sayfalarına kazınmıştı. Öyleki en az Zeus ve Hera kadar yüce görülüyordu.

Herkes geri döneceğini biliyordu ve o gün, sonunda gelmişti. Nora, eşsiz güzelliğiyle Olimpos'a ayak bastığı ilk dakika fark edilmişti. Şimdi, hayatta olmadığı yılların acısını çıkartmanın zamanıydı!

Her bir Tanrı ve Tanrıça, Nora için özel hediyeler hazırlamıştı. Böylece ona karşı olan minnetlerini ifade edebileceklerdi. Başından beri Nora'dan hoşlanmayan Zeus bile Nora'ya yaptıklarının karşılığında Pegasus'u vermeye karar vermişti. Pegasus, Zeus'un yıldırımları için bir yardımcı olamayacaktı artık.

Balonun başlamasına son bir saat kalmıştı.

Nora, kızı Rhea'nın elbisesini yaklaşık yirminci kez düzeltiyordu. Küçük kız bir türlü yerinde durmuyor, üzerindeki kıyafetin şeklinin değişmesine sebep oluyordu. Tüm bu yaramazlığına rağmen Nora'nın hiçbir şikayeti yoktu. Sadece yılların bu kadar hızlı geçmesini hâlâ hazmedebilmiş değildi. Yine de mutluydu, küçük kızın ışık dolu gözlerinin içine bakarken mutlu olmamak mümkün müydü?

"Rhea! Hadi, babanı daha fazla bekletmeyelim."dedi Nora, son kez aynadaki yansımasına bakarken. Genç Tanrıça, göz alıcı görünüyordu.

İpeksi sarı saçları, dalgalar hâlinde beline kadar uzanıyordu. Bordu ruju, pamuk beyazlığındaki teninde can yakıcı duruyordu. Okyanus mavisi gözlerini, uzun kirpikleri çevrelemişti. Üzerindeki kırmızı elbise, tüm vücuduna yapışmıştı. Tam kalçasının birkaç santim altında uzun bir yırtmacı vardı, elbisenin göğüs kısmı taşlarla süslenmişti. Sırtı ve göğüs kısmı hafif açıkta kalıyordu, saçlarıysa bu açıklığı örtüyordu.

Nora, aynadaki yansımasının hemen yanında başka birinin yansımasını gördü. Denizlerin Tanrısı, Poseidon'un. Bu sıfatı fazlasıyla hak ediyordu. Öyleki dünya üzerindeki en güzel  okyanusların rengi, adamın gözlerine işlenmişti.  Poseidon, Nora'ya doğru tıpkı onu ilk gördüğü zamanki gibi baktı. Genç kadın, her saniye daha da güzelleşiyordu Poseidon için. Önlerinde koskoca bir sonsuzluk varken ne yapacağını bilemiyordu Poseidon.

Daha önce kimseye karşı böylesine duygular hissetmemişti. Nora, onun için en değerli şeydi. Bu, aralarındaki ruhani bağdan çok daha öteydi. Poseidon, kızının büyüyüşünde yanında olamadığı için üzülüyordu fakat dayanamayacak kadar çok acı çekiyordu. Genç kadının gülüşü olmadan günleri geçmiyordu. Şimdiyse ihtiyacını duyduğu her şey, yeniden hayatındaydı. Bir ayrılığı daha kaldıramayacak kadar çok ayrı kalmıştılar, bu yüzden tüm günlerini beraber olmaya adadılar.

"O çok güzel değil mi?"diye sordu Rhea, babasına. Rhea, annesine karşı üst derecede bir hayranlık besliyordu. Annesi, onun için hayatını şekillendiren bir rol modeliydi. Geçen yıllar boyunca onu anlamaya ve onun yaptığı her şeyi öğrenmeye adamıştı hayatını. Onun gibi olmak istiyordu, bir kahraman, bir kurtarıcı.

"Hemde çok."diye yanıtladı Poseidon, hayranlık dolu bir sesle. Nora ise onların bu hâline gülümsemekle yetindi.

"Artık gitmeliyiz,"dedi Nora. Tapınağının kapısından ailesiyle birlikte çıktı fakat bir kişinin eksikliği hâlâ kalbini kırıyordu.

Poseidon, bunun farkında olduğu için Artemis'i buraya davet etmişti. Aralarındaki sorunu çözmeleri gerekiyordu, sorun yok demekle halledilecek bir şey olmadığını biliyordu.

Artemis pişmandı, yapmaması gereken bir şey yapmıştı. Nora'da kırgındı. Fakat sevgi, daima fedakârlık isteyen bir şeydi. Nora bunu biliyordu.

Artemis, yıllara meydan okuyan güzelliğiyle gölgelerin arasından belirdi. Ay ışığını topladığı elbise, gecenin karanlığına doğuyordu. Nora'ya doğru özlemle baktı, ona sarılmayı o kadar çok istiyordu ki. Nora, içinin burkulduğunu hissetti. Poseidon ve Rhea, yalnız kalmaları gerektiğini düşünerek balonun yapılacağı yere doğru ilerlediler.

"Nora?"diye seslendi Artemis, sesi bir ipek kadar yumuşaktı.

"Anne?"diye cevap verdi Nora, ona böyle seslenmeyi özlemişti. Tek özlediği bu değildi, Artemis'le geçirdiği o zamanları, kısacası onu çok özlemişti.

Nora'nın özlemi, sesine yansımıştı. Artemis daha fazla dayanamadı ve kollarını, Nora'ya sardı. Sarılışı zarif ve sevgi doluydu. "Özür dilerim,"diye fısıldadı kulağına.

"Seni affediyorum."diye yanıtladı Nora. Artemis, kızının koluna girerek onunla birlikte balo salonuna doğru konuşarak ve  güçlü kahkahalarla ilerlemeye başladı.

Geriye sadece tek bir kişi kalmıştı.

Asıl Rhea, bu gecenin özel konuğu olacaktı. On iki Olimposlu'dan biri olacak küçük Rhea'ya tılsımını, kendi elleriyle verecekti.

Bugün, tarihte son kez gerçekleşecek bir şey olacaktı. Ölenin tahtı, yeni doğanla canlanacaktı.

Son Tanrıça|BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin