Son Tanrıça|BİTTİ

34.Bölüm:"Beklenmedik"

Ask.fm; standros
Facebook grubu: Standros'un Kaleminden

❄️

Titreyen ellerimin arasında ki hançer, toprağın üzerine düştü. Ürkek bir şekilde gözlerimi Poseidon'la buluşturdum. Afallamış gibi bir hâli vardı, bakışları ben ve hançer arasında gidip geliyordu. Gözlerinde ki duygu fırtınası, cümlelere sığmayacak kadar şiddetliydi. Sonsuzluk gibi gelen sürenin ardından ellerimin titremesine dizlerim de eşlik etti. Daha fazla dayanamayacağımı anladım ve toprağın üzerine doğru çöktüm. Poseidon'un kolları, bedenimi kavradı ve sanki bir tüy kadar hafifmişçesine kaldırdı. Başım, sert göğsünü bulduğunda kaskatı kesildi.

''Ne yaptım ben?''diye sordum, gerçekliği reddederek. Hiçbir şey söylemedi sadece saçlarımı okşadı, teselli etmek istercesine.

Sesi, iç organlarıma kadar titrememe sebep olacak kadar şefkatliydi. ''Sen, doğru olanı yaptın. Her zaman yaptığın gibi.''

''Seni öldürecektim.''dedim, güçlükle. Cümleler, dudaklarımı kanatmıştı.

''Ama öldürmedin. İkimiz üzerinde oynanan bir oyundan ibaretti bu. Şimdi herkes gerçeği biliyor, birazdan asıl ölümle tanışacağız.''dediğinde geri çekildim ve anlamsız bakışlarla onu inceledim. Ne demek istiyordu şimdi?

''Hades'in ihaneti, dengelerin değişmesine sebep olacak. Bir taht eksilecek, yerinin dolması gerekiyor. Hestia'ya teklif etsek bile kabul etmez. Pan'ın da son zamanlarda bizden çok hoşlandığını söyleyemem.''

''Tahtta ki kişi sayısı neden bu kadar önemli?''

''Çünkü doğanın, evrenin bir dengesi var. Bizim güçlerimiz, bizi bir arada tutuyor ve birbirlerini dengeliyor. Kâinatın düzeni bu şekilde Nora, değiştirilemez. Hades'in ihaneti, bir kez daha kimseye güvenemeyeceğimizi kanıtladı. Bu savaşta yalnızız, kimseye güvenemeyiz.''

Olimpos'ta kulakları sağır edecek cinsten çanlar çalmaya başladı. Zeus'un şimşekleri, gökyüzünde asılı kaldığında neredeyse koşar adımlarla özel odaya girdik. Hades ve Persephone, duvara yaslanmış ve rahat bir şekilde etrafı izliyorlardı. Zeus'un hiddeti,içimizin donmasına sebep olacak cinstendi. Odanın içinde geziniyor, söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordu.

''Nasıl yaparsın bunu?''diye sordu, Demeter. Cümlesinin hedefi Persephone idi. Umursamaz bir şekilde omzunu silkti. ''Hepiniz bu sonu hak ediyorsunuz.''

''Seni zindana atacağım Hades, Persephone'u da ölüme mâhkum edeceğim. İşte şimdi, gerçek ayrılığı tadacaksınız.''dedi, Zeus.

Hades, aniden hareketlendi ve Persephone'u kollarının arasına aldı. Parmaklarının arasında beliren Bident'i tehditkâr bir şekilde bize doğrulttu. ''Eskisi kadar güçlü değilsin. İçinizde kaç bin tane hain olduğun hakkında bir fikrin bile yok. Bize dokunamazsın.''

''Savaşçıları çağırın. Bu iki sefil varlığı götürsünler.''diye bağırdı Zeus.

Savaşçılar odaya doluştular ve Hades ile Persephone'a doğru ilerlediler. Hades, Bident'in ölümü temsil eden ucunu savaşçılara doğrulttuğu an birer birer yere yığıldılar. ''Bunu yapamazsın, onlar bizimle anlaşmalı!''diye bağırdı, Hera.