4.KISIM
Bir hafta sonra bir müzik kanalında reklamı çıktı. Genç yıldız Esra Akın 'ın yeni kasetinden yepyeni şarkılar ilk defa sizin kanalınızda az sonra.
Şimdi iyi bir tatili hak ettim diye düşündü. Sorun nereye kiminle gideceğiydi. Şimdiye kadar hiç erkek arkadaşı hoşlandığı kimse olmamıştı. bunun en büyük nedeni babasının kendisiyle yakından ilgilenmesi ve biricik kızına olan düşkünlüğüydü.
Yaz dönemlerinde tatil için ya İzmirdeki teyzelerine yada Eskişehir' deki halasının yanına giderlerdi. Necati beyin iki erkek kardeşide İsviçre de yaşıyorlardı. Önce büyük kardeşi Sedat daha sonrada küçük kardeşi Vedat aileleriyle birlikte gurbetçi olmuşlardı. Şimdiye kadar iki kez annesiyle İsviçre ye gitmişlerdi. Özellikle ülkenin imar durumunu çok beğenmişlerdi.
En çok Eskişehir' i tercih ediyordu kendisi hala çocuklarıyla yaşıt oldukları için çok iyi anlaşıyorlardı. Tek sıkıntıları dindar bir aile oldukları için babasının onlardan pek hoşlanmama sıydı. İrticacı derdi onlardan söz ederken. Recep bey bir süredir oğlundaki durgunluğun sebebini merak ediyor, aklına gelen ihtimal ise kabus gibi yüreğine çöküyordu . Ya oğlu birine aşık olduysa gönlü düştüyse işte ozaman huzurlarının kaçacağı kesindi . Oğlunun evlenecegi adayı karı koca çoktan belirlemişler Ömer 'in reddetmesinden çekiniyorlardı. Rahmetli bacanağının son arzusu Ömer in damadı olmasıydı. Rahmetli Zahit çok iyi bir insandı. Recep bey bacanağını çok sever sayardı
- Sen hiç merak etme Zahit ben üstüme düşeniyaparım Ömer beni kırmaz demişti.
- Allah razı olsun gözüm arkada kalmayacak ancak çocuklar istemezse sakın onları zorlamayın bu işler gönülsüz olmaz deyince :
- O nasıl söz birbirimizden daha iyisinimi bulacağız sanki. Kelimeyi şahadet getirip göçmüştü fani Dünyadan onun bu şekilde ölmesi Recep beyi çok etkilemişti. Esma kadın eşinin isteğiyle zorda olsa sonunda Ömer e konuyu açtı. Ömerin tepkisi onların canını fazlasıyla sıkmıştı.
- Böyle bir şeyi sakın aklınızdan bile geçirmeyin Biz onunla kardeş gibi büyüdük kesinlikle olmaz.
- Oğlum bu zamanda iyi bir gelin iyi bir eş bulmak kolaymı ? Ayşenur tam bize uygun biri becerikli terbiyeli bir kız . Ömer annesini kırmamaya çalışarak sakin olmaya çalıştı.
- Annecigim benim Ayşenur' a sözüm yok tamam iyi birkız ama onunla asla evlenmeyi düşünmüyorum.
- Oğlum sen inançlı bir insansın ana babaya itaat etmemenin ne kadar günah olduğunu bilmiyormusun ?
- İtaatsizlik değil anne, zorla güzellik olmaz olsa bile o işten hayır gelmez . Bana güveniyorsanız lütfen beni zorlamayın. Bırakın kendi eşimi kendim seçeyim zararıda faydasıda benim olsun tamammı ? İzin verirsen dışarı çıkacağım.
5.KISIM
Esma hanım oğluna hak veriyordu ama onun seçeceği eş asla Ayşenur 'un yerini tutmazdı. O yeğeniydi kendisine hizmette kusur etmezdi. Sıkıntıyla yüzünü buruşturdu. Recep bey bu durumdan hiç hoşlanmayacaktı.
Esra hayatının en mutlu günlerini yaşıyordu. Şöhretin tadını çıkarıyordu. Teklifler çığ gibi geliyordu. Dizi film teklifi bile almıştı. tekliflerin çoğu ipe sapa gelmez şeylerdi. Adnan bey gönüllü menajerliğini üstlenmişti . Ona danışmadan adım bile atmıyordu.
Bir sürü zampara peşine düşmüştü. Tanışabilmek. bir an olsun baş başa kalabilmek için pahalı hediyeler ile ayaklarına dünyaları sermeyi vaad ediyorlardı. Adnan bey kati surette onlarla bir kelime bile konuşmamasını tembihlemişti. Genç kız yavaş yavaş korkmaya bu ilğiden sıkılmaya başlamıştı.
Şöhret güzeldi, ama işin birde bu tarafı vardı. Şimdilik sadece TV programlarına katılmasına izin veriliyordu. Birde mektuplar vardı. Kendisine ulaşamayanların son çare olarak gördükleri, onları okumaya bile gerek görmeden çöpe atıyordu. Bu sabah bir tek zarf vardı. Zarfın üstünde isim hanesinde bir kelimelik yazı vardı. Karşılıksız . tam onuda atacakken komşusu Aliye hanımın kendisine seslendiğini duydu.
- Buyur Aliye teyze banamı seslendin ?
- Günaydın Esra kızım !
- Günaydın teyzeciğim !
- Annene söylede bana bir uğrasın alış verişe gidecektik.
- Tamam söylerim iyi günler.
Esra mektup ve gazetelerle içeri girdi. Annesine Aliye hanımın selamını iletti. Sonra gazetelere şöyle bir göz attı. Bugün kendisiyle ilgili bir satır haber bile yoktu. Canı sıkıldı. Gazeteleri masanın üstüne atarken o zarf yere düştü. Merakla yerden aldı, kısa bir tereddütten sonra çöpe atmak için ayaga kalktı. Karşılıksız yazısını tekrar okudu. Bakalım karşılıksız olan neymiş deyip içini açtı. Sadece bir şiir yazılıydı isim adres hiç bir şey yoktu.
HÜKÜM SÜRÜYOR
Senin olmadıgın her yerde her sokakta her köşede
Sesini duyamadığım bakıpta göremediğim her şeyde
Her an gözlerimin önünde yeşilimsi gözlerinle
Elimi uzatsam dokunacakken sen çok uzakta gibi
İçimde hasretin hüküm sürüyor
Varlığınla damarlarımdaki kan ateş olur
Eritir bedenimle kış karlarını sen bilemezsin
Sen ister sev ister sevme varlığımı bil yeter
Varlığınla avunur hayalinle uyurum
Sensiz gecelerde hayellerin hüküm sürüyor
Yakalarsa gözlerim gözlerini anlatacak herşeyi
Göreceksin gözlerimde yalansız dolansız sevgiyi
Sana benimki gibi bakacak gözmü var ?
Gözlerim konuşur anlayana daha iyi sözmü var ?
Gözlerin gözlerimde hüküm sürüyor.
Bir kez daha tekrar okudu. İlginç diye mırıldandı. Evet meçhul bir seveni olduğunu anlıyordu . Bu duyguyla heycanlanlandı. Zaman değişmiş duyğular rahatlıkla söyleniyorken neden bir şiir tercih edilmişti. Ya çok utangaç yada kendine güvensiz biri olmalıydı. Ama bildiği kesin olan şey her kimse fazla bir şansı yoktu.
DEVAMI YARIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET VADİSİ
ActionCENNET VADİSİ ROMAN ( Yazan Metin Yiğit) Esra Üniversite mezunu sanatçı adayı genç ve güzel bir kız. Nihat Ordu mensubu görevini kötüye kullanan sinsi bir istihbaratçı Ömer Babasının söz verdiği bir evliliğe zorlanan genç bir delikanlı Bu hikaye...