24. KISIM
Ertesi gün Esra kahvaltıya kalkmadı. Hasta olduğunu söyleyip gün boyu yataktan çıkmadı. Çok az yemek yedi. Ömer ne yapacağını şaşırdı. Doktora götürmek istedi ama kız yi olduğunu söyleyip buna yanaşmadı. Ateşi yoktu baş ağrısıyla halsizlik olduğunu söylüyordu. Ömer hemen Kaynaşlı 'ya gidip bir eczaneden bir yakının hastalandığını, şikayetlerini söyleyip ilaçlar aldı. Birde küçük bir jenaratörle elektirik malzemeleri , radyo , birkaç gazete alarak döndü. Esra terlemiş sayıklıyordu.
- Anne annecigim çok halsizim çok üşüyorum. Anne babam nerede o neden yok sizi çok özledim ne olur gelin yanıma anne sarıl bana üşüyorum. Ömer neredesin ? Bir şeyler yap donuyorum . Ömer beni anneme götür. Anneciğim çok üşüyorum ısıt ne olur.
Ömer onun anlına dokununca ateş gibi yandığını gördü ani bir kararla onu kucakladığı gibi göle götürdü. Başını dik tutmaya çalışarak onunla serin suya girdi. Önce hafiften bir irkildi. Suyun serinliğini hissedince yüzüne rahatlama yayıldı. Bir süre sonra gözlerini açtı. Suyun içinde olduğunu hissetti.
- Ömer ne oldu bana ? Neden suyun içindeyiz ?
- Yanıyordun serin su iyi gelir diye düşündüm.
- Ne oldu bana çok halsizim .
- Normal az yedin çok sayıkladın.
- Sayıkladımmı ne dedim ?
- Annenle babanı. İstersen yiyecek bir şeyler getireyim.
- Şimdi iyiyim lütfen üzerime giyecek bir şey getirirmisin?
Ömer getirdiği havlu ve giyecekleri bırakıp çıktı. Esra az sonra yanına geldi. Sehpanın üstünde yiyecekleri görünce :
- Ömer bunları nereden buldun?
- Şu yukarı yeni bir büfe açılmışta oradan aldım.
- Çok kötüsün birde dalga geçiyorsun.
- Şaka canım sana ilaç almak için Kayaşlı 'ya gittim.
- Beni yalnız bıraktın yani.
- Mecburdum beni çok korkuttun. Hadi şimdi karnını doyur bir an önce toparlanmalısın. Ancak Ömer'in tüm ısrarlarına rağmen yiyemedi, erkenden yattı. Esra ertesi günde yattı. Ömer onunla ilgilendi. Ara sıra gelip ne durumda olduğuna baktı.
Ömer baş ucunda otururken bile ona sevgiyle özlemle bakıyordu. Onun hayatındaki en önemli şey olduğunu düşünüyordu.
Esra' nın anne baba hasreti dayanılmaz bir hal alınca herşeyi göze alıp gece yola çıktılar. Arabayı Düzce' de bırakıp otobüsle yola çıktılar. İstanbul a varınca taksiye binip eve yakın bir yerde indiler.
Çok dikkatli bir evin önüne geldiler. Esra heycanla zile bastı. Karı koca bir birlerine baktılar. Kim olabilirdiki ? Kapıyı babası açtı. Karşısında biricik kızını görünce :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET VADİSİ
ActionCENNET VADİSİ ROMAN ( Yazan Metin Yiğit) Esra Üniversite mezunu sanatçı adayı genç ve güzel bir kız. Nihat Ordu mensubu görevini kötüye kullanan sinsi bir istihbaratçı Ömer Babasının söz verdiği bir evliliğe zorlanan genç bir delikanlı Bu hikaye...