Bölüm 8 :" pişmanlık"

8.2K 364 7
                                    

Sonunda köye geldim. Evin önündeydim. Yıllarca kurtulmak istediğim bu eve şimdi kendi ayaklarımla gelmiştim. Kapıya kadar yavaş yavaş yürüdüm ama kapıya vurmak içimden gelmiyordu belki de cesaretim yoktu. Başka çağrem yok artık burdayım. Yavaşça kapıya vurdum. Annem kapıyı açtı. Beni görünce önce şaşkın bir şekilde kalakaldı. Sonra kızım diye boynuma sarıldı, ben de birden hıçkıra hıçkıra aglamaya başladım. Kendimi tutamıyordum gözyaşlarımı o kadar birikmiş ki elimden hiçbirşey gelmedi. Aglayarak içeri girdim herkezle tek tek kucaklaştık. Herkez bir ağızdan ne oldu ecrin anlatsana diyordu. Sonunda biraz sakinleştim. Babam bu sefet sert bir şekilde de

"Kızım ne oldu? Anlat artık"
"Baba ardayla ayrıldık"
"Nasıl neden?"
"Şey baba"
"Söylesene valla artık sinirleniyorum"
"Benim çocugum olmuyor"

Yuh bune yalan üstüne yalan ama bunu yapmak zorundayım hem şimdi kimse beni istemeye gelmez çocugu olmayan beni ne yapsınlar ki. Herkez suskunlaştı, annem ile yengemler benimle beraber ağlıyorlardı. Babam hızlı bir şekilde dışarıya çıktı. Baran abim

"Nasıl yapar "
"Abi bu normal birşey"
"Doktora gittiniz mi ?"
"Gittik abi çocugum olmuyor"

Mehmet abim boynu bükük bekliyordu, berrin yengeme yaptıkları geldi galiba aklına. Berrin yengemin de karnı iyice büyümüş. Herkezi üzdüm, hepsi ardanın yüzünden, ardanın miras aşkı yüzünden. Evde büyük bir sessizlik vardı. Kimse birşey konuşmuyordu. Aklıma babam geldi ben nasıl unuturum babama nasıl direk söylerim ya yine kalp krizi geçirirse hemen abime

"Abi babam nerde? Doktor kötü haber vermeyin demişti nasıl unuttum ben"
"Korkma babamın bir işi vardı oraya gitmiştir"
"Nasıl ya bana hiç üzülmedimi" kaç yıllık kızı burda terkedildi"
"Üzülmüştür de"
"Tamam abi ya boşver ben odama gidiyorum biraz dinlenicem"

Salondan adama geçtim içimde büyük bir pişmanlık oluşmaya başladı. Niye geldim ki ben? Off ya ben burda ne yapacagım? Hak ettim ben keşke ardayı bırakmasaydım ne yapar şimdi. Telefonu çıkardım en azından ardayı arayıp köye geldigimi söyleyeyim. Hem çocuğum olmadıgı için onun beni terk ettiğini söylerim. Sesini duymaya ihtiyacım var. Ardayı arıyordum çalıyordu ama açmıyordu. Sonra tekrar aradım bu sefer açtı.

"Efendim. Ne oldu niye arıyorsun?"
"Keyfimden aramadım bak ayrılma nedenimiz benim çocugumun olmaması tamam mı?"
"Sen bilirsin istedigini söyle"
"Bunu söyledim sende ailenin ara ayrıldıgımızı söyle"
"Bunun için mi aradınız gerçekten?"
"Evet"
"Tamam ararım. Bensiz hayat nasıl inşallah bir ömür mutlu olursun"
"Bu son aramam zaten. Sana da bundan sonraki hayatında mutluluklar."

Tam telefonu kapatırken ardanın yanından bir kadın sesi geldi. Canım çabuk ol diyordu kim di ki bu. Arkadaşı felandır herhalde. Yoksa yeni birini mi buldu? Saçmalıyorum bir günde bulacak hali yok hem de beni severken. Ya önceden varsa. Hayır olamaz arda böyle birşey yapmaz. Peki kimdi o kadın? Of banane ya artık biz ayrıldık ne yaparsa yapsın.
Akşam olmak üzereydi bende salona indim. Tek başıma çok kötü oluyordum arda bir türlü çıkmıyor du aklımdam. Babam da gelmiş haber izliyordu. Mutfaga geçtim hatice yengeme sofrayı hazırlamaya yardım ettim. Ederken de biraz dertleştik. Farketimde ben eskiden hiç yalan konuşmazdım ama şimdi su içer gibi yalan konuşuyorum. Kimseye gerçegi anlatamazdım babam gerçegi ögrenirse ardayı öldürür. Hep beraber sofraya geçtik. Özlemişim ailecek yemek yemeği. Gerçi sofrada biri eksikti arda. Artık o yok ama kalbime bunu anlatamıyorum. Ben bunları düşünürken berrin yengem

"Halası biliyormusun yegenin erkek olacak"
"Aaa hayırlı olsun mehmet abi oglun oluyor"
"Ilk günden beri erkek olacak diyorum yengen kızıyordu bana"
Yengem
"Gerçekten abin hissetti"

Herkez mutlu burada tabi ben hariç. Sanki büyük bir boşluktayım, hiç birşeyden mutlu olamıyorum. Kahvaltı bitti babam kahveye ,abimler işe gitti. Yengemler işlere girişti. Bense boş boş oturuyorum.
Zaman geçmek bilmiyordu.
Salona annem geldi
"Kızım ben ayşe yengene gidiyorum hadi beraber gidelim"
"Anne sen git şimdi bana bir ton soru sorar. Hiç dinleyecek halim yok."
"Tamam kızım sen biraz dinlen"

Annem gitti, hatice yengem salona geldi bulaşıkları yıkamayı bitirmiş. Biraz dertli görünüyordu.

"Noldu yenge biraz dalgınsın"
"Yok bişey biraz yorgunum çocuklar ,bu koca ev"
"Haklısın yenge ben ne yapıcam senin burda mutlu bir yuvan var. Gerçekten çok sıkıldım."
"Planın ne ecrin bundan sonra ne yapacaksın"
"Gerçekten hiç bilmiyorum. Kendimi hayatın rüzgarına bıraktım. İnşallah hayırlısı olur."

Aslında aklımda ardayla konuşurken sesi gelen kadın var. Bir türlü aklımdan gitmiyor. İçimde çok kötü pişmanlık var. Ne olurdu sanki ardayı affetseydim şimdi ona yemek hazırlıyor olacaktım. Hak etti arda bunları beni kandırmak ne demekmiş ögrensin. Off Allahım ben ne yapacagım burda.
Annem geldi, yüzü kıpkırmızı olmuş

"Ne oldu anne"
"Dışarda komşularla konuştuk seni soruyorlar bende herşeyi anlattım"
"Keşke anlatmasaydın şimdi tüm mahalle arkamdan konuşacak."
"İllahi ögreneceklerdi"

Ben bu kadar dedikoducu insanlar görmedim. Önce kadınlar ,kadınlar eşlerine eşlerde kahvede konuşuyor. Sonra zaten tüm mahalle hatta tüm köy ögrenecek.

İki gün geçti herşey aynı inanılmaz sıkılıyorum. Mahalle zaten arkamdan konuşmaya başlamış sanki hiç işleri güçleri yok tek dertleri ben olmuşum.
Hep beraber sofraya oturduk. Babam çok dalgıdı. Birşeyler vardı sanki aklında ama ne? Sonunda aklındakileri söyledi

"Ecrin kızım"
"Efendim baba"
"Ardadan ayrıldın böyle tek başına olmaz"
"Nasıl yani baba"
"Eger münasip birini bulursak evlenirsin diyorum"
"Ay baba kim ne yapsın beni herkez arkamdan kısır gelin diyor "
"İlla çocuk önemli degil bak kızım hasan beyi biliyorsun"
"Ne olmuş hasan dedeye"
"Dede deme kızım seninle evlenmek istiyor"
"Ay baba çok komiksin gerçekten o adamın iki karısı var zaten"
"Kızım yeter şakanın sırası degil yarın seni istemeye gelecek."
"Baba adam seksen yaşında ben yirmi, adam benim dört katım ne evlenmesi"
"Evlenceksin hasan beyle diyorsam evleneceksin başka söz istemiyorum"
"Baba beni vermiyeceksin herhalde o adam benim dedem yaşında bir ayagı çukurda"
"Yeter! Şuan için ondan iyisi yok hem adam zengin "
"Banane baba zenginse. Adamın nefesi zor çıkıyor. Bu yaştan sonra birde evlenecekmiş yuh"
"Sus artık!"

Baban suratıma öyle bir tokat attı ki acısı kalbime kadar ulaştı. Bana babam nasıl yapacak bunu
ölürüm daha iyi. Asla asla o adamla evlenmem. Bana soran bile yok dedem yaşındaki adama resmen mal satar gibi satacaklar beni. Hayır hayatta evlenmem onla. Anlamıyorum iki karın var zaten deli mi bu adam. Annem

"Sakin ol kızım bak hem bundan sonraki hayatında sultanlar gibi yaşarsın."
"Anne sen de mi?"hayatta evlenmem. Hasan beymiş beyligi batsın onun. Anne ne olur babam la konuş kıymayın bana."
"Babana nasıl karşı gelirim aklın alıyor mu senin."
"Peki Anne senin o adamla evlenmemi aklın alıyor mu?"

Kimseden ses çıkmıyordu. Kimse itiraz etmiyor bu ne ya. Ben nasıl kurtulacam bu durumdan. Acaba istanbulamı gitsem ama olmaz orda tek başıma beş parasız ne yapacağım. Ardanın yanına da gidemem. Keşke hiç gelmeseydim. Ben kendi kendimi öldürdüm. Ne yapıp edip bu işten kurtulmam lazım.

BAHTSIZ(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin