Bölüm 20:"küçük sevgilim"

6.1K 258 0
                                    

Arda gitti, geriye bakmadan benim onu terketmem gibi gitti. İşte istediğim oldu. Ardayla gitseydim babam bizi öldürürdü. Gerçi şimdi ben zaten öldüm. Gelecege baktığımda, tek gördüğüm kocaman bir boşluk.
Bazen diyorum kendime benim neden hayallerim yok? İçinde ardanın oldugu bir hayal. Bundan sonrada imkansız zaten.

Zaman geçmek bilmiyordu. Ayşe kadın çocuklar dört duvar arasında yaşıyorduk. Tek gittiğim yer evin bahçesi. Kimse ye de gidemem. Hemen dedikodu yaparlar. Kocası gider gitmez gezmeye başladı derler.
Kalbim öyle acıyordu ki. Bir yandan da içim de büyük bir pişmanlık vardı. Ben böyle korkak bir insan degildim. Aşkımın peşinden gidebilirdim. O yoksa zaten ben yokum.
Ya ona benim yüzümden zarar gelirse. Abimler bir şey yaparsa. Baran abim yapamaz sonuçta çocuklar var. Eşini çocuklarını bırakıp hapishaneye gitmez. Baran abim akıllıdır öyle pek töre dinlemez. Mehmet abim zaten çocuğu olacak o kadar olanlarda sonra hayatta böyle birşey yapmaz. Digeri mert abimde evli.metin abim zaten yapmaz.Aslında en çok korttugum osman abim. Biraz törelere bağlı sert bir insandır. Gerçi şuan askere. Bir sene yok. Gerçi onlardan önce babam gebertir. Aman neyse bu saçma düşünceleri bir yana bırakıp yemek hazırlamam lazım.

Öğle yemegi hazırladım. Hep beraber sofraya oturduk. Ayşe kadın bir yandan kendi yerken diğer yandan ipeğe yediriyordu. Ceren zaten kendi yiyebiliyordu. Herkez büyük bir iştahla yemek yiyordu. Benimse iştahım yok. Evlendiğim sıralar 57 kiloydum ama şimdi iyice zayıfladım. Sofradan kalktım. Tam koltuga otururken odadan telefonumun sesi geliyordu. Birden heyecana kapıldım acaba arayan ardamıydı. Hızlı adımlarla içeriye gittim. Telefonu elime aldım arayan kemal abiydi. Hem ardaya git dedim ona hamile olduğumu söyledim ve hâla ondan telefon bekliyorum. Gerçekten ne yaptığımı kendim bile anlayamıyorum.

Telefonu açtım

"Efendim kemal abi"
"Nasılsınız ne yapıyonuz"
"Iyiyiz abi şimdi çocuklar yemek yiyor. Asıl aylin abla nasıl doktorlar ne dedi"
"Durumu çok iyi. Doktorlar iki haftaya kalmaz yürür dedi."
"Zaten bacaklarını yavaşça hareket ettirebiliyordu."
"Bakalım işte. Ama tedavi işe yaramaya başladı. Aylin de çok hırslı. Durmadan yürümeye çalışıyor."
"İnşallah abi yürür"
"İnşallah neyse ben şimdi doktorla konuşmaya gidiyorum sonra ararım seni"
"Tamam abi hadi sonra görüşürüz"

Vay be sonunda aylin abla yürüyebilecek. Aylin ablayla geçirdiğimiz güzel günler geliyor aklıma ne kadar da iyi anlaşırdık. Ama her iyi şey gibi bunu da ben bozdum. Benim kendimi kurtarmak için yaptıgım plan bozdu. Aslında da herşeyi o gece ardayı terketmem mafetti. Kendi kendimi çıkmaz sokağa soktum. Hepsi aptalca bir plan yüzünden. Şimdi ne oldu büyük bir pişmanlık. En büyüğü mutsuzluk ve çagresizlik. Ardasız bir hayat. Bunu düşünürken bile içim acıyor.
Bunları düşünürken duvarlar üstüme gelmeye başlamıştı kendimi hemen dışarıya attım. Biraz bahçede oturayım yoksa kafayı yiyeceğim. Bahçeye dogru yürüdüm. Kafamı bir kaldırdım
Arda. Önce büyük bir şaşkınlık geçirdim sonra nedensiz bir şekilde gülmeye başladım. Arda kollarını açmıştı. Bir an ne olduğunu anlayamadım.
Arda

"Herşeyi öğrendim benim küçük sevgilim"

Nasıl yani kimden öğrenmiş olabilirdi ki. Ama şimdi bunları bir yana bırakıyorum. Yavaşça ardanın yanına gittim. Ona sımsıkı sarıldım. Arda kulağıma

"Beni bırakma"

Bende onun kulağına

"Asla"

Arda elimden tutarak bir kenara oturduk.
Arda

"Şimdi gidelim buralardan kimsenin bizi bulamayacagı bir yere. Artık kimseden korkmak yok. Ne baban ne de abilerin kimse sana birşey yapamaz"
"Ya sana yaparlarsa"
"Sen beni mi düşünüyorsun"
"Yaa ben ciddiyim "
"Korkma sen yeterki evet de"

BAHTSIZ(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin