37.Bölüm

47 4 0
                                    

Karanlık Melek

Kavin'ın son tokadıyla uyanan Paul gözlerini kırpıştırarak oturdu. Hemen karşısındaki kardeşi ve diğerlerini bulanık gördüğünü fark eden Paul gözlerini ovuşturdu. Paul'un gözlerine bakan Eikki hemen yanında duran Dylan'a doğru eğilip fısıldadı. Dylan'dan mühürlü bir kâğıt alan Eikki, Paul'un önüne geçip elindeki kağıtlardan birisini sol gözüne yapıştırdı.

"Ne yapıyorsun?" dedi Kavin, Eikki'yi geriye itekleyerek

"Gözleri zarar görmüş görmüyor musun? Bırak da yardım edeyim" dedi Eikki elindeki son mühürü uzatıp

Eikki'nin elinden mühürlü kâğıdı alan Kavin kardeşine baktığında Eikki omzuna dokundu.

"Bu ne işe yarayacak?" dedi Cristal, Eikki'ye bakıp

"Bu mühürlü kâğıtlar onun gözlerinin bozulmasını engelleyecek. Aidan'ın gözünü tamamen açamadı. Bu nedenle gözleri geçen her saat bozulmaya devam edecek taki ışığı tamamen kaybedene kadar" dedi Eikki "Kurtların evindeki kütüphanede okuduğum bir kitapta yazıyordu. Bu göze sahip olan kişi gözün gücünü uyandırdığında ilk görme yeteneğinin bulanık olduğunu fark eder. Baş dönmesi de ikinci belirtisi"

Eikki'nin dediklerine inanan Kavin kararsız bir şekilde kardeşine bakarken, Paul izin verdiğini belli etmek ister gibi açık olan gözünü de kapatıp gülümsedi. Elindeki kâğıdı kardeşinin diğer gözüne yapıştıran Kavin her şey yolunda der gibi omzuna hafifçe vurdu. Gözleri kapalı şekilde ayağa kalkan Paul hemen önünde duran kardeşinin sırtına dokunup yavaşça kolundan tuttu.

Buzla kaplanmış adamın bulunduğu sokaktan sola dönen Kavin kardeşine baktı. Yer altı şehrinin bir birine bağlı sokaklarında yürümeye devam eden Dylan her girdikleri ara sokakta duvarlara iki ya da üç patlayıcı kâğıt yapıştırıyordu. Şehrin merkezinde bulunan dev kristal'in tavana uzanan keskin ucunun küçük bir kısmını görmeye devam eden Kavin birkaç sokak sonra gördüğü üç katlı taş evin açık kapısından içeri girdi.

Karanlığın yoğun olduğu evin içine giren Kavin diğerleri gibi kapıya yakın olan ilk odaya girdiklerinde duvara yakın bir yere oturdu. Karanlığın yoğun olduğu odada derin nefes alış sesleri ve Paul'un küçük inlemeleri yankılanıyordu.

"Paul iyimisin?" dedi Kavin hemen yanında oturan kardeşinin kulağına yaklaşıp

"Biraz dinlenmem gerek" dedi Paul "biraz uyusam iyi olur"

Gözleri mühürlü kâğıtlarla kapalı olduğu halde gözlerinin içine baktığını hisseden Kavin uzun sarı saçlarını karıştırdı. Yaslandığı duvardan destek alarak ayağa kalkan Kavin hemen yanında oturan kardeşinin kolundan tutup ayağa kalkmasına yardımcı oldu.

"Hadi ama Kavin ben sadece önümü göremiyorum bana sakatlanmışım gibi davranma" dedi Paul mızmızlanır gibi

Kardeşinin mızmızlanmasını umursamadan çekiştirerek odadan çıkan Kavin karanlıkta zar zor gördüğü taş merdivenlere doğru yöneldi. Merdivenlerden çıkarı çıktıkları anda sağa dönen Kavin karşısına çıkan ilk odaya girdi. Karanlığın daha da yoğun olduğu odaya göz gezdiren Kavin kapıya yakın bir yere oturduğunda hemen yanında duran kardeşine baktı. Gözlerindeki mühürlü kâğıtlara sanki yokmuş gibi davranan kardeşinin yüzüne sürekli yüzüne yerleştirdiği tebessümle başını duvara yaslamasını izledi.

"Gözlerin acıyor mu?" dedi Kavin

"Hayır, mühürlü kâğıtlar ilerlemesini durdurduğu gibi acısını da aldı" dedi Paul derin bir nefes alıp

Derin bir nefes alan sarışın kardeşine bakmaya devam eden Kavin başını omzuna koymasına izin verir gibi sarı saçları tuttu. Derin nefes alışlarının aralıklı ve düzenli bir hale geldiğini duyan Kavin, Paul'un uyuduğunu düşünerek başını sarı saçlara doğru yasladı. Omzundan aşağıya doğru uzanan birkaç sarı saçın kasındırmasıyla omzunu kaşıyan Kavin sarı saçları umursamamaya çalıştı. Birkaç dakika sonra canının sıkıldığını hisseden Kavin omzunda yatan kardeşinin başından tutup yavaşça yere uzanmasına yardım edip ayağa kalktı.

Oyuncak Melekler #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin