Oyuncak Melekler #Wattys2016

44.Bölüm (Finalden önceki son Bölüm)

İyi Okumalar Genç Büyücüler. Umarım bölümü beğenirsiniz

                                  Gölge Kanatlar Prensi

Küllerin arasında öylece etrafına bakınan şeytan kral eline aldığı hançeri yerine koydu. Eski bir gladyatör gibi etrafından gelen mırıltıları ve ökeli bakışları umursamadan oğullarına baktığında, gölgelerin arasında sarışın bir kızı ikna etmeye çalışmalarına gülümsedi.

Ayağının yanına gelen iki taş ile irkilen kral yüzündeki gülümsemesini umursamazlıkla değiştirmişti. Taşların geldiği yöne doğru döndüğünde, taşları atan kişiye baktı. Siyah deri elbisenin içinde öylece duran kadının öylece kendisine baktığını gören şeytan kral yavaşça ilerlemeye başladı. Beyaz tenli kadının karşısına geçen kral öfke dolu gözlerine baktı.

"Uzun zaman oldu Dört"

"Lily nerde?" diye sordu Dört

"Onu daha fazla rahatsız edemeyeceğiniz bir yerde"

"Ne olursa olsun arkadaşımı senin elinden geri alacağım"

"Çocuklarımı benden saklarken, onunla birlikte aramıza girerken ve hamile olduğunu bildiğiniz halde ona benimle ilgili bazı şeyleri unuttururken arkadaşlığınızın önemi yoktu" dedi şeytan kral, "şimdi onu geri almışken size vereceğimi mi sanıyorsun?"

Şeytanın ürkütücü derecedeki soğuk tavrına bakan Dört, söyledikleriyle kaşlarını çattı. Derin bir nefes alan Dört etrafına bakındığında, siyah kapüşonlu üç kişi hemen arkasında durmuştu. Beyaz tenli kadının yüzüne yerleştirdiği korkutucu bir gülümsemeyle kendisine baktığını gören kral saldıracağını anlamış gibi bir ayağını geri attı. Kısa bir süre karşısındaki şeytana bakan Dört, mağaraların içinden gelen küçük patlama sesiyle koşmaya başladı.

Cübbesinin altından çıkardığı silahı ateşlemeye başlayan beyaz tenli kadının kurşunları tenine değmeden yavaşça yere düşerken, iki yanından gelen kapüşonlu adamlar elindeki baltaları savurmuştu. Sert bir şeye çarpmış gibi geri seken baltalarla sendeleyen adamlara bakan şeytan kral belinde duran ince yapılı uzun kılıcını çıkardı.

Büyük bir hızla üç adamı da öldüren şeytan kral yüzüne sıçramış kanı elinin tersiyle sildi. Takım arkadaşlarının hepsinin bir anda öldüklerini izleyen Dört, yüzünde beliren gülümsemeyle bir adım geri gitti.

"Şimdi ne yapacaksın Dört?"

Dikkatle etrafına bakınan siyah saçlı kadın ikizleri gördüğü anda hafif bir rüzgâr hissetti. Yavaşça dalgalanan siyah saçlarıyla önüne döndüğünde, karnında bir acı hissetti. Dudaklarının arasından akan kan ile karşısında duran adama baktığında, şeytan kral yavaşça kulağına doğru yaklaştı.

"Zamanın doldu"

Ψ

İstemeyerek de olsa Cristal'in yanından uzaklaşan Kavin, siyah kanatlı adama baktığı anda gözlerini ardına kadar açtı. Annesinin en yakın arkadaşının öylece düştüğünü gördüğünde büyük bir öfke gün yüzüne çıkmıştı. Dikkatle etrafına bakan Kavin hemen birkaç metre ilerideki kılıcı gördü.

Eski kılıcına göre daha hafif olan kılıcı alan Kavin omzunun üzerinden baktığında kardeşinin de bir yay bulduğunu gördü. Normalden bir yaya göre daha büyük olmasından şikayet eder gibi oflayan kardeşine bakan Kavin umursamazca omzunu silkti.