32.Bölüm

72 5 2
                                    

Üzgünüm bu bölüm biraz uzun oldu :) 


Gölge kupa

       Yaşlı adamın dedikleriyle şaşıran Arç bir iki adım arkaya ilerlediğinde, hemen arkasında duran gölge adamlardan birisine çarptı. İkiyüzlü olarak adlandırdığı genç çocuğun yavaşça kaçmaya çalıştığını fark eden yaşlı adam, hemen yanındaki iri bedenli esmer adamına yavaşça vurup eğilmesi için işaret yaptı. Kulağına bir şeyler fısıldayan yaşlı adamın dediklerini anlamış gibi başını sallayan esmer adam siyahı andıran koyu kahve gözleriyle Arç'a baktığında, doğrulup hızla koşmaya başladı.

Bir devin saldırısını andıran koşusu ile kendisine doğru yaklaşan esmer adamın yumruk yaptığı tek eliyle vurmaya çalıştığını anlayan Arç, çocukluğundan itibaren farklı hocalardan aldığı yakın dövüş eğitimi sayesinde büyük bir kıvraklıkla kurtuldu. Sarışın çocuğun yumruğundan kurtulduğunu gören esmer adam boşta kalan diğer eliyle karnına vurdu. Karnına aldığı sert darbeyle birkaç adım arkaya düşen Arç, azının kenarından akan kan ile bakmak için başını kaldırırken, yaşlı adam güçsüz sesiyle bağırdı.

"Bu kadar yeter"

Arç'ın yakasından tutan esmer adam sürüklercesine taş şehrin dar sokağına doğru ilerlerken, Kavin ve diğerleri ne olduğunu anlamadan yaşlı adama tekrar baktı. Arç'ın zorla götürülmesine gülen yaşlı adam çocukların kendisine baktığını gördüğünde, küçük bir öksürükle eski haline döndü. Birkaç dakika öylece suskun duran yaşlı adama bakan Cristal, abisinin neden apar topar götürüldüğünü sormak için bir adım öne çıktı.

"Abimi nereye götürdünüz?" diye sordu Cristal

"Her şey yolunda küçük hanım, abin ile sadece biraz özel konuşma yapacağım" dedi yaşlı adam

Arkasını dönen yaşlı adam birkaç adım attığı anda 'Ao' diye seslenmesiyle yanına gelen uzun boylu bir çocuk dikkatle yaşlı adama bakarken, yaşlı adam omzunun üzerinden bakıp, "Misafirlerimizi şehirde biraz gezintiye çıkar" dedi. Arç'ın götürüldüğü sokağa doğru ilerleyen yaşlı adamın yanı sıra kendilerine yaklaşan beyaz tenli çocuk, kömür karası gözleriyle Kavin'a baktığı sırada elini uzattı. "Merhaba ben Ao"

Kendisine doğru uzatılan eli sıkan Kavin gözlerinin içine bakan siyah gözlü çocuğun yüzüne yerleştirdiği küçük tebessümüne bakıp "Ben, Kavin ve bunlarda arkadaşlarım Cristal, Dylan, Eikki, Dain, Laira, Hylan, Lee, Amylee, Brook, Clara ve Hellie" dedi.

Siyah gözleriyle Kavin haricindekilere bakan Ao yerde yatan çocuğa baktığı sırada, Kavin "O, kardeşim" dedi. Bir şey ararmış gibi etrafına bakan Ao etrafta kendi yaşıtı iki kişiyi gördüğünde, kimsenin bilmediği bir dilde seslenip, parmağıyla yerde yatan Paul'u gösterdikten sonra konuştuğu kişiler onay vermiş gibi başını allayıp yavaşça yaklaşmaya başladılar. Konuştuğu iki çocuğun kendilerine doğru geldiğini gören Ao tekrar Kavin'a bakıp, "Hadi gidelim" dedi.

"Paul ne olacak?" diye sordu Kavin merakla önde yürüyen beyaz tenli çocuğa bakıp

"O iyi olacak tıbbi tedavi alacak." dedi Ao arkasını dönüp geri geri yürümeye başladı. "Siz dışarıdan mısınız?"

"Nasıl yani?" dedi Cristal

"Mağaranın dışından geldiniz dimi? Çünkü benim gibi ya da buradaki diğerlerine benzemiyorsunuz. Başka ülkelerken gelen şekil değiştirenlere de benzemiyorsunuz" dedi Ao

"Biz ingiltereden geldik" dedi Kavin önde arka arkaya yürüyen çocuğun sürekli gülümseyen suratına bakıp

"Ah! Evet, biliyorum Londra şehri hakkında bir sürü şey okuyup, hikâyeler duydum" dedi Ao tekrar arkasını dönüp "öyle bir şehirde çok eğleniyor olmalısınız"

Oyuncak Melekler #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin