4.Bölüm

598 80 6
                                    

İyi Okumlar...

                      Ustanın Kızı

"Devam edin" diye bağırdı orta yaşlı usta

Yeni savaş eğitimi almış yirmi öğrenci yorgun olsalar da şuan cilalanmış yerde uzanıp mekik ve şınav çekiyorlardı. Acıya ve yanan kaslar her harekette daha da çoğalırken, yüz ifadeleri birisini öldüre bilecek kadar öfke doluydu. "Devam edin sizi kız kılıklılar" diye tısladığında etraftaki gözler başka yöne çevrildiğini gören usta emanetlerini göz ucuyla izliyordu. Yan yana duran ikizler daha bir saat öncesinde usta Lan ile yaptıkları bambu savaşından hemen sonra kendi uzmanlıklarında bir savaş yapmışlardı ve şimdi iki savaşın yorgunluğuyla yerde mekik çekiyorlardı. Yerdeki herkes ustanın arkasına dikkatle bakarken, kimi öğrenciler hayretler içinde kimisi ise şok olmuş gibi gözlerini kırpmadan izliyordu. Ama hepsinin yüzü aynı şekildeydi. Hepsi kızarmış yanakları ve gördükleri şey sayesinde şaşkınlıklarını gizleyemiyordu.

"Baba!"

Sessiz salonda yankılanan ince nazik tınıyı duyan usta arkasını döndü. Biricik kızını salonun kapısında elinde ki tepsiyle öylece durduğunu gördüğünde, etrafında ses'e odaklanan ergenlik çağındaki erkekleri gördüğünde ayağını sertçe yere vurup, "Devam edin" dedi soğuk bir ses tonuyla

Her hareket git gide öğrencilerin hepsini zorlamaya başladığında, vücutlar hareket etmemek için yalvarıyordu ki usta kızının kapıdan baktığı için yanına gittiğinde öğrencilerin arasında öfkeli bir fısıldanma sessiz salonda yankılanıyordu. "Kendi aranızda fısıldaştığınıza göre daha yorulmamış olmalısınız"

Usta tıslar gibi sesiyle omzunun üstünden hemen arkasında yerde onları izleyen öğrencilerle göz göze geldiğinde biricik sarışın kızı babasının koluna dokunup bakışlarını yere çevirdi. "Baba biraz fazla zorlamıyor musun?" diye sordu. "Biraz daha böyle devam edersen onları öldüreceksin"

"Bırak da onları öldürene kadar çalıştırayım" Usta karşısında duran biricik kızının elindeki fincanı alıp yudumlamaya başladı. "Tanrım, baba ikizleri hala eğitim mi yaptırıyorsun?" dedi sarışın kız yeşil gözlerini kocaman açıp yerde yatan ikizlere baktı.

"Onlar asla vazgeçmeme felsefesini benimsemiş tek kişiler" çayını tekrar yudumladığında karşısında mütevazı bir şekilde duran kızına baktı.

New York City yazan beyaz tuniği, kısa kot şortu ve beyaz parmaksız eldivenleriyle çekici bir dövüşçüye benziyordu. Terden parlayan tenini saklamaya çalışan kız iki yana sallanırken, karşısında duran kaslı adamla göz göze geldi. "Yine hançer eğitimi mi yaptın?"

"Ne söylüyorsun, ben savaşmayı seviyorum ama eğitim yapmaya ihtiyacım yok" dediğinde altın sarısı saçlarını savurarak arkasını dönüp bir iki adım attı. Omzunun üstünden karşısında gülümseyen adama baktı. "Çok mu belli oluyor" diye sorduğunda adam sesli bir kahkaha attı. "Ellerin şişmiş ve kolunun bazı yerlerinde kesikler var bunu fark ettirmek istemiyorsan uzun kollu giyinmelisin tatlım"

Kızının merdivenlerden yukarı çıktığını gören usta arkasını döndüğünde, yorgunluktan ölmek üzere olan öğrencilerine bakıp yürümeye başladı. "Çocuklar biraz dinlenin"

Ustanın soğuk sesini duyan herkes ikizlerde dâhil olmak üzere kendisini öylece yere bırakıp sırtını soğuk cilalı tahtalara bıraktı. Derin nefes alan Kavin yanında sınırına ulaşan kardeşine baktı. Teni terden bir cam gibi parlıyor, gözleri camdan içeri süzülen güneş ışınları sayesinde daha da donuklaşıyordu. "Paul kapıdaki o kızda kimdi?" diye sordu Kavin

"Sanırım ustanın kızı Cristal olmalı onu bir keresinde yukarda hançer eğitimi alırken görmüştüm. Usta o gün onları izlediğimi fark ettiğinde yanıma gelip önüme dönmemi ve kızını dikizlemeye kalktığımda sonucun çok kötü olacağını söylediği günden beri görmedim" dedi Paul yorgun tavrıyla

Kavin kardeşinin anlattığı bu anıyı duyduğunda şaşırmıştı. Ustanın bir kızı olduğunu tüm öğrenciler biliyordu; fakat katı bir kural olan birinci madde herkesin uyması gereken bir kuraldı.

Eğer ustanın kızını görüp asılmaya kalkan ya da daha kötüsü sevgilisi olan bir öğrenciye ölümden daha kötü şeyler yapacağına dâhil büyük bir yemin etmişti. Usta sert adımlarıyla yerde yatan ergen öğrencilerine doğru ilerlediğinde sinsice gülümsedi. Herkes yerde uzanmış karşısında duran adamın sinsi gülümsemesini gördüğünde arkalardan gelen bir fısıltı ortamı iyice germişti. "Şimdi bittik"

Usta Lan dikkatleri üzerine çekmek için öksürdüğünde, iki elini göğsünde birleştirip soğuk gözleriyle etrafında dinlenen öğrencilere baktı. Birçoğu sınırına gelmiş olsa da şeytanın ikizleri uzandıkları yerde doğrulup kendisine baktığını gördüğünde 'içlerindeki şeytan yaralarını hızlıca iyileştirmeye başlamış bile' diye düşündü. Birkaç dakika geçtiğinde usta sert görüntüsü ve soğuk sesiyle konuşmaya başladı. "Herkes dinlesin, şimdi biraz eğlenmenize izin veriyorum" dediğinde soğuk sesi büyük boş salonda yankılandı. "Şimdi sizinle bir eğitim yapacağız bu eğitim ölümüne bir dövüş olacak; Fakat bir birinizi öldürmenize izin vermeyeceğim sadece öldürmeye yaklaşmanızı istiyorum"

"Herkes üçlü gruplara ayrılacak ve grup halinde birbirinizle savaşacaksınız" Ustanın her bir sözü salonda yankılanırken önde oturan esmer zayıf bir çocuğun temkinli sesi duyuldu. "Usta Lan eğer üç kişilik bir grup olacaksak bir grup iki kişi olmak zorunda kalacak" öğrencisinin temkinli sesini duyan usta seslice güldü. "Kendini akıllı sanıyorsun Alex; fakat bir kişiyi unutmuş olmalısın hâlbuki hesaplamaların doğru olur sanıyordum ve az önce gördüğün kişiye hayranlıkla baktığın halde onu unutman ne büyük bir talihsizlik" dediğinde herkes şaşırmıştı. Usta her zaman kızını öğrencilerle konuşmaması için tembihlerken bu kez bir grup savaşının içine girmesine izin vermişti.

'Bu bir sınav mı?' diye düşündü Paul

"Tabi eğer sende istersen" Usta omzunun üstünden arkasındaki kapıda hançer ve atıla bilen bıçaklarıyla duran sarı saçlı, yeşil gözlü kızını gördüğünde, etrafındaki tüm erkekler bakışlarını ustanın baktığı yere çevirip şaşırmışlardı. Sarışın kız savaşmaya hazır duruyordu ki gülümsedi. "Elbette, ama biraz aşırıya kaça bilirim"

Herkes ayağa kalktığında usta duvardaki beyaz tahtaya doğru ilerleyip bir şeyler yazmaya başladığında dikkatlice izleyen öğrenciler kendi aralarında fısıldanmaya başladı. "Ne yazıyor?" diye sordu az önceki çokbilmişlik yapan esmer çocuk

"Neden üç kişi olacağız?" diye sordu sarışın uzun boylu bir çocuk

"Sanırım grup çalışmamızdan ziyade, nasıl hareket edeceğimizi görmek istiyor" dedi siyahî bir çocuk kömür gözlerini dikkatle tahtaya dikip, "Bu bir sınav eğlencesinden daha fazlası, bu bizi incelemesinin bir fırsatı"

Oyuncak Melekler #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin