14.Bölüm

233 41 5
                                    

                                    -Görev Clara-

       Kiliseden uzaklaşan Kavin, Cristal ve Arç sessizce yürümeye devam ederken, Kavin iki yanında duran bir birinden farklı iki kardeşe baktı. Arç ile Cristal abi kardeş olmalarına rağmen sanki aralarında bir şey olmuş gibi bir birlerine soğuk davrandıklarını fark eden Kavin koluna giren kızın kulağına fısıldadı. "Siz neden bir birinize soğuk davranıyorsunuz?"

"Çünkü" dedi Cristal fısıltılı bir sesle "görev zamanı sadece bize verilen göreve odaklanmalıyız"

"Neden" diye sordu Kavin

"Görev" dedi Cristal "bizim hayatımızdan daha önemli olmalı"

Üç katlı eski ahşap bir binaya yaklaşan Kavin ve Cristal, Arç'ın işaretiyle evin bahçesinde durduklarında karşısındaki eski görünüşlü eve baktılar. Arç arkasını döndüğünde kardeşinin yanındaki mavi gözlü çocuğa buz kadar donuk bakışlarıyla baktı.

"İçeri girdiğimizde" dedi Arç "hiçbir soru sormayın, sadece size anlatılacak olanları dinleyin"

"Ne anlatacaklar" dedi Kavin

"Kardeşinin kaçırıldığı geceyle ilgili olduğunu biliyorum sadece" dedi Arç tekrar arkasını dönüp, "artık içeri girelim zaten yeterince geç kaldık"

Evin pas tutmuş kapı kolunu tutan Arç yavaşça çevirdi. Vahşi bir hayvanın hırıltısını anımsatan gıcırtısıyla açılan kapı, karanlık bir koridorla karşılamıştı. Evin içine giren Arç, Kavin ve Cristal yavaşça kapıyı kapattıklarında toz ve rutubet kokan gece kadar karanlık evin içinde ilerlemeye başladılar. Bir merdiven boşluğuna gelen Arç cebinden çıkardığı metal anahtar ile duvardaki küçük deliğin içine uzattı.

Ahşap bir kapıyı açar gibi anahtarı çeviren Arç, birkaç adım geri gittiğinde taş kapının hemen altında açılan bir boşluk ve birbirini takip eden taş merdivenleri gören Kavin dikkatle yanında duran kıza baktı. İlk adımı atan Arç arkasını döndüğünde kardeşi ve yanında duran beyaz tenli çocuğa bakıp aşağıya inmeye devam etti. Karanlığın hâkim olduğu yer altı odasına inen Kavin ve Cristal, Arç'ın arkasından yavaşça ilerlerken, dikdörtgen bir odanın içinde metal bir kapı olduğunu gördü. Kapıyı itekleyerek açan Arç hiçbir kelime söylemeden ilerlemeye devam ederken, odanın içinden gelen kırmızı, turuncu ışığı gören Kavin korkuyla yutkundu.

Odaya yaklaştıkça artan ışık ve korku nedeniyle temkinli adımlar atmaya devam eden Kavin, odanın içinde birilerinin olduğunu gördü. Kapıdan içeri girdiklerinde uzun ahşap bir masa ve onun etrafında oturan siyahlar içindeki adam ve kadınları gören Kavin sessizce beklerken, masanın ucundan tanıdık bir ses oda da yankılandı.

"Geç kaldınız Arç"

"Özür dilerim" dedi Arç mahçup bir ses tonuyla

Abisinin ilk defa birisinden özür dilediğini gören Cristal, şaşkınlıkla karşısında masanın ucunda oturan yaşlı adama baktı. Kapının hemen önünde duran üç genç çocuğa bakan yaşlı adam buz mavisi gözlerle karşılaştığında, elinin altındaki siyah dosyayı yanında duran sarışın çocuğa uzattı.

Sekiz sıkıca tuttuğu siyah dosyayı kapının önünde duran buz mavisi gözlere uzattığında, sinsice yanağının bir tarafı kıvrıldı. Elindeki dosyaya bakan Kavin dosyayı getiren çocuğun sinsi gülümsemesinin verdiği öfkeyle kaşlarını çattı. Sarışın çocuk eski yerine geçerken, Kavin elindeki dosyanın kapağını açtı.

Sarışın bir kızın gülümseyen fotoğrafını gören Kavin, Arç'ın geldiği gece cafede şarkı söyleyip daha sonrada kardeşine numarasını veren kız olduğunu hatırladığında, göz ucuyla masanın ucundaki dedesi olduğunu iddia ettikleri yaşlı adama baktı. Şeffaf dosyayı tekrar çeviren Kavin fotoğrafın arkasında, kurt adama benzeyen yirmili yaşlarda bir adam gördü. Gece kadar siyah saçları, açık kahverengi gözleri ve sinsi gülümsemesiyle bakan adamı gördüğünde dosyanın yanındaki ufak yazılar ve küçük fotoğraflar daha gördü.

"Bunlar da kim?" diye sordu Kavin

"Sarışın kız" dedi yaşlı adam "kardeşinin sevgilisi Clara, Paul'un kaçırıldığı gün birlikte Cafede buluşup bir şeyler içmişler ve daha sonra Clara'nın telefonu çalmış. Telefon eden kişinin kuzeni Brigit olduğunu biliyoruz. O gece bir parti veren kuzeni Clara'nın randevusu olduğunu bildiği halde onları partiye çağırmış.

Partiye gittiklerinde birkaç saat partinin içinde gezinip birlikte bir şeyler içmişler ve burada işler ilginçleşiyor. Daha sonra Clara kuzeni Brigit ile bahçenin en ücra köşesine yaptıkları güzel süslemeler ve minderlerle romantik bir zaman geçirmek isteyen Clara ve Paul'u bahçeye çıktıklarından itibaren bir daha kimse görmemiş"

"Peki, bu adam?" diye sordu Kavin elindeki dosyayı yanında duran sarışın kıza uzatıp, "Onunla ne ilgisi var?"

"O," dedi sarışın çocuk "İngiltere'nin en güçlü kurt adam sürüsünün başı ve tahminimize göre T'ler Paul'u elde ettiklerinde kızı serbest bırakmak yerine o adamın eline vermek istediler. Tabiî ki böylelikle müttefik olabileceklerdi"

"Bir kurt adam neden karanlığa tapan bir grupla iş birliği yapar ki?" diye sordu Cristal

"Brook, yani o adam doğumundan itibaren kalbi kötülüklerle doldu. Babasına ucube gibi bakan sıradan insanların aşşalayıcı bakışları yüzünden, onları öldürmek için bir savaş çıkartmaya ikna etmeye çalışırken sürekli kavga ederlerdi. Babası bir gün sıradan bir insan tarafından öldürüldüğünde kalbindeki karanlık daha çok arttı ve insanlardan nefret etti. T'ler de içindeki karanlığı kullanmak için Clara'yı verip savaş için ittifak kurdu."

"Peki, bizden ne yapmamızı istiyorsunuz?" diye sordu Arç soğuk sesiyle

"Siz" dedi yaşlı adam "sarışın kızı kurtarıp, kurtların ne kadar güçlü olduğunu görmenizi ve rapor etmenizi istiyorum"

"Anlaşıldı" dedi Arç elindeki dosyayı masaya bırakıp

Çocukların karanlığın hâkim olduğu odadan çıktıklarını gören yaşlı adam keyifle gülümsedi.

"Sizce kurtlar bizim yaptığımızı söylediklerinde ne yapacaksınız?" dedi siyah kapüşonlu kadın

"Bizi öğrendiklerinde" dedi yaşlı adam "her şey başlamış olacak"

"Kendi torunlarını feda etmek istemen çok tuhaf" dedi sert bir erkek sesi

"Onlar benim torunum değil. O adamın tohumlarından ve şeytanın lanetiyle meydana gelen bu iki çocuk benim, için babası gibi iki küçük oyuncak"

???e<7

Oyuncak Melekler #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin