Oyuncak Melekler #Wattys2016

39.Bölüm

Scholisis devam...

Gözlerini açan Paul, karanlığın yoğun olduğu tavana baktı. Başını hafifçe yana çevirdiğinde, hemen etrafında öylece oturan kardeşine ve diğerlerine baktı. Sessizlikleri aldıkları nefesle dağılırken, Paul yavaşça kalkmaya çalıştı. Vücudunda yayılan ani acı şokuyla inleyen Paul oturur pozisyonuna gelip kardeşine baktı. "Ne zamandır uyuyorum?"

"Sadece birkaç saat oldu" dedi Kavin

"Aslında sekiz saattir uyuyorsun" dedi Arç duvara yaslanmış sarışın çocuğa bakıp

"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Clara oturduğu yerden kalkıp "Brook'u kurtarmalıyız"

"Güzel bir fikrim var" dedi Arç oturduğu yerden ayağa kalkıp "İki gruba ayrılalım ve bir grup yola devam ederken, ikinci gurup kurt liderini kurtarsın"

Arç'ın ortaya sunduğu fikriyle bir birine bakan Kavin ile Dain hafifçe kabul eder gibi başlarını salladılar. Arç gibi oturduğu yerden kalkan Dain, ikiyüzlü adamın arkasına geçip derin bir nefes aldı. "Kurt adamlar liderini kurtarmak için ikinci grup olur. Fakat siz büyücüler biz olmadan iyi olabilecek misiniz?"

'Endişelenme' der gibi elini havaya kaldıran Kavin, Dain'in ayrılma planına onay verirken, Arç tüm sessizliğiyle arkasında duran adama baktı. Arç ile göz göze gelen Dain dikkatle yeşil gözlerine bakıp, birkaç adım karşısındaki beyaz tenli çocuğun karşısına geçti. Kavin'a sarılan Dain yavaşça kulağına doğru yaklaşıp fısıldadı. "Arç'a dikkat et. Seni ve kardeşini yakalamak için gönderilmişti"

"Biliyorum" dedi Kavin

Kurt adamdan uzaklaşan Kavin koşarak odadan çıkmalarını izlerken, hemen arkalarından çıkan Clara sessizce el salladı. Clara'nın el sallamasına gülümseyerek karşılık veren Kavin onunda kapıdan çıkmasıyla kardeşine döndü. Yerde oturan Paul'un yanına gelen Kavin kolundan tutup ayağa kaldırdı. Birkaç adım attıktan hemen sonra vücudunun iyi olduğunu hisseden Paul, kardeşinden uzaklaşıp yavaşça omzuna vurdu. Odadan çıktıkları anda merdivenlerden inen Kavin hemen önünde yürüyen kardeşine baktı.

Merdivenlerden aşağıya indikleri anda elinden tutan Cristal, kucağındaki yumuşak yaratıkla çekiştirmeye başladı. Eski tarihi şehrin sokağına çıktıkları anda sokağın bir tarafından koşarak gelen siyah cübbeli adamları gördüklerinde hızla başka tarafa doğru koşmaya başladılar. Ardı ardına geçtikleri sokaklara rağmen hala arkalarından koşmaya devam eden büyücülere göz ucuyla bakan Kavin, içten içe lanet okuyordu. Şehrin çıkışına geldikleri anda büyük bir mağara girişine benzer yere girdiler. Koşmaya devam ettikleri anda birkaç metre sağında ortaya çıkan bir patlamayla yere düşen Kavin, hemen kolları arasındaki kıza baktı.

Durumunun iyi olduğunu gözlerini açmasıyla anlayan Kavin, diğerlerine baktığında, kendileri gibi herkesin yerde yattığını gördü. Arç'ın altından çıkan kardeşine bakan Kavin, yüzündeki şaşkınlığa baktı. Ayağa kalkan Paul hemen yanında yerde yatan iri vücutlu sarışın adama baktı. Ayağa kalkmasına yardım eden Paul, Arç'ın koluna girip diğerlerine yetişmek için hızla yürümeye başladığı, sırada mağaranın girişinden ince bir kadın sesi duyuldu.

"Durun"

Yankılanan kadın sesini umursamayan Kavin hemen arkasından gelen kardeşine baktığında Arç'ın ağırlığıyla koşamadığını gördü. Hellie'nin sevdiği adamın diğer koluna girdiğini gören Paul, Arç'ın biraz daha hafif olmadığı için içten içe küfrediyordu. Mağaranın ortasına geldikleri anda üç yol ayrımıyla karşılaşan Kavin diğerlerine baktı.