Oyuncak Melekler #Wattys2016

21. Ölüm Perileri Devam

        Arkasını dönen Kavin kendisini büyük bir boy aynasının karşısında bulduğunda, aynadaki yansımasına baktı. Omzunun iki yanından uzanan karanlık kanatları gördüğünde, aynadaki görüntüsüne bakan Kavin kırmızı gözleri gördü. Yüzündeki sinsi gülümsemesiyle öylece gözlerinin içine öylece bakıyordu. Karanlığın içinden ince bir çığlık sesi tekrar yankılandığında, bakışlarını sesin geldiği yöne çeviren Kavin aniden kendisini ormanın içinde bulmuştu.

Etrafına bakınan Kavin şaşkınlıkla ince çığlığın geldiği yöne bakarken ağaçlar devriliyor, yer bir deprem misali sallanıyordu. İnce çığlık git gide güçlenerek yaklaşırken karanlık orman bir anda bulanıklaşmaya başlamıştı. Kulağının hemen yanında tanıdık bir erkek sesi duydu.

Gözlerini yavaşça açan Kavin sırtını yasladığı sert ağaç kabuğunu hissettiğinde, karşısında gözlüklerini çıkarıp şaşkınlıkla bakan Dylan'ı görmüştü. Dudakları kıpırdıyor sanki bir şey sörler gibi elleriyle vücudunu sarsıyordu. Kulaklarındaki çınlama yavaşça yok olurken, Dylan'ın sesi daha çok duyulmaya başlamıştı. Yanağına aldığı sert tokatla yayılan acı hissi ile başını yana çeviren Kavin, Dylan'ın yardım ister gibi kendisine seslendiğini duymuştu."Kavin kendine gel"

"Neler oluyor?" dedi Kavin

"Bize hayaller görmemizi isteyen bir düşmanımız var" dedi Dylan kayan gözlüğünü düzeltip "ama nerede olduklarını bilmiyoruz"

Olduğu yerde ayağa kalkan Kavin hayalinde gördüğü ormanda olmadığını ve güneşin hala tepede olduğunu gördüğünde, derin bir nefes alıp düşüncelerindeki kardeşinin görüntüsünü biraz da olsa unutmak ister gibi başını iki yana salladı. Üzerindeki beyaz gömlek terden ıslanmış ve üzerine yapışmışken, ormanın içinde ince çığlıklar kısa aralıklarla duyulmaya devam ediyordu. Kızıl saçlı ruh elindeki çift taraflı baltasını yere bırakıp, eğildiğinde sağ elini yere koydu. Elinin altından yeşil bir ışık çıktığında sanki bir şeye bakıyor gibi karşısındaki iki ağacın arasına bakıyordu.

-Bu- dedi kızıl saçlı ruh ayağa kalkıp –kötü enerji yayan bir yaratık-

Hepsi bir araya gelirken, Kavin olduğu yerde durup ağaca yaslanmaya devam ediyordu. Dikkatle etrafını dinleyen Kavin yüzünde yol bulmuş ter damlaları akarken gözlerini kapattı. Küçük bir fısıltıyı andıran ince sesler bilmediği bir dilde olduğunu anladığında, yüzünde hissettiği soğuk hava ve kısık sesli fısıltıyla gözlerini açtı. Karşısında gözlerinin içine bakan hayalet kadar beyaz yüzü gördüğünde hiçbir şey söyleyemeden boğazında ani bir baskı hissetti. Beyaz yüzlü şeyin bir kadın olduğunu gören Kavin nefes almaya çalışırken, ölü kırmızı saçlarının olduğunu ve bir hayalet kadar beyaz tenli olduğunu gördü. Gözlerinin içine bakan beyaz gözler, dikkatle yüz hatlarını inceliyordu. Uzun ve sivri tırnaklarının boynuna battığını hisseden Kavin nefes almaya çalışırken, kızıl saçlı ruhun kürklemesi ormanda yankılandı.

Korkutucu kürkleme sesini duyan beyaz yaratık boğazını bıraktığında, arkasını dönüp ormanın içine girdi. Kavin boynundaki yanma hissini umursamadan kızıl saçlı ruhun yanına gittiğinde, sakinleşmeye çalışan ses tonundaki fısıltılı sözcükleri fark etti. Etrafına dikkatle bakan kırmızı saçlı ruh ormanın içine kaçan beyaz tenli yaratığı ararken, yakınlardan ardı ardına iki ince çığlık daha duyuldu.

"Bunlar da ne?" diye sordu Dylan

-Bunlar oyun oynamayı seven yaratıklar- dedi kızıl saçlı ruh