22. Bölüm

129 9 0
                                    

İyi Okumalar...   

                Undarın Gözü ve Hayat Gölü

"Eikki, başını kaldır" dedi Cristal ayaklarının ucundaki doğa ruhunu göstererek

    Yaşlı ruhun zayıf boynunu kırmamak için dikkatli ve yavaşça başını kaldıran Eikki, karşısında dursan kızın ne tür bir ilk yardım kullanacağını düşündü. Dylan'ın verdiği yeşil kâğıtları yavaşça yaşlı ruhun vücudunun önemli kısımlarına yerleştiren Cristal, içindeki huzursuzluğun ne? Yâda neden aniden ortaya çıktığını bilmemek için küçük bir dua yolladı.

    İçindeki huzursuzluğun gittikçe arttığını hisseden Cristal derin derin nefes alıp sakin kalmaya çalışırken, yaşlı ruh vücuduna yapıştırdığı yeşil kâğıtların etkisiyle acıyla inledi. Acıyla çıkan inleme sesi gittikçe rahatlatıcı bir ses olmaya başladığında, yaşlı ruh zorda olsa gözlerini açıp başını tutan sarışın çocuğun şaşkınlıkla dolu yüzüne baktı. Derin nefes almayı bırakan Cristal yaşlı ruhun Eikki'nin yüzüne baktığını gördüğünde, hemen üzerindeki siyah cübbeyi çıkarıp katladı.

    Başını yumuşak siyah cübbenin üzerine koyan yaşlı ruh, derin bir nefes aldıktan sonra kendisine bakan iki meraklı yüze bakmak için gözlerini zorda olsa açık tutmaya çalıştı. Zümrüt yeşili gözlerine bakan doğa ruhunun koyu mavi gözlerine bakan Cristal, sanki her an parlaklığını yitireceğini düşünüyor Kavin ile diğerlerinin gerekli malzemeyi alması için dua ediyordu. -Koruyucu-

    Yaşlı ruhun zayıf sesini duyan Cristal kendisine seslendiğini anladığında şaşkınlıkla konuştu.

"Ne dedin?" diye sordu Cristal şaşkın çıkan ses tonuyla

-Gözlerin... Koruyucunun gözleriyle aynı-

"Koruyucu da kim?" diye sordu Eikki "Neden bahsediyorsun?"

-Koruyucu..." dediğinde gözlerini açık tutmaya çalışan doğa ruhu zayıf sesiyle aynı cümleyi sayıklayarak uykuya daldığında, mor saçlı kadın ruh elindeki su dolu yeşil kâse ile içeri girdi. Elindeki küçük bezi su dolu kâse'ye daldırdığında, bezi tamamen ıslatıp çıkardı. Elindeki ıslanmış bezi yaşlı ruhun alnına koyan kadın ruh, yanında duran sarışın kızın zümrüt yeşili gözlerine baktı.

-O iyi olacak mı?- diye sordu kadın ruh üzgün ses tonuyla

"Ben medikal yardım yapamam, rahip değilim." dedi Cristal narin ses tonuyla "Sadece okulda öğrendiğim ilk yardım derslerinden ileri yardım edemem"

-Sence mavi gözlü arkadaşın, Undarın gözlerini getirebilir mi?-

"İşin ucunda kardeşine gidecek bilgileri vere bilecek tek kişi eğer o ise" dedi Cristal kararlı ses tonuyla "hayatı pahasına da olsa o yaratığı öldürüp, gözlerini bize getirecektir"

                                                Ψ

    Karanlık ormanın derinliklerinden yükselen toz bulutları, patlama sesleri ve korkutucu kürklemeler ortalığın nabzını yükseltirken, Dylan, Arç ile kararlaştırdıkları geniş bir alanda ağaçlara birbirine paralel kırmızı kâğıtları yapıştırırken, Kavin, Arç ile Undarın bulunduğu yere doğru koşuyorlardı. Çığlıkları anımsatan kürkleme sesleri yükselmeye devam ederken Kavin girdiği toz bulutlarının arasında üç metreye yakın bir şeyin siluetini gördü. Kızıl gözlerin kendisine baktığını gören Kavin dumanların arasından gelen sert darbeyle birkaç metre geriye düştü.

    Aldığı sert darbeyle yere düşen Kavin saniyeler önce kılıcını kalkan gibi kullanmanın avantajıyla ayağa kalktığında, keskin pençelerden hala nasıl kurtulduğunun şaşkınlığını yaşıyordu. Büyük bir acı çığlık yükseldiğinde, hemen karşısında aldığı darbeyle sürüklenen mavi saçlı doğa ruhundan geldiğini gören Kavin hemen yanına gitti. Dizlerinin üzerinde duran Kavin mavi saçlı ruhun karın kısmından akan sıcakkanı görünce eliyle yarayı kapatıp, yarı baygın olan ruhun zor nefes aldığını gördü. Bel çantasından iki yeşil kâğıt çıkaran Kavin kâğıtları derin yaranın üzerine yerleştirdiğinde, kızıl saçlı ruhun öfkeli hırlamasını duydu.

Oyuncak Melekler #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin