Oyuncak Melekler #Wattys2016

45.Bölüm (Final)

Gölge Kanatlar Savaşı

Yaşlı gölgenin söylediği son sözle kaşlarını çatan şeytan kral, vücudunu saran gölge bağlardan rahat bir hareketle kurtulduğunda, karşısında duran ikizlere baktı. Aynı kanı taşıdıkları halde farklı görünüşlere ve dayanıklıklara sahip oğullarının birbirini tamamlayan görüntülerine baktı.

Siyah kanatlı kralın saldıracağını düşünen Paul hızla geri geri gittiğinde, parıldayan kırmızı gözlerle karşılaştı. Büyük bir dikkatle kendisini izlediğini gören Paul, sol ayağını da sürterek geriye götürdüğü anda şeytan kral bir elini belinde duran kılıcına götürdü.

"Saldıracak mısın Paul?"

Şeytanın söylediği sözle elindeki yayı havaya kaldıran Paul, elinde topladığı soğuk enerji okça çevirdiğinde yavaşça yayın ucuna yerleştirdi. "Savaşmamız gerekiyorsa" dedi Paul yayın ipini çekip

Sarışın oğlunun takındığı yüz ifadesi ve hareketlerinin tamamen annesine benzediğini düşünen şeytan, büyük bir kahkaha atmaya başladı.

"Neden gülüyorsun?" dedi Kavin kılıç kadar keskin soğuk sesiyle

Beyaz tenli oğlunun soğuk tavrına bakan şeytan kral gülmeyi bıraktığında, 'Gerçekten birazda olsa annenize benziyorsunuz çocuklar' diye düşündü. Dikkatini karşısında elini aşağı, yukarı sallayan çocukla dağılmıştı. "Benimle savaşmayı mı planlıyorsunuz?"

"Ne yapmamızı önerirsin?" dedi Paul sesli bir şekilde

"Nereye ait olduğunuzu düşündünüz mü hiç?" diye sordu şeytan kral

"Bu olaylar olmadan önce annem ve kardeşim ile gayet güzel bir şehirde, iyi bir evde ve güzel bir okulda okuyorduk"

"Gerçek yerinizi size asla söylemediklerini ve her şeyin küçük bir yalandan ibaret olduğunu söylesem ne derdiniz?"

Ψ

Büyük bir depremi andıran düşme sesi ile durgunlaşmış ortalıkta yankılanırken, büyük bir zafer kazanmış gibi yerde yatan siyah yaratığa bakan Coro kürklemeye başladı. Beyaz tenli yaratığın korkutucu sesi yankılanmaya başladığı sırada şeytan kral birkaç adım sola gitti. Siyah kanatlı adamın söylediğini düşünen Kavin omzunun üzerinden kardeşine baktı. Kavin ile göz göze gelen Paul içten içe neler olduğunu, bunca zamandır neler yaşadıklarını göden geçirirken sessiz denilecek şekilde mırıldandı. "Bunun imkânı var mı?"

Beyaz tüylü yaratığın azalan çığlığıyla, sarışın çocuğun mırıltısını duymuş gibi gülümseyen şeytan kral olduğu yerde durdu.

"Bunca zamandır size dışlanmış bir şekilde bakılmadı mı? Öfkeyle anılmadınız mı ya da gerçek babanızın kim olduğunu nefretle söylemediler mi?" dedi şeytan kral

Çocuklarının kafasının karıştığını gören şeytan kral belinde duran uzun kılıcını tutup çıkardı. İnce bir tınıyla sürterek kılıfından çıkan kılıca bakan Kavin, derin düşüncelerle karşısında duran adama baktı. Saldırıya hazırlandığını elindeki kılıçla fark ettiğinde, boşta kalan elini hafifçe bir kanat gibi yana açtı. Kardeşini korumak ister gibi tel kolunu havaya kaldıran oğluna bakan şeytan kral sinsice gülümsedi.

Bir birine çarpan kılıçların çıkardığı sert tını siyah bariyerin içinde yankılanırken, üzerinde hissettiği baskıyla bir adım geri giden Kavin, küçüklükten itibaren öğrendiği sıyrılma yöntemiyle yan tarafa geçtiğinde kolunun ve bacağının yanından hızla bir şey geçti. Bakışlarını geriye çeviren Kavin sarı saçlı kardeşine 'ciddimisin?' der gibi ardına kadar açtığı gözleriyle bakarken, hemen bir iki adım yanındaki şeytan kral acıyla inlemişti.