Oyuncak Melekler #Wattys2016

38.Bölüm

Scholisis

"Öğrencilerinden birisi daha kaybetmiş" dedi gözleri bağlı kadın

"Onun kaybetmesine bende şaşırdım. En acımasız öğrencilerimden birisiydi" dedi yaşlı adam oturduğu yere yaslanıp "ama her kayıp bize bir bilgi sağladı sonuçta"

"İkinci ayin başlamadan çok adam kaybettiniz"

"Endişelenme bu sefer yakalamak için iyi bir plan yaptım" dedi yaşlı adam sinsice gülümseyip

"Haberlerinizi bekliyorum" dedi gözleri bağlı kadın

Lacivert saç renklerine sahip olan kadının şüpheci konuşmasından hemen sonra önünde oluşan buzdan ayna kırıldı. Açık kapıdan içeri giren Dört elindeki siyah dosyayı masanın üzerine bıraktı. Rahatını bozmadan dosyayı eline alan yaşlı adam dikkatle raporu okumaya başladı. Raporların üzerindeki resimleri umursamazca bakan yaşlı adam son iki sayfada yer alan torunlarını gördüğünde dalgın bir şekilde dosyayı masaya geri bıraktı.

"Kardeşin için üzgünüm Dört" dedi yaşlı adam

"İkizlerle savaşmayı hep istiyordu ve sonunda istediğini gerçekleştirdi" dedi Dört saçlarını yana alıp "Sekiz'in ölümü ne kadar üzücü olsa da ikinci ve son ayini gerçekleştirmemiz gerek"

"Haklısın" dedi yaşlı adam

Oturduğu yerden ayağa kalkan yaşlı adam odanın hemen solunda bulunan oyma işaretlere baktı. Duvara yaklaşan yaşlı adam bir eliyle mühüre benzeyen oymalara dokundu. Derin bir iç çekerek omzunun üzerinden bakan yaşlı adam buz kadar soğuk gözleriyle güzel kadına baktı.

"Çocuğu hazırlayın Dört"

Ψ

Karanlığın az da olsa yoğun olduğu koridorda ilerleyen Dört boş görünen bir odaya girdi. Meşaleyle aydınlanan odaya giren Dört yerde gözleri ve ağzı bağlı çocuğun karşısına geçti. İşaretparmağıyla baygın bir şekilde duran çocuğun yanağında küçük bir yol çizip çenesini tuttu. Yeni çıkmaya başlamış sakalların parmaklarına baskılar yaparken başını kaldırdı.

Yaşıtlarına göre daha dikkat çekici olan Beau'nun bağlı olan gözlerini açtı. Alnına dökülmüş saçları yana alan Dört şefkatli dokunuşlarını geri çekti. Ellerini çekip ayağa kalktığı anda odaya giren iki adama baktı.

"Çözün onu"

Sözüne karşı gelmeden ya da sorgulamadan kabul eden siyah cübbeli iki adam yerde baygın halde oturan çocuğun yanına gitti. Ellerindeki ve ayaklarındaki zincirleri çözen iki adam baygın çocuğun koluna girip ayağa kaldırdı.

Odadan çıkan Dört arkasından süzülerek getirilen çocuğa baktı. Yapılmış zihin bloklarına ve fiziksel işkencelere rağmen hayatta kalan çocuğun küçük morlukların olduğu yüzüne baktı. Dar koridorda yankılanan ayak sesiyle önüne dönen Dört karşısından gelen uzun boylu Yediye baktı.

"Sürekli çalışmanı takdir ediyorum" dedi Yedi yüzündeki maskeyi yarıya kadar çıkarıp

"Onu çağırmamız için yapılması gerekenleri yapıyorum Yedi" dedi Dört

"Kardeşin için üzgünüm Dört"

Yedinin üzgün olduğunu duyan Dört bakışlarını arkasında bekleyen adamlara çevirip, önden gitmeleri için işaret yaptı. Siyah saçlı kadının işaretiyle yürümeye başlayan iki adama bakan Yedi yüzünün yarısını kapatan maskesine rağmen gülümsedi. "Zaman geldi demek"

"Artık ikizleri ele geçirip efendiyi çağıralım" dedi Dört

Siyah maskeyi tekrar yüzüne yerleştiren Yedi eski kraliyet ailelerinden gelen özelliğini hatırlamış gibi selam verdi. Yedinin özel selamına karşılık olması için bir soylu gibi selam veren Dört gülümseyerek yanından ayrıldı. Koridorun az ilerisindeki Beau'yu götüren iki adamın yanına hızlı adımlarla giden Dört, saçlarını savurarak birkaç adım önlerine geçti. Koridorun sonunda yol ayrımına gelen Dört sol tarafa döndü. Büyük heykelin olduğu tarafa doğru Beau'yu sürükleyerek götüren iki adama omzunun üzerinden bakan Dört gözlerini devirdi.