- 6 -

50.5K 2.1K 87
                                    

     Eveeet yine bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz. Beğenirsenizde vote ve yorum yapmaktan çekinmeyin bunlar benim motivasyonumu artıran şeyler. Ayrıca hikayenin sıralamada yükselmesinide sağlıyor. Bi zahmet vote yapmadığınız bölümleri şeyedin :D Her neyse multimedyada en son 1. bölümde yüzünü gördüğümüz sevgili Melis'imiz var :) 

  Ne yapacağımı bilmez bir şekilde yere çöktüm. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sonra yan odada Mehmet'in olduğu aklıma geldi ve ses çıkartmamak için elimle ağzımı kapadım. Birde insanları uyandırıp başıma toplamak istermiyordum , zaten yeterince kötü bir durumdaydım. Daha sonra derin bir nefes alıp dizlerimin üzerine kalktım. Canımı acıtacağını bildiğim halde tekrar perdeyi araladım ve baktım. Şu an kalbimi söküp atmak istiyordum, bu acıyı kaldıramayacaktı çünkü. Sanem ve Kuzey sarıldılar. Daha sonra Kuzey karanlıkta kayboldu. Sanem ise bahçe kapısından eve doğru yürümeye başladı. Hemen gözyaşlarımı sildim ve derin derin nefesler aldım. Sanem beni bu kadar aciz görmemeliydi. Dizlerimin üstünden kalktım ve doğruldum. Aşağıdan tıkırtılar geliyordu, Sanem içeri girmişti. Bende hızla merdivenlere yöneldim ve aşağı indim. Sanem'i montunu asarken gördüm.

  " Bu saatte nereden böyle?"diye sordum ve sorgulayıcı bakışlarımı ona yönelttim.

 " Bu saatte niye ayaktasın?"dedi sorularımı geçiştirmeye çalışıyordu. Mutfağa yöneldi ve boş sürahiden su doldurmaya çalıştı. Arkasından mutfağa girdim ve masaya dayandım.

  " Birincisi o sürahi boş ve ikincisi sana bir soru sordum."dedim bu sefer sesim biraz daha sert çıkmıştı.

   Sürahinin boş olduğunu yeni anladı ve hızla tezgaha geri bıraktı, daha sonra buzdolabında içecek bir şey arayışına çıktı. Eline limonlu bir soda aldıktan sonra konuşmaya başladı. " Pekala madem merak ediyorsun söyleyeyim, bir barda iki kadeh bira içtim bu kadar."dedi ve elindeki limonlu sodayla mutfaktan çıktı bende peşinden çünkü henüz sorularımı bitirmemiştim. 

  " O çocuk kimdi?"dedim merdivenlerdeyken.

  " Demek gördün."dedi umursamaz bir tavırla ve sodasını yudumlamaya devam etti.

  " Kimdi o ?"dedim tok bir sesle. Derin bir nefes aldı ve merdivenlerde benim olduğum basamağa kadar indi. Yanıma yaklaştı ve kulağıma fısıldadı. "Neden cevabını bildiğin bir soruyu soruyorsun?"dedi ve kıkırdayarak odaya girdi. Yüzümün bembeyaz olduğunu hissediyordum. Gözlerim kararıyor gibiydi. Merdivenlerin korkuluklarından destek alarak ayakta kalmayı başardım. Birkaç saniye öyle kaldım. Daha sonra yavaş yavaş banyoya ilerledim. Soğuk suyu açtım ve yüzüme çarptım. O sırada gözyaşlarım yine süzülmeye başlamıştı. Gözüme lavabonun aynasının önünde duran saç fırçası çarptı, çok gözüme batıyordu. O fırçayı kaptığım gibi lavabonun aynasına attım. Ayna büyük bir gürültüyle parçalandı ve parçaların bir çoğu yere düştü. Bende lavabodan destek alarak sinirimi yatıştırmaya çalışıyordum. Bir dakika geçmeden Mehmet'de annemde banyoya geldiler. ' İyi misin, neler oluyor, neden yaptın...' gibisinden bir sürü kelime ediyorlardı fakat ben dinlemiyordum.

  " Çıkın buradan! Rahat bırakın!"diye tiz bir ses çıkardım aslında bu sesin benden çıktığına bile şaşırmıştım. Anlayışlı olan Mehmet'ti, küçük bir çocuk gibi 'Hayır çıkmayacağım!'diyense annem. Mehmet annemi kolundan tuttu ve dışarı çıktı, bende hemen kapıyı kapattım ve kilitledim. Mehmet muhtemelen şu an anneme anlayışlı olmasını falan anlatıyordu. Annem beni anlamak istemiyor gibiydi, ne yaşadığım konusunda hiçbir şey bilmemeyi tercih ediyordu sürekli. Gözlerimden yaşlar akarken kapının yanına çöktüm ve gözlerimi kapadım. Bu geceyi geriye sarmak ve her yaşananı geri almak istiyordum.

Lise İneği GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin